Nifas: Doğumdan sonra gelen kana denir. Bir kadın çocuk doğursa da kan görmese nifas sayılmaz. Bunun için gusletmesi de vacib olmaz; ancak abdesti bozulmuş olur. İmam-ı A'zam’a göre gusletmesi de icabeder.

Düşük çocukların azaları (parmak, saç gibi) meydana çıkmış ise doğum gibidir. Eğer azaları meydana çıkmamışsa, görülen kan nifas sayılmaz, istihaza olur.

Çocuk ameliyatla karından alınır ve kan da karından çıkarılırsa nifas sayılmaz. Yaradan akan kan hükmünde olur. Ancak tabii yoldan yani rahimden dışarı çıkarsa nifas sayılır.

İkiz doğan çocuklarda nifas başlangıcı, birinci çocuğun doğuşundan itibaren başlar. İki çocuğun doğumu arasındaki müddet altı aydan az olmalıdır. Eğer altı veya daha çok ay farkı ile ikinci çocuk doğmuşsa, iki ayrı doğum sayılır ve iki nifas hali var demektir. İkiz veya üçüzlerde doğumlar arasında altı aydan az bir müddet bulunması şarttır. Altı aydan çok arayla olan doğumlar ayrı ayrı doğumlar olur.

Nifasın en azı için bir müddet yoktur, kadın hiç kan görme­yebilir de. En çok müddeti ise, kan görmeye başladığı doğumdan itibaren kırk gündür. Kırk günden sonra görülen kan "İstihaza" dır. Kırk günü geçmemek şartı ile kan ne zaman kesilirse; nifastan çıkılır. Azı için bir hudut yoktur, kanın ke­silmesine bağlıdır. Kırk gün içinde geçecek olan temiz günler de nifas sayılır.

Hayız ve Nifasın Hükümleri

• Hayız ve nifas halinde olan kadınlar namaz kılamazlar.

Kılamadıkları namazları kaza da etmezler. Hayız veya nifas kanını gördükleri andan itibaren namazlarını bırakırlar. Secde ayetini işitince de secde yapmazlar. Besmele çekebilir, dua oku­yabilirler.

• Oruç tutmaları haramdır; ancak tutamadıkları günleri sonra kaza ederler. Nafile oruca başlamışken adet görenler de bu günü kaza etmeleri gerekir.

• Hayız ve nifas halinde olanlar camilere girip oturamazlar, camide bir kapıdan girip diğerinden çıkamazlar. Bunu işlemeleri haramdır. Yalnız yırtıcı hayvanın parçalaması, ya­hut donma korkusu gibi hallerde mescidlerde oturabilirler. Mescide hürmet için teyemmüm etmeleri evladır. Mescidlerin tavanları da mescid hükmünü taşır. Cenaze namazı kılmak için ayrılan yerler, mescid hükmünde değildir. Cünüb ve hayız olanların kabir ziyaretlerinde beis yoktur. (Hindiye Fetvası)

• Hayız ve nifas halindeki kadınların Ka'be'yi tavaf etmeleri haramdır.

• Kur'an okumaları haramdır. Bir ayet ve bir ayetten az dahi olsa okuyamazlar. Ancak Kur'an okumak maksadını taşımayan ve ayetten az "Elhamdülillah ve Bismillah" gibi şükür ve tesbih makamında kelam söyleyebilirler.

• Kadın Kur'an öğretirken hayız halinde, kelime kelime öğretir ve kelimelerin arasını keser. Hece hece Kur'an öğretmesinde de kerahet yoktur.

• Kunut dualarını okumalarında, başka dualar yapma­larında bir kerahet yoktur. Ezana da icabet ederler. Yani müez­zinin sözlerini tekrarlayabilirler.

• Abdestsiz, hayız, nifas ve cünüb olanların Kur'an'a el sürmeleri haramdır. Ancak yapıştırılmamış olan mahfaza, kap ve kutular içinde bulunan Kur'anların kılıfları tutulur. Tefsir, fıkıh ve hadis kitaplarına dokunmaları mekruhtur. Kur'an ayetlerinden tam bir ayet yazılı levha ve sayfaları da tutması caiz değildir.

Mushafa bakmalarında kerahet yoktur. Bir kağıt üzerine ayet yazamazlar.

• Hayız ve nifasta müşterek olan bir hüküm de cinsı mü·nasebetin haram olmasıdır. Ama göbekten dize kadar kısmın dışında her türlü-yakınlık helaldir. Hayız ve nifas devam eder­ken cinsi münasebette bulunanlara tövbe istiğfar düşer. Ayrıca bir yahut yarım altın sadaka vermek müstehabdır.

• Her iki halde de kan kesilince gusletmek farz olur. Hayzın (adetin) en çok müddeti olan on gün geçtikten sonra, gusletmeden önce de münasebet helal olur.

"İbni Abbas (r.a.) dan, karısına hayızlı iken yaklaşan kimse hakkında Peygamber (s.a.v.) in şöyle buyurduğu rivayet olunmuştur: (Adetinin ilk günlerinde yaklaşmış ise) bir dinar; (son günlerinde yaklaştı ise) yarım dinar sadaka verir."

(et-Tac c. 1, s. 105)

Bir dinar, bir miskal yani 4,8 gram ağırlığındaki altın pa­radır. Bir müslüman, adeti veya lohusalığı tamam olmamış bu­lunan karısına cinsi yoldan yaklaşmış olsa büyük bir suç işlemiş olur. Bu hareketinden dolayı Hazreti Allah'a tövbe etme­lidir. Bu suçun ahiret azabından kurtulmak için, yukarıda be­lirtiler sadakayı Müslüman fakirlere vermek gerekir.

"Kadınlar, üzerinde sarı (renkte yaşlık) bulunan bir pamuk parçasını küçük bir kap içinde, Aişe (r.a.)ya göndermişlerdir. Hz. Aişe, "Acele etmeyiniz, beyaz akıntıyı göresiye kadar (bekleyiniz)" dedi. Bununla hayızdan tamamen temizlenmiş olmayı kastediyordu.

(et-Tac c. ı, s. ı06.)

Adetin kesilmesi, beyaz bir akıntının başlaması ile kesinlik kazanmış olur. Beyaz rengin dışındaki akıntılar, adet halinin devam ettiğini gösterir. Hayızdan sayılan akıntı siyah, kırmızı, yeşilimsi, sarı, toprak rengi ve bulanık bir halde olabilir. Bunlardan tamamen arınmak lazımdır ki, temizlik hali başlamış olsun.

.

.

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eserin başka sitelerde yayımlamak yasaktır! Link verilebilir.

   
© incemeseleler.com