Çok tehlikeli ve bulaşıcı bir hastalıktır. Frengi; cinsi münasebet ve öpüşme yolu ile yayılır. Hastanın şahsi eşyaları da hastalığın diğer insanlara bulaşmasına sebep olabilir.

Frengi, çok uzun müddet devam eder. Arazları bütün vucuda yayılır. Frenginin 4 devresi vardır,

Şimdi frenginin dört safhasını ayrıntıları ile inceleyelim. Bu hastalığın ne kadar korkunç neticeler husule getirebildiğini yakinen görelim.

Cinsi münasebet, öpüşme veya diğer bir vasıta ile mikrobu vücuda girdikten sonra, cilt üzerinde bir yara peydah olur. Yara, ağrı ve sızı husule getirmez. Yara bazı durumlarda çok küçük hatta belirsiz dahi olabilir. Yaranın bulunduğu yerdeki lenfa guddeleri şişer. Bu şişlerde ağrı ve sızıya sebebiyet vermezler. İlk frengi yarası cildin her yerinde ortaya çıkabilir.

Dudaklarda, cinsiyet organlarında veya göğüs uçlarında. Mikrop nereden girdi ise orada görülebilir. Aradan iki ay geçtikten sonra frengi mikrobu vücuda girdiği yerden ileriye doğru hareket ederek bütün vücuda yayılmış olur. Organizmanın tabii savunma mekanizması harekete geçerek mikrobu tesirsiz hale getirmek ister. Bu şekilde hastalığın ikinci devresinin alametleri ortaya çıkar. Vücudun üzerini kırmızımtrak lekeler kaplar. Frengi mikroplarının sayısı artık milyonları bulmuştur. Fakat bazı durumlarda bu lekeler o kadar belirsiz setreder ki; fark edilmesi imkansızdır.

Diğer bazı hastalıkların sebep olduğu lekelere nazaran frengi lekeleri üç buutludur. Yani kabarmış vaziyettedir. Kafa derisi de bu lekelerden kurtulamaz. Hatta lekelerin bulunduğu yerlerde saçlar tutam, tutam dökülür. Hasta yarı kel hale gelir. Bir müddet sonra bu lekeler sulanarak içi kahverengi bir sıvı ihtiva eden kabarcıklar haline gelir. Lekeler ağız ve boğazda dayanılmaz acı ve sızılara sebebiyet verir. İkinci devrede ayrıca kemikleri örten deri tabakaları üzerinde usandırıcı ağrılar husule gelir. Bilhassa kafasını örten deride müthiş ağrılar belirir. Hasta bu şartlarda iki sene müddetle yaşamaya devam eder.

Üçüncü devrede, yani hastalığın üzerinden iki sene geçtikten sonra frengi mikrobu cilt ve kaygan zarları terk ederek vücudun derinliklerine yayılarak yerleşir. Hastanın ölümüne kadar vucudun her yerinde tahribata sebebiyet verir. Karaciğer, kemikler, damak, burun, beyin hastalıktan nasibini alır. (gom)  adı verilen urlar vücudun çeşitli yerlerinde akıntılı yaralar husule getirerek organların büzülmesine, şekil değiştirmesine, deforme olmalarına sebebiyet verir. Damarlar da daralarak dolaşım bozukluğuna sebebiyet verir. Hastanın kalp sektesinden ölmesi normadir.

Dördüncü devre olan son devre 20 sene sonra başlar. Bu müddet içinde hasta henüz ölmediyse beyni yumuşar. Omurilik tahrib olur. Hasta artık yürüyemez. Sinirleri mefluç hale gelir. Bazı hastalar bu şartlarda daha yıllarca yaşayabilir. Bazıları da akıl hastası olur. Meşhur düşünür Nietzche,  yakalandığı frengi hastalığının son devresinde acılara dayanamayarak intihar etmiştir.

.

.

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır! Link verilebilir.

   
© incemeseleler.com