Sigara içmek haram mıdır? yoksa mekruh mudur? Uzun uzadıya tartışılan bir hüküm olagelmiştir. Gerçi dini celili islamda tartışılacak bir hüküm yoktur. Olsa olsa bazı zevatı kiramın cevaz çıkarma mücadelesi vardır. Müttaki bir yaklaşımla sigaraya (tütüne) nasıl bakılmalıdır. El İbriz kitabından ifadelerle...

Tütün içmek, bedene zarar verdiği için haramdır. Hem bunu kullananlar zevkine dalarken onları Allaha ibadet ten alıkoymakta ve Allah ile aralarındaki bağı koparmaktadır. Ayrıca biz bir şey hakkında helal midir haram mıdır? Şeklinde şüpheye düşer ve o konuda Rasülülla s.a.v efendimizden bir nas (açık bir hüküm) bulamazsak o zaman Allahın veli kullarının divan ehline bakarız.

Çünkü bunlar belli sayı da daire ehlidirler. Şüpheli gördüğümüz şeyi kendi aralarında alıp veriyorlarsa o takdirde o şeyin helal olduğunu anlarız. Verip almadıklarını ve ondan uzak duruyorlarsa o takdirde o şeyin haram olduğunu anlarız. Eğer divan ehlinden bir kısmı o şeyi verip alıyor ve ondan uzak durmuyor, bir kısmı da verip almıyor aynı zamanda ondan uzak duruyorsa o takdirde çoğunluğu meydana getiren tarafa bakarız. Çünkü hak, ekseriyetle beraberdir.

Gördük ki divan ehli tütün denen dumanı alıp vermiyor. Aynı zamanda melekler bu dumandan rahatsız oluyor. Şeyhimiz bu açıklamayı yaptıktan sonra her tarafı insan pisliğinden ve artığından hayvan gübresinden kokan ve suyu pek az olan bir kasabanın durumunu anlattı. Kasabanın ve sıfatını şeklini ve nerede olduğunu bir bir sayıp döktü. Maksat bu bizim anlatmak istediğimiz hususla belirgin hale gelmiştir. Bu bakımdan o kasabanın sıfatını yazmaya lüzum görmüyoruz. Şüphesiz ki o kasabada bizim sandığımız çok üstün fena koku ortalığı kaplamıştır.

Bir gün bu kapıya Allahın velilerinden sekiz tane girmiş ki hepsi de tasavvuf erbabındanmış. Kasabanın ortasına gelince vakit kaybetmeden kasabayı terk etmek  zorunda kalmışlar ve süratle kasabanın dışına çıkmışlar. Çünkü onların zatları ile ilgili melekler o fena kokulardan nefret etmiştir. Bu bakımdan Allah dostları hemen oradan uzaklaşmışlardır.

Tabi zatlarla ilgili meleklerin tiksinmesini , nefret etmelerini ancak basireti açık olanlar bilir. Buna bir misal verecek olursak, düşmanın bulunduğu yere , hırsızların kol gezdiği ülkeyi gösterebiliriz. O ülkeye gelince silahlardan uzaklaştırılmış yalnız başına kalmışsa, bu durumda düşmana ne ile karşı konabilir?

Bunları dinledikten sonra şeyhime sordum:

Efendim dedim, sarımsak soğan,ve benzeri şeylerin kokusu oldukça fenadır, ama yenmesi de haram değildir. Bu hususta ne buyurursunuz?

Allah kendisinden razı olsun şu cevabı verdi:

- İnsanoğlunun hakkıyla meleğin hakkı bir araya gelip çalıştığında, insanoğlunun hakkı öne alınır. Çünkü varlık aleminde yaratılan şeyler onun için vücuda gelmiştir. İnsanoğlunun yararı olan bir şey haram kılınmamıştır. O şeyde melek için bir zarar dahi olsa hüküm böyledir.

Sigara, içen bir kimse için vazgeçilmesi zor bir tutku olur, bir taraftan kesip, bir taraftan yama yapan kimse durumuna düşer. Sigaraya tutkusu olan kimse onu içmediğinde bir koparma meydana gelmez ki yamaya ihtiyaç duyulsun. Sigara içenler onda bir yarar olduğunu zannederler. Halbuki onda belirttiğimiz ölçü ve anlamda bir tutku ve bir taraftan kesip diğer taraftan yamamak vardır.

 

AbdülAziz Eddebbağ Hz / ( Kitabül İbriz)-  İncemeseleler.com

 

   
© incemeseleler.com