709. Allah o kimselere rahmet etsin ki, hasta olmadık-ları halde insanlar onu hasta sanırlar. (İhya C.4 S. 734)
710. Allah için tevâzu ve alçak gönüllülük göstereni Allah yükseltir. Kibirleneni de Allah alçaltır. Allah’ı çok zikredeni Allah sever. (İhya C.4 S. 588)
711. Allahü Teâlâ bir kulu severse ona kendinden bir nasihatçı, kalbinde kendini (kötülüklerden) men edecek bir bekçi yaratır da onu men eder. (İhya C.4 S. 571)
712. Ümmetimden öyle kimseler olacak ki, başları toz-lu, elbiseleri kirlidir. Eğer Allah üzerine yemin etseler. Allahü Teâlâ onları yeminlerinde sadık kılar. (İhya C.4 S. 612)
713. Allahü Teâlâ giydiğine aldırış etmeyen müptezel insanları sever. (İhya C.4 S. 425)
714. Bizden isteyene veririz, müstağnî davrananı Allah zenginleştirir. İstemeyen bizim için daha sevimlidir. (İhya C.4 S. 389)
715. İnsanlardan bir şey istemeyin. Dilenciliğin azı, çoğundan daha hayırlıdır. “Senden de mi?” Sorusuna “Evet benden de...) buyurdular. (İhya C.4 S. 389)
716. Kendisine sükût ve zühd verilen kimseyi gördü-ğünüzde ona yaklaşın. Zira o hikmet telkin eder. (İhya C.4 S. 405)
717. Zühd[1] ve vera[2] her gece gönülleri dolaşırlar. İman ve haya bulunan kalbe rastlarlarsa oraya yerleşirler, bu-lamazlarsa, geçer giderler. (İhya C.4 S. 406)
718. Kelime-i Tevhid ile gelip buna başka bir şey ka-rıştırmayana cennet vacibdir. (İhya C.4 S. 408)
------
[1] Zühd: Ziyneti, dünyayı ve nefsin arzûlarını terk etmek
[2] Vera : Haramlardan sakınma duygusu