Peygamberimiz s.a.v. kendisine bir takım ilimlerin verildiğini ifade ettiği hadisi şerifinden yola çıkarak tasavvufa bakış açımız nasıl olmalıdır?

Kutub’la alâkalı olarak İslâmî kaynaklarda şu bilgilere rastlamaktayız:
Kutub, bir tarîkatın en büyüğü, âlemde Allâh’ın irâdesini temsil eden evliyâullâh’ın, rütbe ve derece bakımından en yüksek olanı, Allah adına kâinatta tasarruf eden velî… Kısacası Hâtemü’l-enbiyâ, Resûl-i kibriyâ, Efendimiz (s.a.v.)’in vârisi; “Vâris-i Resûl”.

1) Müslüman önce îtikâdını düzeltecek. İnançları içinde, Ehl-i Sünnet ve’l Cemaat âlimlerinin beyanlarına muhâlif bir şey bulunmayacak. Onların görüş ve anlayışlarına uymayan hiçbir fikre itibar etmeyecek. Bid’at ve dalâlet fırkalarına aldanmayacak.

Nakşibendi yolunda, İmâm Şâh-ı Nakşu-Bend hazretlerinden itibaren kesinlikle açıktan zikr yapılmamıştır. Yapıldığına dair de hiçbir vesika yoktur.

Ahirette herkesin kendi imamı ile çağırlacağı bir hakikattir. Tasavvuf yolu ile Seyri sülükte manevi kariyer elde etmek isteyen bir müridin ilk ve enn önemli işi manen kendisine irşad  vazifesiverilmiş zatı bulabilmektir.

Her şeyin sahtesinin olduğu şu günümüz dünyasında maneviyattada sahte mürşidlik ya da ehil olmadığı halde sahte büyüklük gösterenlere bakış açımızın nasıl olması gerektiğini kendi yaşamından örneklerle ifade etmiş.

Hatim duasının arapçası ve cümle cümle manalı açıklaması

   
© incemeseleler.com