Nasslardaki müteşabih ayet ve hadisleri selef tefviz, halef ise tevil etmişlerdir. Oysa Ali İmran suresinde bunların tevilini ancak Allah bilir,ilimde rüsuh peyda edenler ise hepsi indullahtır,biz hepsine mutekidiz derler diyor. Madem tevilini Allahtan başka kimse bilmez,niçin halef uleması tevil etmişlerdir?

Maturidi ve Eşari niçin tevil etmişlerdir. Bunlar tevil etmekle selefin izinden inhiraf etmişmidirler. Ayet tevilini ancak Allah bilir  derken,maturidi ve eşari eimmesi niçin tevil etmişlerdir. Bu nassa muhalefet midir? İmam azam efendimiz Allahu telanın el sıfatı kudret olarak tevil edilirse sıfat iptal edilmiş olur diyor.Bu ise muattılanın mesleği  değil midir? Maturidi ve Eşari imamları sıfatları iptal mi etmişlerdrir. Haşa! Böle bir anlam mı çıkıyor?

 Mesele, hakkında risaleler yazacak kadar geniş, kısaca cevap vererek, inşaAllah açıklık getirebiliriz:Öncelikle şunu belirtelim ki, müteşabih ayetler hakkında, sizin de belirttiğiniz gibi selef uleması tevile yaklaşmamış, Allah bilir demişlerdir. Bu hususta İmamı Azamın bildirdiği ve bunun açıklaması Fıkhı Ekber Şerhi'nin 59. sahifesinde yer almaktadır. Bu eseri Aliyyulkaari yazmıştır.

Diğer imamların beyanatı da, bundan farklı değildir. Nitekim İmam Malik'in "istiva malum, keyfiyeti meçhul" sözleri de buna işaret eder. Biz de bu şekilde inanır, herhangi bir tevile yanaşmayız.

Ancak müctehid ulema müteşabihler hususunda ihtilaf etmiş, ayrıca müteşabih ayetlerin kısımlarında farklı görüşler belirtmişlerdir. Mefatihulgayb'da bildirildiğine göre İbn Abbas sırf mensuh ayetleri müteşabih sayardı. Hidaye şerhinin 348. sahifesinde, Sufyanı Sevri'nin sırf "elif-lam-mim" gibi hurufi

mukattayı müteşabih saydığı belirtilir. Buna benzer nice ictihadlar vardır ve ulema hangi ayetlerin tevil edilebilip hangilerinin edilemeyeceğinde yine ihtilaf etmişlerdir. Bu sebeble "nassa muhalefet" diye birşey yoktur.

Ayrıca Al-i İmran suresi'nin sebebi nüzulu, Beyhaki'nin rivayet ettiği vechiyle Necranlı hrıstiyanların İsa (as) hakkındaki sorularıdır. Bunu İmam Suyuti "Esbabı Nüzul" kitabında da bildirmiştir.

Fahreddin-i Razi hazretleri de bu hususları incelemiş, tevilin selef uleması gibi düşünemeyen herkes tarafından yapılabileceği endişesini dile getirmiştir.

Nitekim, örneğin "istiva" hususunda bir insan bunu "oturma" olarak algılarsa da tevile gitmiş olacak, böyle olmadığını düşünse de tevile gitmiş olacaktır. Birincide ise teşbih ve tecsim tehlikesi vardır.

"Beraatul Eşariyyin" kitabında bildirildiğine göre, ilk tevil hareketini İbn Teymiyyeciler yapmışlardır. İstivayı oturmak, Makamı Mahmudu arşta bir taht vs. gibi manalar tevilleri neticesi ortaya çıkmıştır.

Siz de takdir edersiniz ki, bu teviller selef uleması zamanında vuku bulmamıştır. Kelam ulemasının, tecsim ve teşbihe gitmeyecek tevilleri olmasa, ümmet-i Muhammed topyekün mücessime olur, kafir olarak yaşardı. Bu sebeble İmam maturidi ve İmam Eşari gibi büyükler, zaruret sebebiyle, ümmetin imanını korumak için tecsime aykırı tevillerde bulunmuşlar. Bunu yaparken de, arabi lisanın inceliklerini kullanmışlardır. Keşşaf tefsirindeki açıklamalar bu meyandadır.

Kısacası,zaruret sebebiyle, "Ayette geçenler mecazi değildir, hakiki manadır" diyerek tevile kaçan sapıklara karşı, mecazi olduklarını ispat yollu olan bu tefsirler asla nass'a aykırı değildir.

Aklı selim müslümana düşen, bu manaları okuduktan sonra, ayetlerde geçen kelimelerin MECAZİ olduğunu kavrayabilmesidir.Nitekim, örneğin EL kelimesinin KUDRET olduğunu okuyan bir müslümanın, EL ile mecazi bir şeyin kasdedildiğini ve cisim olmadığını; bu sebeble bu gibi kelimelerdeki manayı kabul edip keyfiyyetini bilemeyeceğini kavraması, küfür olan EL İLE KASD ELDİR diyenlerinkinden kolaydır. Zira bu insanlar mecazi terk ederek, cisme saplanır ve küfre girerler.
Müteşabihi anlamak için kelam ulemasının açıklamalarından daha güzel bir açıklama yoktur. Allahu teala Onlardan razı olsun. Onlar olmasa, sahte alimlere uyanlar bugün Allahu teala'yı, insan gibi bir varlık olarak göreceklerdi. İşte bu noktada tevilin zarureti ve tevilin sonuca olan etkisi anlaşılmaktadır.

Dikkat ederseniz, ehli sünnet müslümanları bu müteşabihatı çok güzel anlar ve kavrar. Sapık mezhepler ise ilerleme sağlayamaz. Allahu teala bizi doğru yoldan ayırmasın.

Husus uzun ve karışık olduğu için bu kadarı inşaAllah kafidir diyorum.

Selam ve dua ile

Muallim Abi / incemeseleler.com editörü

   
© incemeseleler.com