494. Girdiğiniz evin halkına selâm verin. Zira selâm verdiğiniz eve şeytan giremez. (İhya C.2 S.504)
495. İki mü’min karşılaşıp müsâfaha ettiklerinde arala-rında yetmiş mağfiret taksim olunur; altmış dokuzu güler yüzlü olanın biri de diğerinindir. (İhya C.2 S.505)
496. Bir Müslüman diğer Müslüman’a selâm verip diğeri de aldığında melâike-i kiram onlara yetmiş defa selâm verir. (İhya C.2 S.506)
497. Bir Müslüman’la karşılaşıp selâm vermeden ge-çen kimseye melekler hayret eder. (İhya C.2 S.506)
498. Binitli olan yayaya selâm verir, cemaatten birinin selâm vermesi hepsi için kâfîdir. (İhya C.2 S.506)
499. Binitli yayaya, yürüyen oturana, az çoğa, küçük büyüğe selâm verir. (İhya C.2 S.508)
500. Yahûdî ve Hıristiyanlara benzemeyin! Zira Yahû-dî’nin selâmı parmak işâreti, Hıristiyan’ın selâmı avuç işaretiyledir. (İhya C.2 S.508)
501. Bir meclise uğradığınızda selâm verin! Orada biraz oturursanız kalkıp giderken yine selâm verin; birin-ci selâm ikinci selâmdan daha mühim değil, ikisi aynı hükümdedir. (İhya C.2 S.509)
502. Aranızda selâmınız musâfaha ile tamamlanır. (İhya C.2 S.509)
503. Müslüman’ın öpmesi musafaha etmesidir. Yani Müslümanlar öpüşmez belki musâfaha ederler. (İhya C.2 S.510)
504. Müslümanlar biri biriyle karşılaştıklarında müsâfaha ederlerse günâhları dökülür. (İhya C.2 S.510)
505. İki Müslüman karşılaşıp musâfaha ettikleri zaman birbirlerinden ayrılmadan Allahü Teâlâ onları affeder. (İhya C.2 S.513)