İsrailoğullarından birisi vefat etmiş, iki oğlu kalmıştı. Adamın bıraktığı köşkün içinde, iki kardeş münakaşa ediyorlardı. O sırada, köşkün duvarlarındaki kerpiçlerden birisi dile gelip şöyle dedi:

"Bizim için hiç münakaşa etmeye değmez. Ben bir zamanlar padişahtım. Vefat edip kabre konuldum. 300 sene padişahlık yaptıktan sonra kabre konulunca, kabirde de 130 sene kaldım. Orada çürüyüp toprak oldum. Sonra bina yapmak isteyenler beni oradan alıp kerpiç yaptılar. Bir binanın duvarında 40 sene kerpiç olarak kaldım. Bina yıkılınca beni bir yola fırlatıp attılar. Orada da gelip geçenin ayakları altında 30 sene toprak olarak kaldım. Beni tekrar kerpiç yapmak üzere oradan aldılar ve kerpiç haline getirdiler. Şimdi kerpiç olarak buradayım. Bu dünya, gördüğünüz gibi kimseye kalmıyor. Benden ibret alıp birbirlerinizle mükaşa yapmayı bırakın da, Allah' a ibadet edin."

Bu söz onlara çok t.esir etti. Dünyalık için bir birleriyle uğraşmaktan vazgeçip Allah'a bağlandılar.

Akıllı olanlar, dünyaya gelmekteki gayenin dünyalık için mücadele etmek değil, Allah'a kulluk olduğunu bilirler. Onun rızasını kazanmak için çalışır, onun manevi huzurunda secdelere kapanırlar

Bu hikaye de anlatılanların doğru olup olmaması da mühim değildir. Ama kerpicin ağzından söylenenler şaşmaz gerçeklerdir. Bunun doğru olmadığını kimse iddia edemez. Elbette ki dünya boştur ve onun için münakaşa etmeye değmez.

.

.

Ali Eren - Dini Hikayeler

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !

   
© incemeseleler.com