Tarihe büyük bir evliya olarak ismi geçen Utbetül Gulam Hazretleri gençliğinde Basra'nın saz çalıp gezen fasıklarından birisiydi. Bir gün Hasan Basri Hazretleri'nin elinde hidayet buldu. Şöyle:
Hasan Basri (k.s.) Hazretleri onu tanır irşad etmeyi düşünür, müridlerine onun kendisine getirilmesini isterdi. Bir gün Hasan Basri Hazretleri va’z ederken, o da o meclisin yanından geçiyormuş. Hasan Basri Hazretleri'ne;
- Ya Şeyh, Utbetül Gulam işte gidiyor, demiş
Hasar Basri Hazretleri onun duyacağı şekilde yüksek sesle bazı beyitler okumuş. Utbetül Gulam onu duyunca kendisine hidayet gelip Hasan Basri Hazretleri'nin huzurunda ağlayarak tevbe etmiş. Onun müridleri arasına da girerek zamanla büyük Evliyadan olmuştur.
* * *
Mansur bin Muhammed Hazretleri va'z esnasında dua ediyormuş. Sazla yatıp sazla kalkan birisi de oradan geçiyormuş. Bu duayı işitince:
- Allah Allah, dua benim için yapılıyor sanki. Bu zat, kalbi katı, günahı çok olanların hidayete gelmesi için dua ediyor. Benden daha katı kalpli ve günahı benden daha çok olan adam var mıdır? diye düşünüp kendisine hidayet nasip olmuş. Hemen elindeki sazı kırıp şeyhin huzurunda tevbe etmiş. Şeyh ona yeni ve temiz elbiseler giydirip der ki:
- Evladım, iki rekat namaz kıl, hem kendine hem de bana ve ümmet-i Muhammed'e dua et. Şu anda senin duan makbüldür.
O kişi de aynen Mansur Hazretleri'nin dediğini yapar. Ondan sonra, kendi elinde hidayet bulduğu zattan ayrılmaz ve büyük bir makama ulaşır.
* * *
Bişri Hafi herkesin bildiği bir evliyadır Eskiden yol kesiciydi. Şöyle bir kurnazlık yapardı. Yanında güzel sesli hafızlar bulundurur, onlara Kur'an okutur, halk o hafızları dinlerken kendisi fırsattan istifade soygunculuk yapardı.
Bir gün yolda toz-toprak içinde bir kağıt parçası buldu. Baktı ki Besmele yazılı. Alıp, tozlarını temizleyip, güzel koku sürerek yüksekçe bir yere koydu.
O diyarda dervişliğiyle meşhur bir zatın rüyasında denildi ki:
Ey kulum, Bişri Hafi'ye git, haber ver. O bizim ismimizi hürmetle kaldırdı ve yükseğe koydu ve aziz etti. Biz de onun ismini yükselttik ve aziz ettik.
O zat doğruca Bişr'in evine gitti. Rüyasını anlalattı. Bişr oldukça duygulandı, derhal tevbe etti. Arkasından hizmetçisi:
- Efendi, dur da başlığını getireyim, dediyse de, "Rabbim beni bu halde çağırmış" diyerek, başlığını da almadan evini terketti. Mürşid aramaya başladı. Sağlam bir mürşide bağlandı. Herkesin bildiği gibi, büyük bir veli oldu.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !