Abdestte olduğu gibi, guslün dahi sebebi, şartı, hükmü, rüknü, sıfatı ve bir de mûcibi vardır.

Guslün sebebi, abdeste sebep olan istibâhadır ki, (hadesi ekber) sebebiyle (câiz ve helâl olmayan şeye teşebbüs) kasdeylemektir. (Bu hususta, kıraeti Kur'ân dahi messi mushaf gibidir. Âtide zikrolunur).

Bu, onun sadece hükmü dünyevîsidir. Hükmü uhrevîsi niyyeti ile sevap husulüdür.

Guslün vücubünün şart ve sıhhati, abdestin ayni, şart-ı vücup ve sıhhatidir (1).

Guslün hükmü zikrolundu.

Guslün rüknü, meşhur olduğu veçhile: Mazmaza, istinşak (2) ve bütün bedeni yuğmaktan ibaret olmak üzere üç, yahut: İmkân kaderince bedenin dışını (3) tamamiyle yıkamaktan ibaret olmak üzere bir ve talim için ayrı ayrı sayıldığına göre, on birdir. Bunlar, hem de guslün farzlarıdır :

1 — Ağzı yıkamak.

2 — Burnu yıkamak.

Gusülde mazmaza ve istinşak, «iyice temizlenin» kavli kerîmine binaen farz-ı ictihadîdir. (Mazmaza, suyu ağızda çalkalamaktır, bunda mübalâğa, abdestte olduğu gibi sünnettir. Gargara lâzım değildir. İstinşak, burun dahiline (yumuşağına kadar) su almaktır. (Bunda dahi mübalâğa sünnettir).

Abdestte farz olan yüzü yıkamanın, ağıza ve buruna şümulü olmadığından ve çünkü, burun ve ağız içi ile müvacehe vaki olmadığından, onlar abdestte sünnettir. Gusül hakkında olan Fettahherû sıgasındaki mübalâğa, onlara şâmil olup, zahmet ve külfet dahi olmadığı için, bu bapta onlar farz olmuştur.

3— Tepeden tırnağa kadar, bütün bedeni üzerinde, mum, hamur,göz çapağı gibi altına, suyun geçmesine mâni bir şey bırakmamak üzere,bir kere yıkamak.

Boyacının tırnağı üzerinde kalan boya lekesi ve rençperlerin ve hattâ (kavli sahihte) şehirlilerin tırnak kirleri, pire ve sinek pislikleri, mâni değildir.

4— Keşfinde (yâni açılmasında) zorluk olmayan gulfenin dahilini(zekerin kabuğunun içini) yıkamak.

(Bu farz, ihtiyarlıkta ve zaaf halinde, ihtida ile, sünnet olmaya takati olamamak gibi bir özre mebni, sünnet olmayarak kalan kimseye göredir. Keşfinde zorluk olan gulfenin dahilini yıkamak lâzım gelmez. Gulfe, hitanda kesilen deri parçasıdır).

5 — Mücevvef (yâni kovuk) olan göbeğin dahilini yıkamak. Çünkü,bedenin dışıdır ve yıkamakta güçlük yoktur.

6 — Kapanmamış olan küpe deliğinin dahilini yıkamak.

Mûteber olan, suyun oraya ulaştığına kanaat getirmektir. Tekellüf ederek, oraya çöp sokmağa lüzum yoktur.

(Gusülde, küpe deliğine, su ulaşabilmek için, küpelerin oynatılması gerekir).

7— Örgülü saçı bulunan erkek için, onu çözüp yıkamak.

Saç erkeğe ziynet olamaz. Çözmekte de, müşkilât ve külfet yoktur. Mutlaka çözüp yıkamak lâzımdır. (Müellif böyle demektedir. Muhaşşi ise, saçların diplerine, suyun sirayeti ile, matlup hâsıl demek olmakla, çözmek lâzım olmaz demiştir. Dürrü Muhtâra göre, erkek için saçların kesilmesi veya tıraş edilmesi mümkündür).

Kadın kısmının, örgülü saçı pek çok, yahut pek kirlenip keçelenmiş olmadıkça, çözülmek lâzım olmaz. Saçın diplerine suyun sirayeti kâfidir. Suyu, zülüfleri arasına îsâl etmek dahi, kadına lâzım olmayıp, erkeğe lâzımdır.

8 — Sakal, sık dahi olsa, cildi yıkamak.

(Erkânı vuzû' ve ahkâmı vuzû, faslına bak). 9 — Bıyığın beşeresini yıkamak.

10 — Kaşın beşeresini yıkamak. 11 — Kadın kısmı, alttaki uzvunu ayrıca yıkamak. Kadının, gerek içmek, gerek abdest almak ve gusül etmek için su hakkı, erkeğe aittir. Hamama gitmek gerekirse, hamam parası dahi erkeğindir.

Yıkamak ki, Arapçası gasl'dir. Yaş bez veya sünger ile silinmek, gasl demek değildir.

Teyemmüm babının sonlarında, müellif beyan etmiştir ki, özürde müsâvata mebni, abdestte câiz olan şey, gusülde dahi câizdir. Uzvun, ma'zuriyyetine binâen, gaslden vazgeçilip meshedilir. Mesihten dahi zarar görenler, onu da terkedebilir. (Ahkâmı vuzû' faslına bak.)

Muhaşşi der ki, başını yıkamak kendisine zarar veren kadın, onu terk eder, fakat; bunu ileri sürerek kendisini zevcinden menetmez. Guslün sıfatı Farz, sünnet ve müstehap olmasıdır. (Bunların ilk kısmı ve onun farzları zikredildi. Sünen ve âdabın ve mekruhların beyanından sonra, diğerleri bildirilecektir).

Guslün icapları: Cünüplükten ve hayiz ve nifas kanlarının kesilmesinden ibaret olan, hadesi ekberdir.

Cünüplük, erkeğe ve kadına şâmil bir haldir. Husulünün yolu, ikidir: Biri: Nüzûlü meni ve diğeri: Mukarenettir.

Uyku halinde dahi, nüzûlü meni, guslü icap eder.

Mukarenette: (ıltıkaai hitaneyn) yâni, tenasül uzuvlarının birleşmesi, kâfidir. Bunda meninin nüzûlü şart değildir. (Bunları bu kadar söylemek yeter sanırım).

Hayiz ve nifas, kadınlara mahsustur. (Ahvali nisâ) bahsinde daha fazla malûmat vardır.

Hadesi ekberde gusül farzdır. Farz olmayan gusüller, bundan sonra beyan olunacaktır.

------------------

(1) Sıhhatin şartları; kadınlar, hayiz ve nifastan temizlenme ve pâklanma husulüne muntazır oldukları gibi, erkekler de kendilerinden gelen meninin arkasınınkesilmesine muntazır olurlar. O da birleşmeden sonra, uyumak veya yürümek gibibiraz tevakkuf veyahut birkaç katre olsun tebevvül etmekle olur. Gusül için istibrayolu budur. Bu istibrâ hâsıl olduktan sonra abdest istibrâsı tam olmadan veya burnunun kanı dinmeden edilen gusül dahi sahihtir. Fakat abdest sahih olmadığındanbir abdest almak lâzımdır. Gusle mânafi olan şey, abdeste dahi münafi ise de, abdeste münafi olan ve kesilmesi, abdestin sıhhati için meşrut bulunan şey, guslünslhhati İçin münafi değildir.

(2) Bunlar, farz olan gusülde erkândandır. Sünnet ve müstahap olan gusülde,mazmaza ve istinşak şart değildir. Mesnun olan gusül, onlarsız dahi sahih olur. Evvelce alınan abdestte onların bulunması da kifâyet eder.

(3) Ağız ve burun da, bu mânâca bedenin zâhiridir. Beden tâbiri, her halde başa ve etrafa şâmildir. Uzvu esfel ve sebileyn dahi bunda dahildir.

   
© incemeseleler.com