Erkeğin evin reisi olduğu, kadının daima eşine muti olduğu, kadın ne kadar zengin, şan şöhret sahibi olursa olsun çocuğunun annesi olduğu gibi hususlar bakımından Japonların islam kültürüne benzer yanlarını, Japonyanın en zengin kadını Bayan Toyoda' dan kendi itirafları ile okuyalım.
Japonya’nın en zengin kadını Bayan Toyoda; kendisiyle mülâkat yapan bir kadın gazeteciye anlatıyor:
“Japonya erkeklerin dünyasıdır.
Evin
hâkimi onlardır. Ve biz de onlara iyi hizmeti vermek için oradayız.
Onları mutlu etmek bizim kadın olarak en büyük görevimizdir. Yüzümüzden
gülümseme eksik olmaz. Tek hedefimiz huzuru kaçırmamak, aile barışını
bozmamaktır”.
“Evi ben idare ediyorum ama, kocamın söylediği her
kararı da kabul ediyorum. Aksini düşünsem bile... Çünkü evin hakimi
olarak onun daha mantıklı bir şekilde düşüneceğine ve karar vereceğine
inanıyorum. Huzuru da kaçırmak istemediğimden o yola gidiyorum”.
“Siz
herhalde bizim zengin olduğumuzu, saray yavrusu evlerde oturduğumuzu
sanıyorsunuz. Benim evim çok küçük. Bir salonum, bir yemek odam, iki
yatak odası, bir de müsafir odamız var. Hepsi bu kadar. Hizmetçim bir
tane. Ev işlerine yardım eder. Yemeği ben pişiririm”.
“Size şimdi birşey söyleyeceğim ve siz buna kesinlikle inanmayacaksınız. Japonya’da evlenmeler yalnız görücü usulüyle olur”.
“Benim
için parayla alınabilecek bir lüks yok. Öyle bir kavram hiç gelişmedi
bende... Paranın satınalabildiği, ya da alabileceği şeylerden çok, bir
kalbin sıcaklığı daha önemlidir bence”.