Evliliğin en büyük gayesi, neslin devamı yani evlat yetiştirmektir. İnsana sağlığında yardımcı olan birinci şahıs evladı olduğu gibi, vefatından sonra arkasından dua edecek olanlar da yine onlardır.

Çocukların ilk gelişme ve teşekkül yeri anne karnıdır.

Kadının çocuğa kalmasına gebelik veya hamilelik deniliyor.

Ahkaf süresi 15. ayette buyuruluyor ki:

"Biz insana anne ve babasına iyilik etmesini tavsiye ettik. Annesi onu zorlukla taşıdı ve zorlukla doğurdu. Onun (ana karnında) taşınması ve sütten kesilmesi otuz aydır."

Burada hamileliğin ve çocuk doğurmanın zorluğuna işaret edilmektedir. Aynı zamanda anne-babanın, bilhassa annenin zahmet ve fedakarlığına da dikkatler çekilmektedir.

Peygamberimizi annelerin nasıl sevaplara kavuşacaklarını şöyle izah buyuruyorlar:

"Kadın, gebeliğinden çocuğu doğurup sütten kesin­ceye kadar Allah yolunda nöbet bekleyen gibidir. Eğer bu süre içerisinde ve doğumda ölürse, onun için şehit sevabı vardır."

Gebeliğin süresi normal olarak 9 ay 10 gündür. Fakat 8, 7 hatta 6 aylık doğumlar olmakta ve bu çocuklar yaşamaktadırlar.

Erken doğumlar olduğu gibi, 9 ay 10 günden geç olan doğumlar da vardır. Mesela Hz. Ömer zamanında bir kadın 2 senelik bir çocuk doğurmuştu. Çocuk, doğduğunda anne karnında dişleri çıkmıştı. Tarihte bundan daha uzun gebelikler de olmuştur.

Mesela: Muhammed bin Aclan'ın karısı 12 senede 3 doğum yapmış yani her hamileliği 4 sene sürmüştü.

Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Cabir'e:

"Ya Cabir! Çocuk, çocuk!" (yani Allah'tan çocuk iste) buyurmuşlardır.

Hz. Ömer: "Ben ancak çocuk için evleniyorum" derdi. Peygamberimiz, Hz. Enes'e şöyle dua etmiştir:

"Allah’ım ona çok mal ve evlad ver, ona uzun ömür ihsan eyle ve günahını affet."

Enes (r.a.) diyor ki: Resülüllah bana üç şey için dua etti, üçü de oldu. 103 çocuğumu toprağa verdim. Ağaçlarım yılda iki kere meyve verir; o kadar uzun yaşadım ki artık insanlardan utanıyorum. Günahımın affını da Allah'dan umuyorum."

Demek ki Resülüllah Efendimiz'in Hz. Enes hakkında yaptığı dua ve bu duada zikredilen her üç madde de yerini bulmuş olmaktadır.

Hamilelik isteyenler şuna dikkat etmelidirler: Temaslar mümkün oldukça tam iki adet ortasına getirilmelidir. Birleşme sırasında, kadının dizlerini büküp sırt üstü yatması, hazneye boşalan meninin, rahimden dışarıya akmasına mani olur. Bu durumda, hemen yıkanmayıp biraz beklenmelidir.

Evli kadınlar genel olarak % 80 nisbetinde hamile kalırlar. Evlilikten önce kızlar ve evli kadınlar rutübetli yerlerde ve taş üzerinde oturmamalı, vücudlarını bilhassa ayaklarını üşütmemelidirler.

Adet zamanlarında denize, havuz ve kaplıcalara girmeme­lidirler. Kuvette banyo yapmamalıdırlar.

Temizliğe dikkat etmeli ve naylon ve sentetik iç çamaşırlarından kaçınmalı, yün ve sıcak şeyler giymelidirler.

Adette kullanılan pamuk, bez ve diğerleri sık-sık değiştirilmelidir.

Bulantı, kusma hamileliğin ilk belirtisidir. Hamileler kesinlikle röntgen ışınlarından yani film çektirmekten, kaçınmalıdırlar. Aksi halde doğacak çocuk sakat olabilir.

. 

. 

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri 

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !

   
© incemeseleler.com