İslamiyetin başlangıcında Resulüllah (s.a.v)in temiz zevceleri, cahiliyet zamanındaki Arap kadınlarının adet ve kıyafetlerine uyar bir şekilde hareket ederlerdi. Yabancı erkeklerin, Peygamber aleyhisselamın temiz zevceleri arasına karışmalarından Hazret-i Ömer (r.a.) üzüntü duyarlardı. Bunun içindir ki, Peygamber aleyhisselama giderek:
- Ey Allah'ın Resulü! Namahrem kişilerin temiz zevcelerinizle karışıp bir arada bulunmaları doğru değildir. Bunlara kapanın, örtünün diye emir buyurunuz, der ve bu sözlerini tekrar eder dururdu. Peygamber aleyhisselam kadınların örtünmesinin, yabancı erkeklerle bir arada bulunmamasının faydalarını çok iyi bildiği halde, bu hususta Allahü Teala'nın herhangi bir emri gelmediği için Allah'ın emirlerini bekliyordu.
Hicretin dördüncü yılının Zilkade ayına kadar durum böyle devam etti. Yani, müslüman kadınlar erkekler arasında bulunmak suretiyle cahiliyet devrindeki adet devam etti. Sözü geçen tarihte örtünme ayetleri nazil oldu. Ayetlerin gelmesinden itibaren İslam dinini kabul eden müslüman hanımlar, ziynetlerini (yani baş, kulak, boyun, göğüs, pazu, kol ve diğer yerlerini) yabancı erkeklere göstermekten şiddetle kaçındılar. Gelen ayet-i kerimeler, müslüman kadınlarına örtünmeyi farz kılmıştır. Cahiliyet adetlerini kaldıran ve bu çirkin adetleri kökünden silen ayetlere boyun eğen müslüman kadınları layık oldukları mevkii almışlardır.
.
.
Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !