Şahı Nakşibend Muhammed Bahaüddin (k.s.) Hazretleri, hacca gitmek için yola çıkmıştı. Horasan'da bir yakınının evine misafir oldu. Ev sahibine:
- Horasan'da bir Allah dostu var. Kabul ederseniz misafir olarak o da gelsin, buyurdu. Ev sahibi:
- Nasıl emir buyurursanız, diyerek kabul etti.
Az sonra da bahsedilen zat uçarak geldi. Beraberce yemek yenildikten sonra tekrar uçarak gitti. Yatsı vakti olduğunda Bahaüddin Hazretleri ile yatsı namazını kılmak için uçarak tekrar geldi. Şahı Nakşibend Hazretleri onun uçarak gelmesinden bahsederek:
- Bu pek mühim bir şey değil. Allah dostları böyle şeyleri pek hoş karşılamazlar. Allah bazı kullarına öyle sırlar verir ki, o sırlardan sadece birini diğer kimselere verse, onlar adeta mahvolurlar, buyurdu.
Uçarak gelen zat da:
- Ben bir çok yer gezdim fakat sizin söylediğiniz gibi bir zata denk gelmedim. Hatta Ka'be'yi ve Ravza-i Mutahhara'yı onar kere ziyaret ettim, fakat sizin bahsettiğiniz insanlara rastlayamadım, dedi.
Bahaüddin Hazretleri:
- Bana bir an teslim ol, dünyada öyle insanlar olup olmadığını ve nice sırlar olduğunu anlarsın, buyurdu.
O zat hemen diz çöküp önünde oturdu ve teslim olduğunu gösterdi. Diz dize oturdular. Şahı Nakşibend Hazretleri dervişin dizine elini dokunduruverdi. Derviş kendinden geçti. Öyle ki, nefes dahi almaz oldu. Uzun müddet öylece kaldı. Nihayet Şeyh Hazretleri dervişin alnına parmağını dokundurunca derviş kıpırdamaya başladı ve kalkıp oturdu.
O kendinden geçme halinde neler gördü ve neler hissettiyse, kendi biliyordu. Onları konuşmadı. Ancak, şöyle dedi:
- Sizin huzurunuz da cahillik ettim. Beni bağışlayın ve müridliğe kabul buyurunuz. Her zaman sizin emrinizde olur, hizmetinizde bulunurum. İzin verirseniz sizinle beraber hacca gideyim.
Hz. Bahaüddin buyurdu ki:
- Siz on kere Beytullah'ı ziyaret etmemiş miydiniz?
- Evet ettim. Fakat sizin hizmetinizde bulunarak gitmek isterim.
Şahı N akşibend buyurdu ki:
- Bu tadı ve lezzeti her zaman tatmak için, Allah dostlarına hizmet etmeniz ve itaatta bulunmanız lazım. Sana hayırlı işi söyleyeyim. Herat şehrine git ve bize bağlılığını devam ettir. Her zaman biraz önce bulduğun tadı bulacaksın.
O derviş denileni aynen yaptı ve Şeyh'in sözünden dışarı çıkmadı. Herat şehrinde hizmetle meşgul oldu.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !