Kadının kocası üzerinde olan haklarından birisi de, erkeğin karısına karşı kocalık vazifesini yerine getirmesidir. Bu vazife nafile ibadetten önce gelir. Bir gün Halife Hazret-i Ömer, yanında ashabdan Ka'b isminde bir zat ile otururken bir kadın gelip:
- Ya Emirel mü'minin, kocam devamlı olarak gündüzleri oruç tutuyor, geceleri de ibadet etmek için kalkıyor, ben onu şikayet etmeyi hoş görmüyorum dedi. Bunun üzerine Hazret-i Ömer:
- Kocan ne iyi adammış. Kocanın gündüzleri oruç tutmasına, geceleri de ibadete kalkmasına mani olmamı mı istiyorsun? dedi.
Hazret-i Ömer'in bu sorulu cevabından sonra kadın dönüp gitti. Bir müddet sonra tekrar gelip, Hazret-i Ömer'e aynı sözleri söyledi. Hazret-i Ömer'den aynı cevabı alınca, yine dönüp gitti. Üçüncü defa gelip Hazret-i Ömer'e aynı sözleri söyleyince, orada bulunan Ka'b, Hazret-i Ömer'e:
- Ey mü'minlerin emiri! Kadın, kocasından şikayet ediyor.
Yatağını terk ettiğini söylemek istiyor, dedi. Kocasını çağırdılar.
Kocası karısına:
- Ne söyleyeceksen söyle dedi. Kadın da şiirle kocasının yatak vazifesini terk ettiğini söyledi Ka'b da:
- Bu kadının senin üzerinde hakkı vardır. Dört günde bir onun hakkını vereceksin, dedi. Karı koca gidince Hz. Ömer:
- Bunu nereden çıkardın, dedi. Ka'b da Hz. Ömer'e:
- Ey mü'minlerin emiri, bu kadın için bir hak vardır, dedi.
Hazret-i Ömer (r.a.):
- Nedir onun hakkı? Diye sorunca Ka'b:
- Cenab-ı Hak o adamın dört kadınla evlenmesini helal
kıldı. Sen bu kadını dört kadından biri farzet. Her dört günde bir gün ve bir geceyi bu kadına ayırması kadının hakkıdır, dedi.
Bu izahtan çok hoşlanan Hz. Ömer, Ka'b'ı Basra'ya kadı tayin etmiştir.
.
.
Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !