Liânın sıfatı (sureti): kitap ve sünnetten olan, nassı şerinin, nâtık olduğu veçhiledir ki, hâkim karı kocayı - yüz yüze getirerek - iltianı, evvelâ kocaya emreder. Zevc dahi: «Eşhedü billâh ki, ben buna zinâ isnat etmekte sadıklardanım» der (3). Ve bunu dört defa söyler. Beşincisinde: «Eğer ben yalancılardan isem..» diye, kendisine Allahın lânetini okur. Sonra, hâkim zevceye hitaben: Sen dahi, iltiân et, diye, emretmekle, zevce dahi: «Eşhedü billâh ki, bu bana zinâ isnat etmekte yalancılardandır...» der ve bunu dört defa söyler. Beşincisinde: «Eğer o sadıklardan ise,» diye, kendisine Allahın gadabını okur.

Zevceyn, bu suretle mülâane ettiklerinde, hâkim, zevce ayrılmayı emreder. O dahi, boşama ile, ondan ayrılır. Eğer zevc, boşamaktan imtina ederse, hâkim kendilerini ayırır.

Zevceyn, liândan, vaz geçtikten sonra, aralarını tefrik etmemesini talep etseler, hâkim onlara icabet etmez.

Kendilerinin ayrılmağa rızaları olmasa bile: «Ben sizin aranızı tefrik ettim» diye, ayrılmağı hükmeder ki, zevciyyet bir talâkı bâin ile, kesilmiş, olur (4).

Hâkim yanılıp ta, liân kelimelerinin, ekserinden sonra dahi tefrik etse, hükmü sahih olur. Eğer liân kelimelerinin azından, yâni bir veya ikisinden sonra, tefrik ederse, sahih olmaz- liân kendi nezdinde olan hâkim, onları tefrik etmeden mâzûl veya merhum olursa, ikinci hâkim, liânı yeniden icra eder.

Zevceynin ayrılmaları, yalnız liân ile değil, hâkimin hükmü ile olacağından, liândan sonra ve tefrikten evvel, zevciyyet kaim olmakla, zevcin zevceye talâkı vâki, ve iylâ ve zıharı sahih olur. Ve vefat vukuunda, tevarüs câri bulunur.

Şu kadar ki, zevcin ona takarrubu, yahut bunun mukaddemat ve devaisinde bulunması câiz olmaz (5). Meğer ki, nefsini tekzip etmiş ola. O halde, nikâh yenilenmeksizin takarrubu dahi helâl olur.

Zeyd, zevcesi afîfe Hinde, bire zâniye diye, kazf eylemekle, Hind Zeydi, mucibiyle mutalebe edip, liân şartları mevcut olmakla, liân teklif olundukta, Zeyd nefsini tekzip etmeyip, liândan iba etmekle, veçhi şerî üzere iltiân ettiklerinde, hâkim Hindi Zeydden tefrik eylese, Hind Zeydden mübâne olur mu? Cevabı Olur. Bu sûrette, Hindin iddeti munkaziyye oluncaya kadar, nafakası Zeyd üzerine lâzım olur mu? Cevabı: Olur.

---------

(3) Eğer hem zinâ ve hem çocuğun reddi ile, kazf etmiş ise, liânda ikisinide, zikreder.

(4) Zevc zevcesini, doğan çocuğun kendinden olmadığı ile, kazf etmiş isehâkim hem de çocuğun nesebini babasından kesip, onu vâlidesine ilhak eder. «Siziayırdım ve çocuğun nesebini, senden kestim» diye, zevce tefhim eder. Bunun için,mutavvelâtta mezkûr, bir takım şartlar vardır.

(5) Hadis-i şerifte: «Lian yapan karı-koca birleşemezler» buyurulmuştur. İmamEbû Yûsuf kavlince, onlar badema, birbirlerine müebbet hürmet ile haram olurlar.Buna mebni, tahrim sebeplerine dair olan nazma, liân dahi ilâve edilmiştir. Kitab-unnikâhın muharremat faslındaki hâmişi okuyunuz.

   
© incemeseleler.com