Duada eller nasıl olmalı? hususunda farklı görüşler var. Bazı kesimler, duada elleri sürekli birleştirenleri tenkit edercesine bazı hadisi şerifleri kendince delil gösteriyorlar. Peki gerçekten Peygamber efendimiz s.a.v. sadece arefe günleri, gece yatmadan önce mi elleri bitiştirip dua ederdi?

(Fetâvâ-yi Hindiyye)de, beşinci cüz’de diyor ki, (Duâ ederken, avuçlar semâya karşı açık, iki el aralık ve göğüs hizâsında olmalıdır).


Bu tür rivâyetlerin hepsi "öneri" şeklindedir Ancak bilinir ki, adab konularında eğer bir fiili destekleyen HADİS ve MÜCTEHİD nakli var ise, buna uyulur.

Bilhassa türk alimleri "duada ellerin arası az açık olur" demişlerdir. Bunun sebebi, hristiyanlara benzememek için idi. Ruhul-Beyan tefsirinde dahi böyle yazmaktadır. (Ancak bunu naklede cahiller ellerini bir-iki metre açıp öyle dua ediyorlar. Kendi nakillerine bile inanmıyorlar. Az açık olması demek, kapalıya yakın demektir, bir metre ara olsun demek değildir.)

Ancak Hüccetul-İslam İmam Gazali hazretleri, İbni Abbas'dan (r.a.) naklettiği hadisi şerif ile Resulullah (s.a.v) Efendimiz'in dua esnasında ellerini birbirine yapıştırdığını ispatlamıştır. Huccetul-İslam bu, İslamın delili.. Dinin ziyneti.. Şimdi bu zatın nakli nasıl eleştirelim? Yoksa mezhepsiz sapıkların dediği gibi "bu hadis mevdu" mu diyelim? Ehli sünnete göre İmama Gazali'nin naklettiği haberlerin hepsi sahihtir.

Bu hadisi şerifi destekleyen hadisi şerifler Kütübi Sitte'de yeralmaktadır. Bazı cahiller "bu yatarkenki dua esnasında geçerli" diyor. O zaman İmam Gazali'nin rivayetini de göz önünde bulundurursak "İbni Abbası her gördüğünde" dememiz icab eder.

Veya HisnulHasıyn'in rivayetine bakarak "Her arefe günü" dememiz gerekir. Bu durumda özetle "Resulullah (s.a.v) uyuyacağı zaman, arefe günlerinde ve İbni Abbas'ı her gördüğünde ellerini birleştirip dua ederdi" dememiz gerekir. Bu ne ahmakca olur değil mi?

Halbuki Resulullah (s.a.v.) Efendimiz dua esnasına ellerini birleştirmiş, bu husus hadisi şeriflerle ispatlanmıştır. Bir insanın çıkıp Hz. Aişe (r.a.) hadisi hakkında yorumlarda bulunup "hususidir" demesi cehaletini ortaya koyar.

Zira yine Hz. Aişe (r.a.) validemizdir, teravihin 8 rekat kılındığını bildiren. Hiçbir hadisi şerifinde 20 rekatten bahsetmez. Ulema "önceki günleri zikretmedi" demişlerdir (Bkz: El-Fıkh Alel-Mezahibil-Erbea) Eğer yukardaki mantıkla ilerlersek, aslında teravihin 8 rekat olduğunu söyleyen vehhabilere de hak vermemiz icab ederdi, bakın hadis öyle diyor.

İşte sevgili kardeşlerim, aynı şekilde Hz. Aişe (r.a.) annemiz Resulullah (s.a.v) Efendimiz'in duasını nakletmiş, diğer rivayetleri de gözönünde tutarsak duada elleri birleştirmenin "delilli" bir sünnet olduğu ortada.

Bazı kara cahiller "bu şiilerin fiili" diyor. Şiiler işliyor diye sünneti terketmek ahmaklıktır. İmam Gazali Hazretleri, bu fiilin onlar tarafından işlendiğini bilmiyor muydu? Bu cahiller kendlerini İmam Gazali'den daha temkinli, daha alim zannediyorlar.

Denirse ki, eskiden işlemezlerdi, yeni başladılar; bu durumda deriz ki, o zaman yarın birgün işleyecekleri başka bir sünneti, onlar işliyor diye yine terk mi edeceğiz? Ehli Sünnetin yolu SÜNNETİ KORUMAK mıdır, yoksa SÜNNET TERKETMEK midir?

Bu tür tenakuz ehli cahillere kapılmayın. Yukardaki rivayet de bunların eserinden alınmış.

Selam ve dua ile..

Muallim_abi / incemeseleler.com editörü

   
© incemeseleler.com