Aşağıdaki hadis-i şerifleri zamanımıza ışık tutması bakımından ibretle okuyalım:
"Ateş (cehennem) ehlinden iki sınıf vardır. Ben onları (sizin aranızda) göremiyorum: Yanlarında sığır kuyrukları gibi kamçılar bulunan bir topluluk ki, onlarla halkı döverler. Bir (diğeri) de giyinmiş çıplak eğrileştiren (ve haktan) uzaklaşan bir takım kadınlardır ki, başları deve hörgüçleri gibidir. Bunlar, cennete giremezler ve oranın kokusunu (bile) bulamazlar. Halbuki cennetin kokusu, şu kadar, bu kadar mesafeden hissedilir."
(et-Terğib ve't-Terhib c. 3, s. 95 .
Bu hadis-i şerif, Peygamber (s.a.v.) efendimizin mucizelerinden olan ve gelecekten haber veren bir hadis-i şeriftir. Zira "Ben, şu sırada onları (sizin aranızda) göremiyorum” ifadesi ile bu iki sınıfın ileride türeyeceğini haber vermiş olmaktadır.
İkinci bir mucize: İki sınıftan birinin halkı dövmek için, kullanacağı kamçının "Öküz kuyruğu" şeklinde olacağı, dikkat çekicidir. Gerek elastikiyette, gerekse can acıtmada bu günkü "Cop"lara işaret olunmuş gibidir.
Üçüncü bir husus da, "Giyinmiş çıplaklar" ifadesi ile tarif edilen kadınların halleri, saç ve baş durumları bugünkü kadınların durumlarına uygun düşmektedir. Bugün günümüzde vücuda tamamen yapışan elbiseler giyilmesi, tam tamına "Giyinmiş çıplaklar" ifadesinin karşılığıdır.
Örtünme, mü'min için asıldır. Açılma ise, mecburiyetlerin ortaya çıkardığı hallerdendir. Bu da hadis-i şerifte belirtilmiş olmaktadır. Bunlardan biri bulunmadıkça örtünmeyi asla ihmal etmemeli ve meleklere saygılı davranmalıdır.
Zira, tuvalet ihtiyacını giderirken ve cinsi münasebet zamanı hariç, insanlardan hiç ayrılmayan melekler vardır. Onlara eziyet etmemek için dikkatli olunmalı, açılmamalıdır.
Nitekim hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
"(Tam manası ile) çıplak olmaktan sakının. Zira sizden hiç ayrılmayan melekler vardır. Onlar ancak, defi hacet zamanı ile, kişi hanımıyla cima ettiği zaman ayrılırlar. Onlardan utanın ve onlara karşı ikram (ve şerefli bir şekilde hareket) edin"
(Tuhfetü'l Ahvezi c. 8, s. 84).
Peygamberimiz Tarif Ediyor
Aişe (r.a.)dan rivayet olunmuştur. Ebu Bekir (r.a.)in kızı Esma (r.a.), üzerinde ince elbiseler bulunduğu halde, Resulüllah'ın huzuruna girmişti. Resul-i Ekrem hemen yüzünü ondan başka bir tarafa çevirdi ve ''Ya Esma! Bir kadın hayız (görecek çağ)a ulaştığında şundan ve şundan başka (bir yerinin) görülmesi caiz olmaz" buyurarak, yüzüne ve iki eline işaret etti."
(Ebu Davud c. 4, s. 62).
Bu hadis-i şerif bazı hakikatleri ortaya koymakta ve hükme bağlamaktadır. Şöyle ki:
a) Altını gösteren bir kumaşın, dini bir kisve olmayacağı,
b)Böyle bir elbise giymiş bir kadını görecek erkeğin başını başka bir tarafa çevireceği,
c) Görülecek bir hatanın, münasip bir yolla düzeltilmesi gerektiği,
d) Ergenlik çağına ulaşmış kimsenin, emir ve yasaklara dikkat etmekle mükellef bulunduğu,
e) Kadının yüz ve ellerinden başka, her tarafının avret mahalli olduğu,
f) Görülecek eksikliğin, kimde olursa olsun hatırlatılması lazım geldiği,
.
.
Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !