Kur’an-ı Kerim Hakkında Ayet-i Celîleler:

(Ey Rasûlüm!) İşte (sana indirilmekte olan) o (Elif, Lâm, Mîm; senin kalbine koyacağımızı va’d ettiğimiz o ağır ve muazzam kelâm; önceki kitaplarda göndereceğimizi bildirdiğimiz, yaş ve kuru her şeyden haber veren o Kur’an), Kâmil bir Kitap’tır. Bunda aslâ şüphe yoktur. (Bu Kitap) Müttikîlere (büyük ve küçük günahlardan sakınanlara delil ve) yol göstericidir. (S. Bakara 2)

Bu (Kur’an’ın âyetleri, kalbinize) Rabb’i-nizden açılan gözlerdir. İman eden millet için hidâyet ve rahmettir. (S.Âraf 203)

Bu Kur’an boş söz değil, ancak kendinden evvel inen kitapların tasdiki, (dine âit) her şeyin açıklaması, İman eden millete yol gösterici ve rahmettir. (S. Yusuf 111)

Muhakkak o, çok şerefli bir Kur'an’dır. (S. Vâkıa 77)

Hakikat Kur'an hiç şüphesiz bir nasihattir. Dileyen Kur'an okuyarak öğüt alır. (S. Müddessir 54,55)

Muhakkak Allah’ın kitabını okumaya devam edenler. Namazı doğru kılanlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden gizli ve âşikâr infak edenler, asla son bulmayan bir kazanç beklesinler. (S. Fâtır 29)

Kur'an, dileyenin öğüt alacağı bir öğüttür. O, Allah indinde kadri yüce, temiz sahifelerdir ve takvâ sâhibi katiplerin elleriyle yazılmıştır. (S. Abese 11 – 17)

(Kâfirlerin yalanladıkları) o (kitap) şerefli bir Kur'an, Korunmuş bir levhadadır (S. Bürûc 21,22) 

(O, her türlü değişmeden berîdir. 1400 küsur seneden beri bir harfi dahî değiştirilememiştir.)

* * *

Kur’an-ı Kerim’in Fazîleti Hakkında Hadis-i Şerifler:

H.Ş.: Kur'an’ı mushafsız (ezbere) okumak, bin derece, mushaftan (yüzünden) okumak, iki bin dereceden fazla (sevap)tır. (Ramuz 334/6)

H.Ş.: Kur'an-ı Kerim’i yüzünden okumak ile ezbere okumak arasındaki fark, nâfile ile farz arasındaki fark gibidir. (Ramuz 323/6)

Kur'an-ı Kerim’in her harfi için, namazda okuyana bin hasene, abdestli okuyana yüz hasene, abdestsiz okuyana on hasene verilir. (Mev’ıza-i Hasene S. 56)

Bir kimse Mushaf’a bakarak Kur'an-ı Kerim okusa, Allahü Teâlâ kâfir de olsa ana babasından azabı hafifletir. (.....................)

H.Ş.: Bir kimse her gün yüzünden ikiyüz âyet okusa, kabri etrâfından yedi kabirdekilere şefâatçi olur; müşrik bile olsalar, Allah, ana babasından azabı hafifletir. (Ramuz 438/3)

H.Ş.: Kur'an’ı hâmil olan (mânâsını anlayıp hükmüyle amel eden) kişinin duâsı makbuldür. (Râmuz 3403)

Evvel ve âhir ilmine mâlik olmak isteyen Kur'an okusun.

Kur'an’ı tecvidle okuyan kişi için şehit sevabı vardır.

Allah ve Resûlünün muhabbeti kimi sevindirirse, Kur'an okusun.

Bulunduğunuz mahalleri namaz kılarak ve Kur'an okuyarak nurlandırınız.

Kitabullah’a bakmak ibâdettir.

Ey Kur'an’ı hâmil olanlar! Kur'an’la ikram edin. Çünkü o şifâ verir.

Kur'an’ı Kerim Allahü Teâlâ’ya semâvât ve arzdan (bütün mevcûdâttan) sevimlidir. (Künüzüd-dekâik)

Kur'an’dan daha büyük şifa yoktur. (Künüzüd-dekâik)

Şifanın hayırlısı Kur'an’dır. (Künüzüd-dekâik)

Kim Kur'an’dan şifa dilemezse, Allah ona şifa vermesin. (Künüzüd-dekâik)

Allahü Teâlâ Kur'an’la amel eden kavimleri yükseltir. Ona arka çevirenleri alçaltır. (Künüzüd-dekâik)

Kur'an okuyun. Zira Kur'an kıyâmet günü (kendisini) okuyanlara şefâat eder. (Künüzüd-dekâik)

Kalbinde âyet bulunmayan kimse, harap hâne gibidir. (....)

H.Ş.: Allah kelâmı (Kur'an)’ın diğer kelâmlara üstünlüğü, Allahü Teâlâ’nın yarattıkları üzerine üstünlüğü gibidir. (Ramuz 516/5)

Fitneler zuhur edecek; kurtuluş Allah’ın kitabıyladır. Onda sizden öncekilerle sonrakilerin haberleri, ve aranızdaki meseleler hakkında hükümler vardır. O, hidâyetle sapıklığı ayıran hikmettir. Şakası yok; tam ciddiyettir. Azgınlığı sebebiyle onu bırakanı Allah helâk eder. Ondan gayriden hayır bekleyeni Allah saptırır. O, Allah’ın kopmayan ipi, hikmetli zikri, doğru yoludur. Ona uyan Hakk’tan ayrılmaz. Ona bâtıl karışmaz. Onun akıllara hayret veren sırlarına nihâyet yoktur. Cinler onu işitince: “Muhakkak biz hidâyet eden bir Kur'an işittik” dediler.

Kim onunla amel ederse, karşılık görür, mükâfât bulur. Kim onunla hükmederse, adâlet etmiştir. Kim ona çağırırsa doğru yola çağırmıştır. (..?..)

Kur'an kendisine şefaat etme izni verilen şefâatçidir. O doğruyu bildirir, tasdik olunmuştur. Rehber edineni Cennet’e götürür, terk edeni Cehenneme sürükler. (Kenzul- Ummal C. 2 S. 292)

Ümmetimden en çok sevdiklerim, benden sonra gelip beni görmedikleri halde Allah'’n kitabındaki hükümlerle amel edenlerdir. (......)

Kur’an hoşlanmayana güçtür. Ona uyanlara da pek kolaydır. (Ramuz 1733)

Kur’an öyle zenginlik ki, ondan sonra fakirlik ve onun ötesinde zenginlik yoktur. (Ramuz 2794)

Kur’an bir milyon yirmi bin harftir. Onu kim ecrini Allah’tan umarak okursa, her harfi karşılığında hurilerden bir zevce alır. (Ramuz 2795)

Kur'an rûhî hastalıklara, kötü îtikat ve ahlâka karşı tam şifâdır. (Râmuz 2796)

Kur'an Allahü Teâlâ’nın kelâmıdır. Kur'an’a gönül veren, Rabb’inin haram kıldığı şeylerden sakınsın ve bu hususta Allah’tan korksun. (Râmuz 1798)

Kur'an’a kendinizi iyice alıştırın. Allah’a yemin ederim ki, o, devenin yularından boşanmasından daha çabuk insanların kalbinden gider. (Râmuz 3117)

Seslerinizi Kur'an okumakla süsleyin. (Râmuz 3660)

Allahü Teâlâ gazap etmez; bir de gazap etti mi, melekler O’nun gazabından dolayı (korkarak) tesbih getirmeye başlar. Ancak yeryüzünde çocuklar Kur'an okudukları zaman gazabı durur ve rızâsı yer yüzünü doldurur. (Râmuz 1261)

* * *

KUR'AN OKUMANIN KERÂMETİ

 

Hadis-İ Şerifler:

Kur'an okuyan kendisinin ulaştığı şeyden daha üstün bir şeye kavuşacağını sanırsa (yanılır, Çünkü) Allah indinde Kur'an’dan üstün şefâatçı yoktur; ne peygamber, ne melek, ne de başkaları...

Ümmetimin en efdal ibâdeti, Kur'an okumaktır.

Hayırlınız Kur'an’ı öğrenip, öğretendir.

Kıyâmet günü hesap, kitap ve mahşer korkusu olmayan; yalnız Allah rızası için Kur'an okuyan ve cemâati kendinden memnun olan imamdır...

Kur'an’a sahip olanlar, Allah’ın has kullarıdır.

Demir paslandığı gibi kalpler de paslanır. Onun cilası, Kur'an okumak ve ölümü anmaktır.

İki kimse gıbta edilmeğe değer: Biri Kur'an öğrenip hükmüyle amel eden, diğeri de servetinden Hak yolunda harcayandır. 

Bir kimse temiz olarak Allah’ın kitabından bir harf dinlese, kendisine on sevap yazılır, on günâhı silinir, on derece terfi ettirilir.

Bir kimse namazda oturarak Allah’ın kitabından bir harf okursa, ona yüz sevap yazılır, ondan yüz günâh silinir ve yüz derece yükseltilir.

Bir kimse Kur'an okur hatmederse, ona Allah yanında makbul olan bir duâ verilir, bu ister dünya ister âhiretlik olsun. (Râmuz 403/9)

Kur'an’dan bir harf okuyana bir hasene verilir. Bir hasene de on misli sevap vardır. Her sevap Uhud dağı gibidir.

Kur'an oku da yüksel! Okuduğun nisbette Cennet basamaklarından çık!

Kur'an okuyanlar cennet ehlinin ârifleridir. (Râmuz 227/14)

Allahü Teâlâ buyurur: Kimi, Kur'an’la beni zikretmesi ve benden bir şey istemesi meşgul ettiyse, ben o kimseye, isteyenlere verdiğimin en âlâsını veririm. (Râmuz 516/14)

Hâmil-i Kur'an vefat ettiği zaman Allahü Teâlâ yere, “onun etini yeme” diye emreder. Yer de: “İlâhî, senin kelâmını kalbinde taşıyan kişinin etini ben nasıl yerim” der. (Râmuz 869)

Bir cemâat Allah’ın evlerinden birinde toplanıp Allah’ın kitabını okuyarak aralarında müzâkere ederlerse, onlara mutlaka huzur iner, baştan başa rahmet sarar. Melekler onları ziyâret eder ve Allahü Teâlâ onları, katındaki meleklere karşı över. (Râmuz 4557)

Bir kimse evlâdına Kur'an öğretirse, mutlaka kıyâmette anne-babasına hükümdar tacı gibi bir taç ile, insanların hiç görmedikleri iki elbise giydirilir. (Râmuz 4730)

Bir kimse Kur'an’ı ezberleyip, helâlini helâl, haramını haram bilirse, Allah onu cennete koyar. Ev halkından cehennemi hak etmiş olan on kişiye de onu şefâatçı kılar. (Râmuz 5457)

Cennet ehli cennete girdiği zaman ona: “Oku da yüksel” denilecek. Okuyacak ve her âyette bir derece yükselecek. Hafızasında bulunanların hepsini okuyuncaya kadar devam edecek. (Râmuz 6347)

Allah Kur'an okuyanı dinler.

Ey Kur'an hâmilleri (hâfızlar)! Bütün semâda bulunanlar Allahü Teâlâ’ya sizin iyiliğinizi anıyorlar. Allah’ın kitabına vakarlı davranarak kendinizi Allah’a sevdirmeğe çalışınız ki, Allahü Teâlâ da sizi sevsin ve sizi kullarına sevdirsin.

Ey Kur'an Hâmilleri! Sizler Allahü Teâlâ’nın husûsî rahmetini kazanan, Allah’ın kitabını öğreten ve Allah’a en yakın olan kişiler(den)siniz. Kim sizleri sever ve dost edinirse Allahü Teâlâ da onların dostu olur. Kim sizlere düşman olursa, Allahü Teâlâ da onlara düşman olur.

Kur'an öğrenmek, onu çok okumak ve ondaki ince sırlara ermekle meşgul olun. Çünkü onunla cennette derecelere ulaşırsınız. (Râmuz 319/1)

İçinde Kur'an okunan ev, gök ehline, yerden yıldızların göründüğü gibi görünür. (Râmuz 196/6)

Kur'an okuyanların dünya belâları, Kur'an dinleyenlerden âhiret belâları def edilir. (Kenzü’l-Ummal2/291)

Cennet derecelerinin adedi, Kur'an âyetleri sayısıncadır. Kur'an okuyan bir kimse cennete girdiğinde ondan üstün hiç bir kimse olmayacaktır. (Feyzülkadir 2/458)

Kur'an taşıyan, İslâm bayrağını taşıyan gibidir. Kim ona ikram ederse, Allah’a ikram etmiş olur. Kim de ona ihânet ederse Aziz ve Celîl olan Allah’ın lâneti üzerine olsun. (Râmuz 272/10)

         Hâmil-i Kur'an için, onu her hatmettiğinde kabul olunmuş bir duâ ve cennette bir ağaç vardır. (Râmuz 272/9)

Kul Kur'an’ı hatmettiğinde altmış bin melek onun için istiğfar eder.

Size tuttuğunuzda aslâ dalâlete düşmeyeceğiniz iki şey bıraktım; Allah’ın kitabı Kur'an ve ehl-i Beyt’im. (Râmuz 250/8)

Kur'an’ı âşikâre okuyan, açıktan sadaka veren gibidir. (Râmuz 199/13)

Bir evde Kur'an okunduğunda melekler hazır olur, şeytanlar çekilir, ev halkına genişlik gelir ve hayır çoğalır, şer azalır. Kur'an okunmayan evde ise şeytanlar hazır olur, melekler bulunmaz, ev halkına darlık gelir ve hayır azalıp şer çoğalır. (Râmuz 196/2)

* * *

Büyüklerin Sözleri

Kur'an-ı Kerîm’i hıfzederken âyetlerin tekrarlanması tilâvete dâhildir.

Kur'an Hak Teâlâ’nın hakîki sıfatıdır; insana nasıl lezzet vermez? Gayıp âleminden zuhur eder. Kavuşmanın müjdesini verir.

“Rabb’iyle konuşmak isteyen Kur'an-ı Kerîm okusun. Ve Kim Rabb’ine âşık ise Kelâmullah’ı dinlesin” hadis-i şerifleri müjdedir. Sıfattan sıfatın sâhibine, Kur'an-ı Kerîm’den Allahü Teâlâ’ya ulaştırır. Kelâmdan o kelâmın sâhibine bağlar. (M.İ.M. C.2 M.67)

Mâlum olsun ki, Kur'an-ı Mecid sâyesinde görülen terakki diğer şeylerde çok azdır. Husûsiyle uzun okuyarak kılınan namazda terakki daha çoktur.

Kur'an, Cenâb-ı Kibriyâ’nın kendisinden hiç ayrılmayan hakîkî sıfatıdır. Bu îtibarla kâmil sûrette Hakk’a yaklaşmağa sebeptir.

“Kur'an ehli, ehlullahtır. Hadis-i şerifindeki Ehlullah’tan murat, fenâ ve bekâ derecelerine mazhar olanlar olsa gerektir...

Allah için Kur'an okuyanın alnından melek öper. (Süfyan-ı Sevrî Hz.)

Üç şey zekâyı artırır ve balgamı söker: Misvak kullanmak, oruç tutmak ve Kur'an okumak. (Hz. Ali R.A.)

Sabah namazından sonra yüzünden yüz âyet okuyana yer yüzündeki insanların sevabı kadar sevap yazılır. (Amr ibni Meymun Hz.)

Bir âbid: “Burada yalnız ne yapıyorsun?” diyen kimseye Kur'an’ı gösterip:

-Bundan üstün arkadaş olur mu?” demiştir.

* * *

KUR’AN OKUMA USÜLÜ

Hadis-İ Şerifler:

   Kur'an’ı Arap usûlü ve sesleriyle okuyun. Kitap ehlinin ve fasıkların şîveleriyle okumayın! Benden sonra bir takım insanlar gelecek; Kur'an’ı şarkıyla ve ruhbanların ilâhilerine benzer ve ölülerin başında yakınıp ağlayanların nağmelerini andıran bir şekilde okuyacaklar. Okudukları Kur'an hançerelerinden kalplerine inmeyecek, fitne onların ve onları sevenlerin kalplerini sarmış bulunacak. (Râmuz 1086)

Kur'an okuyun ve ağlayın! Ağlayamazsanız da ağlamaklı olun. Kur'an’ı usûlüne uygun olarak okumayan bizden değildir. (Râmuz 78/16)

Kur'an okuyun ve onunla amel edin. Onu okumaktan uzaklaşmayın. Onda da aşırı gitmeyin. Onu geçim vâsıtası yapmayın. Onunla mal ve servet çokluğu istemeyin! (Râmuz 1088)

Ümmetimin camiden süpürüp çıkardığı tozlara varıncaya kadar bütün günah ve sevapları bana sunuldu. Kur'an’dan bir sûre veya bir âyet ezberleyip de sonra onu unutmasından daha büyük bir günâha rastlamadım. (Râmuz 3909)

Kur'an’ı hüzünle okuyun. Nâzil olurken de böyle oldu. (Râmuz 78/13)

Kur'an’ı otuz, yirmi beş, on beş on yedi, günde hatmet! Üç günden aşağı okuyan anlamaz, (Râmuz 78/11)

Kalplerinizi toplayabildiğiniz kadar Kur'an okuyun; dağıldı mı bırakın. (Râmuz 78/14)

Kur'an’ı öğrenin. O (güzel) Kur'an’ı iyi okuyun, takdim edin; ona sahip olun. (Râmuz 253/11)

Büyüklerden:

Asıl garip, zâlimin ezberinde bulunan Kur'an’dır. (Meysere Hz.)

Zebânîler, putperestlerden evvel, Allah’a isyan eden hafızlara azap eder. (Ebû Süleyman Dârânî Hz.)

Bazı büyükler “Kur'an okurken söz karıştıran kişiye Mevlâ darılır «Benim kelâmıma neden lüzumsuz şeyleri karıştırırsın?» buyurur.

Tevrat’tan: Ey kulum! :Benden utanmıyor musun? Dostundan mektup alsan hemen okur, maksadı nedir diye dikkat edersin. Ben sana kitap gönderdim, emirler verdim. Sen ise gaflet eder, aldırmazsın. Benim kitabıma arkadaşının mektubu kadar ehemmiyet vermezsin. Arkadaşının sözüne dikkat edersin; benim kelâmıma dikkat etmezsin. Bu küstahlık değil mi?...

* * *

KURAN’I KERİM OKURKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

1. Abdestli olmak,

2. Kıbleye karşı diz çöküp oturmak,

3. Okumaya Eûzü-Besmele ile başlamak,

4. Tecvid kâidelerine uymak,

5. Hüzünlü bir sesle okumak,

6. Ezberlemek,

7. Ağlamak. (Mümkün olmuyorsa, ağlar gibi okumak).

8. (Okurken) mânâsını düşünüp ağlamaya çalışmak.

* * *

KURAN’IN MÂNÂSINI ANLAMAYA MÂNÎ DÖRT PERDE

1. Bütün gayretini mehâric-i hurufa sarf etmek (sırf bu işle vazifeli hâfızlara musallat bir şeytan vardır.

2. Bir mezhebe bağlanmadan, duyduğu ile kanâat etmek.

3. Günâha devam etmek ve kibirli olmak.

4. Zâhirî tefsir kitaplarını okuyup İbn-i Mes’ud ve Mücâhid gibi büyüklerin eserlerinden gaflet edip habersiz kalmak.

İbn-i Mes’ud R.A. “Kur'an-ı Kerîm hükmüyle amel edilmek için nâzil olmuşken, onlar yalnız okumayı amel olarak kabul etmişler” buyurdu...


  

SÛRELERİN FAZİLETi

Hadis-İ Şerifler:

* Levh-i Mahfuz’a ilk yazılan, Bismil-lahirrahmânirrahim’dir.

* Fatiha Sûresi, Kur'an’ın üçte birine bedel ve Kur'an’ın anasıdır.

Fatiha, her derde devâ, zehire şifâdır. (Râmuz 321/11)

Allahü Teâlâ bir millete azap göndermeyi hükmetti. Onların çocuklarından biri Fâtihâ-i Şerife’yi öğrenip okuyunca, üzerlerinden azabı kırk yıl kaldırdı. (Beyzâvî 1 / 4)

Allah’a yemin ederim ki, ne Zebur’da, ne İncil’de ne Tevrat’ta ve ne de Kur'an’da Fâtiha sûresinin bir misli nâzil olmamıştır. (Tergib 3/183)

Bakara sûresi, Kur'an’ın evi ve perdesidir. Onu öğreniniz. Çünkü onu öğrenmek bereket, terk etmekse hasrettir. Bu sûreye sihirbazlar güç yetiremezler. (Beyzavî 2/274)

Kur'an okumayı terk edip de evlerinizi kabirlere benzetmeyin. Bakara sûresinin okunduğu evden şeytan mutlaka kaçar. (Tergib 195)

Her şeyin bir senâmı (âlâsı – zirvesi) var: Kur'an’ın senâmı da Bakara sûresidir. Kim gece evinde bu sûreyi okursa şeytan oraya üç gece uğramaz. Kim gündüz okursa, o eve şeytan üç gün yaklaşamaz. (Râmuz 128/8)

Kur'an-ı Kerîm’de en azîm âyet, Âyet’ül- Kürsî’dir.

Bakara sûresinde bir âyet var ki, Kur'an âyetlerinin efendisidir. O âyet bir yerde okunursa oradan şeytan mutlaka kaçar. Bu, Âyet’ül-Kürsî’dir.

Kim, Âyet’ül-Kürsî’yi okursa, ona Kürsü büyüklüğünde ecir verilir ve melekler o kimse için istiğfar ederler. 

Yatarken Âyet’ül-Kürsî okuyan kişinin, kendisini ve etrâfında bulunan bütün komşularını Allahü Teâlâ emniyet altına alır.  (Beyzavî 2/259)

Kim gece Bakara sûresinin sonundaki iki âyeti, Amenerrâsûlü’yü okursa o, ona yeter. (Beyzavî 2/274)

Hazreti Ömer R.A. “Akşam Amenerrâsû-lü’yü okumadan yatan kişiyi biz akıllı saymazdık, demiştir (Hak Dîni Kur'an Dili)

Âli İmran sûresini Cuma günü okuyana Allahü Teâlâ rahmet eder, melekler de güneş batıncaya kadar salât ü selâm ederler. (Beyzâvî 2/63)

Kim, Nisâ sûresini okursa, sanki bütün mü’min kadın ve erkeklere sadaka dağıtmış ve köle âzat etmiş gibi ecir alır ve Allahü Teâlâ’nın günâhlarından vazgeçtiği kullarından olur. (Beyzavî 132)

Kim, Kur'an’ın yedi uzun sûresini ki, -Nisâ sûresi de onlardandır- öğrenip okursa, o kişi âlim sayılır. (Ahmed bin Hambel)

Kim, Mâide sûresini okursa, Cenâb-ı Hak dünyada yaşayan Yahûdî ve Hıristiyanların adedince hasene yazılır. (Beyzavî 2/178)

Kim, En’am sûresini okursa, bu sûrenin harfleri adedince o kimse için yetmiş bin melek istiğfar eder. (Beyzavî 2/217)

Kim sabah namazını cemâatle kılar ve namaz kıldığı yerde En’am sûresinin başından üç âyet okursa, Allah bu sâyede ona yetmiş bin melek görevlendirir. Bunlar kıyâmete kadar Allah’ı tesbih ve okuyan kişi için istiğfar ederler. (Deylemî)

Kim, Â’raf sûresini okursa, onun için Cenâb-ı Hak kıyâmet gününde şeytanlara karşı bir perde halk eder (onu korur) ve Âdem A.S.’ı ona şefâatçi kılar. (Beyzavî 3/40)

Kim, Enfal ve Berâe sûrelerini okursa ona ben kıyâmette şefâatçi olacağım. (Beyzavî 3/40) 

Kim, Yunus ve Hûd sûrelerini okursa sayısız dereceler ihsan olunur. (Beyzavî)

Nuh A.S.: “Bismillâhi mecrâhâ ve mürsâhâ inne rabbî legafûrurrahîm(Hud sûresi 41.) âyetini gemiye binerken okumuş ve kendisine tâbi olanlara okumasını emretmişti. Okudular, selâmet buldular. Bizler de vâsıtaya binerken okursak mânevî kemerlerimizi bağlamış oluruz.

Kim, Yusuf sûresini okur ve âile efradına öğretirse, Cenâb-ı Hak ona ölüm hastalığını kolay kılar ve Müslümanlara haset etmek hastalığından kurtarır. (Beyzavî 3/144)

Kim, Ra’d sûresini okursa, Allahü Teâlâ bütün şimşekler adedince ecir ihsan eder ve onu ahdini îfâ etmiş (kulluk vazîfelerini yapmış) kişi olarak diriltir. (Beyzavî 3/154)

Kim, Nahl sûresini okur da o gün ölürse, Allahü Teâlâ onu dünyada ihsan ettiği nimetlerden dolayı hesâba çekmez. (Beyzavî 3/195)

Kim, Kehf sûresinin evvelinden on âyet ezberlerse, deccalin fitnesinden emin olur. (Tergîb 3/192)88

Kim, Enbiyâ sûresini okursa, Cenâb-ı Hak hesabını kolay kılar ve peygamberler onunla musâfaha ederler. (Beyzâvi 4/48)

Hac sûresini okuyan, hac ve umre yapanların sevapları gibi sevap alır. (Beyzâvî 4/62)

BakaraÂl-i İmranTâhâ sûreleriyle yalvarılıp duâ edildiğinde, Cenâb-ı Hakk’ın kabul buyuracağı İsm-i Âzam’dır. (Dârimî)

Tâhâ ve Yâsin sûrelerini Allahü Teâlâ, Âdem A.S’ı yaratmadan bin yıl evvel okumuştur. Melekler işitince “Bunların indirileceği ümmete, bunları okuyacak dillere, bunları ezber edecek gönüllere ne mutlu!” demişlerdir. (Dârimî)

Mü’minûn sûresinin evveli ve âhiri cennet hazînelerindendir. Evvelindeki üç âyetle amel eden ve âhirindeki dört âyetin nasîhatini dinleyen kurtulur. (Beyzavî 4/73)

Kim, Fürkan sûresini okursa, Allahü Teâlâ’ya mü’min olarak kavuşur. (Beyzavî 4/100)

Kim, Neml sûresini okursa, haşr olunduğunda kabrinden «Lâ ilâhe illallah» diyerek kalkar. (Beyzavî 4/122)

Kim, Ahzab sûresini okuyup ehline öğretirse, kabir azabından emin olur. (Beyzavî 4/169)

Kim, Mülk ve Secde sûrelerini yatsıdan sonra okursa, Kadir gecesini ihya etmiş gibi olur. (Fethü’l Kadir)

Mülk ve Secde sûrelerini okuyun. Zira bu iki sûrenin her âyeti diğer sûrelerin yetmiş âyetine bedeldir. (Tirmizî)

Yasin sûresini ölülerinize okuyun. (Tirmizî)

Her şeyin bir kalbi var. Kur'an’ın kalbi de Yâsin’dir. Kim Yâsin’i okursa Cenâb-ı Hak ona on defa Kur'an okumuş kadar sevap ihsan eder. (Tirmizî)

Kim gece Yasîn’i okursa, affedilmiş olarak sabaha çıkar. (Tirmizî)

Yasîn’i her gece okuyun. Onda on bereket vardır:

1. Aç okursa doyar,

2. Çıplak okursa, giyinir,

3. Bekâr okursa, evlenir,

4. Korkan okursa, emin olur,

5. Mahzun okursa, ferahlar,

6. Misâfir okursa, seferde yardım görür,

7. Kayıp (için okunursa) bulunur,

8. Hasta okursa (veya hastaya okunursa) şifâ bulur,

9. Ölü üzerine okunursa, azabı hafifler,

10. Susayan okursa, suya kavuşur. (Râmuz 79/4)

Kim ana babasının veya bunlardan birinin kabrini Cuma günü ziyâret eder ve yanlarında Yâsîn okursa, her harfinin sayısınca affolunur. (Hak Dini Kur'an Dili)

Kim, gece Yâsin-i Şerif’i okursa, yedi hatim sevabına nâil olur.

Kim, gece Yâsin-i Şerif’i okursa, 20 hac sevabı verilir. Künûzü’d Dekâik)

Kim, gece Vâkıa sûresini okursa, hiç fakirlik görmez. (Beyzâvî 5/116)

Kim, Zuhruf sûresini okursa kıyâmet günü “Ey kulum! Bu gün sana korku ve üzüntü yok” denilir. (Beyzâvî 5/65)

Kim, Duhan sûresini okuyup yatarsa, mağfiret olunmuş olarak kalkar. (Beyzâvî 5/68)

Kim, Duhan sûresini gecenin evvelinde okursa, o kimse için yetmiş bin melek sabaha kadar istiğfar ederler. (Tirmizî)

Kim, Duhan sûresini Cuma günü veya gecesi okursa onun için, Allahü Teâlâ cennette bir köşk ihsan eder. (F. Kadir)

Kim, Câsiye sûresini okursa, Allahü Teâlâ ayıplarını örter ve hesap korkusunu giderir. (Beyzâvî)2

Bu gece bana bir sûre indirildi ki, o bana üzerine güneş doğan her şeyden sevgilidir. O sûre İnnâ fetehnâ leke sûresidir.

Kim, Haşr sûresini okursa geçmiş ve gelecek günâhları(ndan bâzıları) affolunur.

Bir kimse sabahleyin üç kere “Eûzü billahissemiil alîmi mineşşeytânirracîm” der de haşr sûresinin sonundan üç âyet okursa, Allahü Teâlâ ona yetmiş bin melek vekil eder ki, onlar akşama kadar kendisine duâ ederler. O gün ölürse şehid olur. Akşam okursa yine öyledir. (Râmuz 434/12)

Allah’ın âyetleri içinde İsm-i Âzam sûre-i Haşr’in sonundadır. (Hüvallahüllezî... )

Kim gündüz veya gece Haşr sûresinin sonunu okur da, o gün veya o gece ölürse Allah ona cenneti vâcip kılar. (Beyhakî)

Kim, Münâfikûn sûresini okursa, nifaktan uzak olur.

Kim, Tegâbün sûresini okursa, Allahü Teâlâ ânî ölüm vermez. (Beyzâvî 5/236)

Kim, Talak sûresini okursa, Rasûlül-lah’ın sünneti üzere ölür. (Beyzavî 5/136)

Kim, Tahrim sûresini okursa, Allahü Teâlâ tevbe-i nasuh nasip eder. (Beyzâvî 5/140)

Kim, Mülk sûresini okursa, Kadir Gecesini ihyâ etmiş gibi olur. (Beyzâvî 5/142)

Tebâreke (Mülk sûresi) kabir azabına mânîdir. (Tirmizî)

Kim, her gece Kıyâme sûresini okursa, kıyâmet günü yüzü ayın on dördü gibi parlayarak Allah’a kavuşur. (Râmuz 438/6)

Kim, İnşikak sûresini okursa, Allahü Teâlâ kitabını solundan ve arkasından vermez. (Beyzâvî 5/179)

Kim, İzâzülzile sûresini dört defa okursa, Kur'an’ın tamamını okumuş gibi olur. (Beyzâvî 5/192)

Kim, Tekâsür sûresini okursa, ânî ölüme uğramaz.

Sizden biri her gün bin âyet okuyamazsa Elhâkümüttekâsür’ü okuyamaz mı?... (Râmuz 82/8)

Size bir sûre okuyacağım ki, (o sırada) kim ağlarsa cennettedir. Ağlayamazsa hüzünlü bulunsun. Bu, Elhâkümüttekâsür sûresidir. (Râmuz 147/6)

Kim, Kâfirun sûresini okursa Kur'an’ın dörtte birini okumuş gibi olur. (Beyzâvî 5/192)

Ey Cübeyr! Sefere çıktığında arkadaşların içinde en iyi hal ve en fazla azim sâhibi olmaktan hoşlanırsan, şu beş sûreyi oku: 1- Kul yâ eyyühelkâfirûn 2- İzâ câe nasrullah... 3- Kul hüvallahü Ehad... 4-  Kul eûzü birabbil felak... 5- Kul eûzü birabbinnas... Her sûreye besmele ile başla ve besmeleyle bitir. (Râmuz 11/18)

Yatağına geldiğinde “Kulyâ eyyühel-kâfirûn sûresini oku, sonra uyu. Bu, şirkten berî olmaktır. (Râmuz 37/5)

Kim, İhlas sûresini okursa, ona cennet vaciptir. (Beyzavî 5/200)

İhlas ve Muavvezeteyn sûrelerini akşam-sabah üçer kere okumak sana her şey için yeter. (Râmuz 335/9)

Kul hüvallahü ehad Kur'an’ın üçte birine bedeldir. (Râmuz 335/7)

Kim, İhlas sûresini elli defa okursa, elli senelik, iki yüz defa okursa iki yüz senelik günâhı affolunur. Bir defa okursa, Allahü Teâlâ’dan kendini satın almış olur. (Râmuz 438/ 8 – 9 – 11)

Bir kimse farz namazlardan sonra on defa İhlas okursa, Allahü Teâlâ rızasını ve mağfiretini kendisine lâzım kılar. (Râmuz 438/12)

SÛRELERİN HAVÂSSI

On sûre, on şeye mânîdir:

1. Fatiha sûresi: Allahü Teâlâ’nın gazabını giderir.

2. Yasin sûresi: Kıyâmet günü susuzluğu önler.

3. Duhan sûresi: kıyâmette korku ve dehşete mânidir.

4. Vâkıa sûresi: Fakirliği, yoksulluğu önler.

5. Mülk sûresi: Kabir azabını önler.

6. Kevser sûresi: Düşmanlardan husûmeti önler.

7. Kâfirûn sûresi: îmansız gitmeyi önler.

8. İhlas sûresi: Nifakı önler.

9. Felak sûresi: Hasetçilerin hasedini önler.

10. Nâs sûresi: Vesveseleri önler.

* * *

SECDE ÂYETLERİ

Geldi on dört yerde bil ki secde-i Kur'an tamam;

Yedisi farz, üçü vâcip, dördü sünnet ey hümam!

Farz-ı  Âraf, Nahl ü İsrâ, Raad, Meryem, Hacc ü Sâd,

Vâcib-i Fürkan, Eliflâmmîm, Hamim vesselâm.

Sünnet oldu Neml, Necm, İkra’ hem İnşikak,

Sâmî ve kâri olana (dinleyen ve okuyana) emreder Rabbül enâm.

* * *

 

KUR'AN-I KERÎM

Bilmek istersen eğer aded-i âyâtı,

Cümlesi altı bin altı yüz altmış altı,

Binidir vaad beyanında anın, binidir vaîd,

Binidir emr-i ibâdet, binidir nehyü tehdit.

Bini emsal-ü iberdir, bini ahbar-u kasas,

Beşyüz âyeti helâl ile harama muhtas.

Buldu yüz âyâtı tesbîhu duâ çû rüsuh

Altmış altısı dahî âyât-ı nâsih ve mensuh.

Hakkında: “Biz Mü’minler için Kur'an’-dan şifa ve rahmet indirdik” (S. İsrâ 82) buyurulan Kitab-ı Kerim’in her sûresi ve her harfi nice bilinmeyen sırlara sâhip ve sayılara sığmayan maddî ve mânevî dertlere devâdır.

* * *

YIPRANMIŞ KUR'AN VE DİNİ KİTAPLAR

 

Eskimiş ve yazıları silinmeye yüz tutmuş Kur'an-ı Kerîm, temiz bir beze sarılıp temiz bir yere gömülür. Gömerken yarma değil, lahit yapılır. Zira şak yapıldığında üzerine toprak atılacağından, ilâhi kelâma saygısızlık olur. Ancak üzerine tavan yapılırsa topraklar üzerine gelmeyeceğinden câizdir.

Gömüldüğü yer, temiz olmayan şeylerin atıldığı ve ayak değen bir yer olmamalı

Nihâye Şerhi’nde zikredildiği gibi, üzerinde Allahü Teâlâ’nın ismi  veya peygamberlerin, meleklerin isimleri yazılı kağıtları, ya akar suya bırakmalı veya ayak basılmayan temiz toprağa gömmeli, ateşte yakmamalıdır.  (Şiratü’l İslâm Tercemesi S. 84)

* * *

Üzerinde âyet yazılı olan bir şeyi taşıyan ile, yüzüğünde ve kolyesinde âyet yazılı olan kimse onunla helâya giremez. (Halil Genç Fetvalar C. 1 S. 200)

* * *

Bu risâlede Kur'an’dan, ancak Güneşten zerre, deryadan damla mesâbesinde bir nebze beyan edilmiştir. Derya bardağa sığmadığı gibi, Kur'an’ın mûcize ve bereketleri de kitaplara sığmaz.

Allahü Azimüşşan cümlemizi yüce kitâbımızın feyzinde ve nûrunda dâim eylesin! Âmin...  

   
© incemeseleler.com