Guslün âdâbı, ayniyle abdestin âdâbıdır. Şu kadar ki, gusülde kıbleye karşı durulmaz. Çünkü, ekseriya avret yerinin açılması ihtimali vardır. Söz dahi söylenilmeyeceği gibi dualar da okunmaz.
Yıkanırken, avret yerleri örtülmekle beraber, avret yerine bakmak kendisine helâl olmayan bir kimsenin görmeyeceği bir mekânda bulunmak dahi, müstehaptır ki, ya yıkanırken veya giyinirken, avret yerinin zahir olması ihtimali olur.
Erkek kısmı, erkekler yanında, örtünecek bir şey bulamaz ise, öylece yıkanır ve kendince, en ziyade örtünmeyi mûcip hal ne ise, o hali ihtiyar eder.
Kadın dahi, kadınlar yanında öyledir. Günah, bakanadır.
Kadın, yalnız olarak erkekler arasında ve keza, erkek de kadınlar arasında bulunur ise, guslü tehir eder. Ve münasip olan, sudan - şer'an -âciz olduğu için teyemmüm edip, namazını kılmaktır (1). Mekrûh olan vakitlerin gayride, abdesti müteakip, nafile olarak iki rekât namaz kılmak müstehap olduğu gibi, gusülden sonra da kılmak müstehaptır. (Abdestin mekrûhlarına bak).
--------------
(1) Bu gibi hallerde, erkek olsun, kadın olsun, guslünü tehir eder. Aralarında fark yoktur. Vaktin çıkmasından korkarsa, teyemmüm ile kılar. Aşikâr olan, namazın vücûben iâdesidir. Teyemmümde özür (min cihetil-ibâd) olursa, o özür, teyemmümü mübah kılsa da namazın iadesini iskat etmez.