Giyinmenin iki sebebi vardır: Örtünmek, süslenmek. Birinci sebebi olan, örtünmenin, şekli ve hudutları üzerinde ileride uzunca durulacaktır. Burada ikinci sebebi olan süslenmek hususuna kısaca temas etmek münasip olacaktır. Hz. Allah (c.c.) her hayvanı kendisine münasib şekilde giydirip süslediği gibi, insanın da şeref ve mertebesine uygun şekilde giyinip süslenmesini istemiştir. İnsanoğlu yaratılmışların en şereflisi olduğuna göre en güzel bir şekilde giyinmesi icap etmektedir. Tabii ki bu süslenmek, nefsani arzuları tatmin için değil, insanın mahlükat içindeki derecesini ortaya çıkaran, yaratılış kıvamına uygun, çıplaklığın verdiği çirkinliği örten ve dinimizin çizdiği hudutlar içinde kalan bir süslenmedir. Kısaca söylemek gerekirse, giyinmekten maksat sadece çirkin yerleri örtmek değil, hem örtmek hem de süslenmektir. Ayetteki mana şöyle olmaktadır: "Biz size iki elbise indirdik. Birisi çirkin yerlerinizi örten, diğerleri ise sizi süsleyen, güzelleştiren." Demek ki sadece avret yerlerini örten, fakat insana münasip olmayan elbiseleri giymek doğru değildir. Kişi bir kıl çuvala girerek de örtünebilir. Fakat buna elbise, örtünene de giyinmiş demek mümkün değildir.
Nitekim sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) elbisesini giyerken sağ taraftan başlar ve,
"Kendisi ile avret yerimi örttüğüm, ve insanlar içinde kendisi ile güzelleştiğim (süslendiğim) elbiseyi bana giydiren Allah (c.c.) a hamdolsun." buyururlardı.
.
.
Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !