Ayet-i kerimede süslerin açılmaması emredilmektedir.
Bundan maksadın ne olduğu üzerinde alimlerin geniş açıklamaları olmuştur. Biz şu kadarını ifade ile yetinelim. Süs iki türlüdür: Biri, yaratılışta verilmiş bulunan kadının yüzüdür. Zira yüz, zinetin aslıdır. İkincisi, kadının yaratılışını güzelleştirmek için giyinip takındığı şeylerdir.
Süs yerlerinin açılması haram kılınırken "Bunlardan görünen kısım müstesna" buyrulmak suretiyle bir istisna yapılmış ve yüzler ile ellerin açılmasına, ihtiyaç ve zaruret bulunduğu için, dinen ruhsat verilmiştir. Kadının alışverişe ve daha başka hizmetlere muhtaç kaldığı olur. Bu ihtiyaç ise, ellerin ve yüzün açılmasını gerektirir. Böyle bir zaruret sebebiyle, kadınların yüz ve ellerinin açılması dinen yasaklanmamıştır.
Hz. Ali ve Hz. Abdullah bin Abbas (r.a.), ayet-i kerimede istisna edilen, "Bunlardan görünen kısım müstesna" tabiri ile yüz ve ellerin kastedildiğini ifade etmişlerdir. Hanefi mezhebinin hükmü de bu esasa dayanmaktadır: Yüzler, eller ve bir rivayete göre ayaklar, namazda ve bakma hususunda yasak sayılmamıştır. Bu sebeple bahsi geçen uzuvların açıkta kalması haram olmadığı gibi, mahrem olmayan kadınların el, yüz ve ayaklarına, şehvet bulunmaksızın bakmak da yasaklanmış değildir.
Şayet şehvani bir his doğma ihtimali bulunuyorsa o takdirde el, ayak ve yüze bakmak da haram olur. "Gözler zina eder" hadis-i şerifi, tehlikenin şehvetle bakmaktan doğacağını açığa koymaktadır.
Bu müsaade zaruret bulunduğu içindir. Kadınlarla karşılaşıldığı zaman el sıkışmak haramdır. Zira bunda dini bir mecburiyet yoktur. El sıkmak, bakmaktan daha fazla şehveti tahrik edicidir.
İmam Şafii, erkeğin bakması halinde yüzden ancak bir tek gözün açıkta bulundurabileceğini ifade etmiştir. Namazda ve erkeğin bulunmadığı yerde yüzün açılması yasak değildir. Hanefi mezhebinin görüşü, ruhsat; İman Şafii'nin ictihadı ise azimettir.
.
.
Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !