Peygamberimiz kadınlarla el sıkışmamıştır. Kendisine her hususta uyup itaat edeceklerine dair biat eden erkeklerle müsafaha yapmış, fakat kadınların ellerine dokunmamıştır. Onlardan sadece dilden söz almış ve bir kaba su koydurarak, kadınlara o kabın içine ellerini sokmalarını söylemiştir. Onlar o kabın içine sokmuşlar; Peygamberimiz de onların ellerini soktukları kaba ellerini sokmuştur. Sözleşme alması böyle olmuş ve asla kadınların ellerine dokunmamıştır.
Allah Resulü kadar nefsine hakim olacak kimse bulunmadığı halde, o yüce Peygamber kadınlarla musafaha yapmamış (el sıkışmamış) ümmetlerine en doğru ve herkesin ortak olacağı yolu göstermiştir. Aklı olan ibret alır, nefse uyan, yolda kalır.
Bazı kimseler, kalblerinin temiz olduğunu ileri sürerek, Resulüllah efendimizin yapmadığı işleri işlemeye devam etmektedirler. Bu iddianın sahipleri için iki ihtimal mevcuttur:
Ya bu gibi laflarla asıl maksatlarını gizleyip, nefsani arzularının devamını istemektedirler. Bu ihtimalde, hem elin zinası, hem de dilin yalanı vardır.
Veya erkeklik duygusundan mahrumdurlar. Bunun üçüncü bir ihtimali yoktur.
Bir elektrik sobasının fişi prize takıldığı zaman, tellerde kopukluk yok cereyan da varsa, muhakkak ocakta kızına ve çıtırdamalar başlayacaktır. Bunun aksini düşünmek, gündüze gece demek kadar abestir.
Kadın sahabilerden Ümeyme binti Rukayka anlatıyor:
Birkaç kadın, biat etmek üzere Resulüllah (s.a.v.)'e geldik.
Bizden, Mumtehine suresi, ayet ll'de sayılan maddeleri kabul etmemizi istedi. Biz de kabul ettiğimizi söyledik. Bize "Elinizden geldiği ve gücünüzün yettiği kadar, bunları yerine getirin," dedi. Biz de "Allah ve Resulü, bizi bizden daha çok kayırıyor, dedik ve "ya Resulallah, elimizi sıkmayacak mısın?" dedik. Resulüllah "Ben, kadınların elini sıkmam, bir kadın için ne demişsem yüz kadın için de aynıdır," buyurdu.
.
.
Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !