Zengin bir adam ömrünün sonuna gelmişti. Hasta yatağındayken oğlunu çağırdı. Vasiyetini söyledi:'

- Oğlum ben ihtiyar bir adamım. Bir Allah işi olabilir. Eğer ben ölürsem, beni çoraplarımla gömün.

Zaman geldi ve adam vefat etti. Oğlu,”babasının vasiyetini bildirdi. Ortaya bir mesele çıktı. Cenaze çoraplarıyla gömülür mü, gömülmez mi?

Gömülürdü, gömülmezdi derken iş yukarıya intikal etti ve cenazenin çoraplarıyla gömülemeyeceği hakkında fetva çıktı. Oğlu, babasının vasiyetini yerine getirememenin sıkıntısı içindeyken, babasının arkadaşlarından birisi yanına yaklaştı, baş sağlığı diledikten sonra "Baban ölmeden önce, sana verilmek üzere bir mektup bırakmıştı" diyerek bir mektup uzattı. Genç aldı, baktı. Kağıttaki yazı babasınındı. Şunlar yazılıydı:

- Sevgili oğlum. Seni ne kadar sevdiğimi bilirsin. Ben öldüm. Sen de öleceksin. Dünyayı iyi anla. Bak, insanın bir çorapla bile gitmesine izin vermiyorlar. Seni çok seven babanın nasihatlarına iyi kulak ver. Sana bıraktığım serveti iyi kullan. Onları ahirette de kullanmak ve onlardan o alemde de istifade etmek istiyorsan, fakir fukarayı gözet. Bol bol yardım et. Öksüzleri, yetimleri, dulları, görmemezlikten gelme. Allah kelamı okuyan talebelere daima yardım elini uzat. Benden ibret al, aldanma ...

.

.

Ali Eren - Dini Hikayeler

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !

   
© incemeseleler.com