305. Yaslanarak yemek yeme! Ben ancak Allah’ın bir kuluyum; köleler nasıl yerse öyle yer, kullar nasıl oturur-sa öyle otururum. (İhya C.2 S.13)

306. Âdemoğlunun doldurduğu kapların en kötüsü tıka basa doldurduğu mîdesidir. Âdemoğluna belini doğrulta-cak bir kaç lokma kâfîdir. Eğer bu kadarı yetmezse mîde-sini üçe bölmeli; bir kısmını yemek; bir kısmını su; üçte birini de nefes alması için ayırmalıdır. (İhya C 2 S.13)

307. Bir arada yemeniz sizin için bereketli ve mübârek-tir. (İhya C.2 S.14)

308. Yemeğin hayırlısı kalabalıkta yenilen yemektir. (İhya C.2 S.15)

309. Ekmeğe hürmet edin, Allahü Teâlâ onu göklerin bereketlerinden indirmiştir. (İhya C.2 S.16)

310. Birinizin lokması düşerse onu alıp üzerindeki toz toprağı gidersin sonra yesin; onu şeytana bırakmasın ve parmaklarını yalamadan (el bezine) sürmesin. İnsan ye-meğin hangi cüzünde bereket olduğunu bilemez. (İhya C.2 S.16)

311. Suyu yudum yudum ve ağır ağır için; birden iç-meyin. Zira bundan ciğer hastalığı meydana gelir. (İhya C.2 S.16)

312. Allahü Teâlâ’ya hamd olsun ki, suyu kendi fazlıy-la tatlı ve temiz yarattı. İsyanlarımız sebebiyle acı ve tuz-lu yaratmadı. (İhya C.2 S.17)

313. Düşen ekmek kırıntılarını yiyen darlık görmez, çocuğu da ahmak olmaz. (İhya C.2 S.18)

314. Haram gıdâdan hâsıl olan et, ateşe lâyıktır. (İhya C.2 S.19)

315. Birinizin yemek sofrası misâfirinin önünde bu-lundukça melekler onun için istiğfar eder. (İhya C.2 S.25)

316. Kul dostlarıyla yediğinden, hesâba çekilmez. (İhya C.2 S.26)

317. Mü’minin himmeti, namaz, oruç ve diğer ibâdet-ler, münâfıksa hayvan gibi yemek, içmek derdindedir. (İhya C.3 S.160)

318. Mîdesini dolduran kimse melekler âlemine yükse-lemez. (İhya C.3 S.185)

319. Çok yiyip içmekle kalplerinizi öldürmeyin. Zira kalp bir ekin tarlası gibidir. Fazla su basınca tohumu ke-ser ve çürütür. (İhya C.3 S.186)

320. Yün giyin, paçaları sıvayın, mîdenizi yarıya kadar doldurun, bu sâyede göklerin esrârına vâkıf olursunuz. (İhya C.3 S.188)

321. Tok karnına yemek baras (miskinlik ve ala-ca)hastalığı getirir. (İhya C.3 S.189)

322. Mü’min bir kaptan yer, karnını doyurur; münâfık yedi kaptan yer. (İhya C.3 S.189)

323. Geğirmeyi azalt (az yemek ye) Zirâ kıyâmette en çok aç kalacaklar, dünyada çok yiyenlerdir. (İhya C.3 S.189)

324. Musa A.S. Medyen ırmağına uğradığı zaman za-yıflıktan midesindeki fasulyelerin yeşilliği belli olurdu. (İhya C.4 S.411)

325. Sıcak yemekte bereket olmaz. Allahü Teâlâ bize ateş yedirmez; yemeği soğutunuz. (İhya C.2 S.883)

326. Yemeğin sonu daha bereketlidir. (İhya C.2 S.885)

327. Yalnız müttekîlerin yemeğini ye, senin yemeğini de yalnız müttekîler yesin. (İhya C.1 S.605)

328. Yemeğinizi müttekî kimselere yedirin, sadakaları-nızı da mü’minlere verin. (İhya C.2 S.606)

329. Yemeğinle Allah için sevdiğin kimseye ziyâfet ver. (İhya C.2 S.606)

330. Yemek yediren ve şükreden, oruç tutup sabreden gibidir. (İhya C.4 S.158)

331. İnsanlara teşekkür etmeyen, Allahü Teâlâ’ya da şükretmemiş olur. (İhya C.2 S.619)

332. Kalplerinizi az gülmek ve az yemekle ihyâ edip temizleyin. (İhya C.2 S.606)

333. Midesini aç bırakan kimsenin düşünce kabiliyeti artar ve zekâsı açılır. (İhya C.3 S.194)

334. Ümmetimin kötüleri buğdayın özünü yiyenlerdir. (İhya C.3 S.208)

335. Yediğiniz yemeği namaz ve zikirle eritin; sakın tok karnına uyumayın; sonra kalbiniz katılaşır. (İhya C.3 S.215)

336. Kişi bir çok şeyden -hatta yediği ve âilesine yedir-diği lokmadan bile- ecir alır. (İhya C.2 S.9)

337. Yemekten evvel eli yıkamak yoksulluğu, yemek-ten sonra yıkamaksa günahları giderir. (İhya C.2 S.11)

338. Altın ve gümüş kaplardan içen kimsenin midesin-de cehennemin ateşi bağırır. (İhya C.4 S.174)

339. Kul üç yemekten mesul değildir: sahur, iftar ve dostlarıyla yediği yemekler... (İhya C.2 S.26)

   
© incemeseleler.com