بسم الله الرحمن الرحيم


أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِأَصْحَابِ الْفِيلِ
“Görmedin mi Rabb'in fil sahiplerine ne yaptı?”


أَلَمْ تَرَ  Görmedin mi?

 كَيْفَNasıl

 فَعَلَİşledi (yaptı)

Kim yaptı?

 رَبُّكَSenin Rabbin yaptı

Kime yaptı?

 بِأَصْحَابِ الْفِيلِ Fil sahiplerine yaptı.

***


 أَلَمْ يَجْعَلْ كَيْدَهُمْ فِي تَضْلِيلٍ

“Onların tuzaklarını boşa çıkarmadı mı?”

 

أَلَمْ يَجْعَلْ (Senin Rabb’in)Kılmadı mı?

Neyi kılmadı mı?

 كَيْدَهُمْ Onların tuzağını

Nerede kılmadı mı?

 فِي تَضْلِيلٍBoşta kılmadı mı?

***


  وَأَرْسَلَ عَلَيْهِمْ طَيْرًا أَبَابِيلَ
“Üzerlerine sürü sürü kuşlar gönderdi.”

وَأَرْسَلَ عَلَيْهِمْ  Ve Onlar üzerine gönderdi.

Neyi gönderdi?

 طَيْرًاKuşu

Öyle kuş ki

 أَبَابِيلَSürü sürü, bölük, bölük

***


 تَرْمِيهِم بِحِجَارَةٍ مِّن سِجِّيلٍ
“Onlara çamurdan sertleşmiş taşlar atıyorlardı.”

 

تَرْمِيهِمْ Onların üzerine atıyorlar.

Ne atıyorlar?

 بِحِجَارَةٍTaş atıyorlar.

Neden atıyorlar?

 مِنْ سِجِّيلٍpişirilmiş sert taşlardan

***

 فَجَعَلَهُمْ كَعَصْفٍ مَّأْكُولٍ
“Ve onları, yenilmiş ekin yaprağı gibi yaptı.”

 

فَجَعَلَهُمْ Böylece onları kıldı.

Ne gibi kıldı?

 كَعَصْفٍEkin yaprağı gibi

Öyle ekin yaprağı ki?

 مَأْكُولٍYenilmiş olan

 

incemeseleler.com

   
© incemeseleler.com