Kainatın yegane efendisi Resül-i Ekrem'in Hz. Hatice vali­demize karşı saygıyla karışmış sevgisinin büyüklüğü sebepsiz değildi. Zira Hz. Hatice (r.a.), bir kadının kocasına yapması ge­rekli saygı, sevgi ve fedakarlıkların en asil örneklerini kendi hayatı ile vermiş ve göstermiştir. Onun bu hasletinin bir benze­rini başkalarında görmek zordur.

Efendimiz (s.a.v.) hayatı boyunca, bu sevginin üzerine toz kondurmamış: Hz. Hatice hayatta iken, onun üzerine hiç evlen­memiş ve ona karşı kalbinde daima büyük bir sevgi ve saygı taşımıştır. Peygamberimizde görülen bu vefa, bu dereceye ulaşan sadakat ve sevgi, diğer zevcelerinin kıskançlığına ve gıbta etmelerine yol açmıştır. Onun yüce seciyyesi, bu dalga­lanmalardan müteessir olmamış ve asla değişmemiştir.

Vahyin ilk günlerinde Peygamber efendimizi teselli bakımından gösterdiği dirayet, sadece kuru bir bağlılık olmayıp geniş bir bilgiye sahip olmanın, semavi dinlerin hükümlerini incelemiş olmanın ve ahirzaman peygamberi olarak bir zatın geleceğini Tevrat ve İncil'den öğrenmiş bulunmanın neticesi oluyordu. Bu bekleyiş de peygamberliğin mübarek zevcine nasip olacağı kanaatinin onda kesinlik kazanmasından ileri gelmek­teydi.

O, yirmibeş yıla ulaşan uzun bir evlilik hayatının içinde, Peygamber efendimizin bir tek arzusuna karşı, "Hayır, ol­maz" diye menfi bir tavır takınmamıştır. Onun meziyyetlerinin hangisini dil tarife, kalem tavsife muktedir olabilsin.

Kadınlarda bulunan kıskançlık hissi, kader sırrıdır. Bu se­beple, meşruiyet çizgisini aşmadıkça "Günah" olarak tavsif edilemez. Bir kadın için kocasını kıskanmak ona olan sevgisin­den kaynaklanmaktadır. Annelerimiz olan peygamber hanımları arasında görülen bu gibi davranışlar. Resul-i Ekrem gibi eşsiz insana olan sadakatin ve mühabbetin ayrılmaz bir lazımıdır.

Kıskançlıktan kurtulmak mümkün değildir. Yerinde kul­lanılan kıskançlık aile çatısını yıkılmaktan korur. Kıskançlığın aşırısı ise aile geçimini zorlaştırır. Bir gün peygamberimize "Ya Resülallah ensar kadınları ile evlensenize" denildiğinde, Resulüllah Efendimiz: "Onlar çok kıskançtırlar" bu­yurmuşlardır.

. 

. 

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri 

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !

 

Bir gün Resulüllah Efendimizin hanımlarından Hz. Sevde (r.a.) gayet süslü bir şekilde Hz. Aişe (r.a.) ile Hz. Hafsa (r.a.) va­lidelerimizin yanına geldi. Hz. Hafsa, Hz. Sevde’ye duyurmadan Hz. Aişe'ye: Biz yırtık pırtık elbiseler içersindeyiz, Sevde ise güneş gibi parlıyor. Resulüllah olur ki, onu beğenir de bizimle ilgilenmez. Ben Sevde'nin süsünü bozacağım, dedi. Ondan sonra Hz. Sevde'ye "Sevde haberin var mı, Deccal çıkmış, dedi. Sevde Validemiz de "Ya öyle mi?" diye korkmaya başladı ve "Eyvah" dercesine üstünü başını çırpmaya başladı. "Neredeymiş bacım?" diye sordu. Hz. Hafsa da hemen yakınlarındaki tozlu topraklı çadırı göstererek, orada saklan­masını söyledi. Hz. Sevde de çadıra girdi ve saklandı. Bu arada üstü-başı toz toprak içersinde kaldı, süsleri de bozulmuş oldu. Bu arada Resulüllah (s.a.v.) Efendimiz geldi. Hz.- Hafsa ile Hz. Aişe gülüyorlardı. Peygamberimizin "Niçin gülüyorsunuz?" sualine gülmekten cevap veremiyorlardı. Ancak elleriyle çadırı işaret ettiler. Hz. Resulallah çadıra vardığında "Neyin var Sevde?" diye sordu. O da "Ya Resulallah Deccal çıktı" dedi. Peygamberimiz "Korkma henüz çıkmadı, ama çıkacak" bu­yurdu ve onu oradan çıkarıp üzerindeki tozu toprağı, örümcek ağlarını silkmeye başladı.

Tabii ki bu arada Hz. Sevde'nin süsleri de tamamen bo­zulmuştu

. 

. 

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri 

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !

Kadın ve erkeğin nikahsız olarak bir araya gelmeleri caiz değildir. Nikahlı olarak bir araya gelmeleri ise cinsi münase­betle neticelenir. Bu hem bir muamele hem de bir ibadettir. Aynı zamanda bir ibadet olan nikah ve evlenme ile ilgili bilgileri, her müslüman kadın ve erkek, nikahlanmadan önce kendisine lazım olacak kadar öğrenmelidir. Çocukları da bu hususta tamamen cahil bırakmamalı ve onların merakla ve yanlış yoldan kötü bilgiler edinmemeleri için onları aşırıya kaçmadan bu hususta az da olsa bilgilendirmelidir. Bu hususta, kızlara anneler, oğullara babalar bilgi yönünden yardımcı olmalıdırlar. Bülüğ çağına geldiği halde rüya görüp cünüp olduğu halde yıkanmayan oğul ile, adet görmeye başlayıp da adeti kesildiği halde yine yıkanmayan ve yıkanmasını bilmeyen kızın günahı, önce anne babasından sorulacaktır. Mutlaka ama mutlaka herkes kendisine lazım olan dini olan cinsı bilgilere sahip olmalıdır.

Yetişkin insanlar eğer evli ve evlilikleri üzerinden de sene­ler geçmişse, onlara artık cinsı bilgiler vermeye ihtiyaç kal­mamıştır. Bundan sonra artık onlara kadınlarda soğukluk, er­keklerde zafiyet yani iktidarsızlık arız olabilir.

. 

. 

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri 

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !

Cinsi kudret ve sıhhat birbirinden ayrılmaz. Biri kaybolursa diğeri de kaybolur. Cinsi kudretsizliğin baş sebebi sevgi ek­sikliğidir.

Baharatlardan aşağıda zikrettiklerimiz, erkeklerde, husule gelen cinsi kudretsizliğe iyi gelir. Vanilya, Karanfil Karabiber, Tarçın, Zencefil, Küçük Hindistan Cevizi ve Kişniş.

Şehevi hisleri uyandırıcı olarak da Dişbudak Ağacı Tohumu, Isırgan Tohumu, Ayçiçeği Çekirdeği ve Kenevir (kendir) Tohumu tavsiye edilir. Keten tohumları bal ve karabiberle karıştırılarak yenirse cinsi kudretsizliğe karşı çok iyi neticeler alınabilir.

Bir türlü hamile kalamayan hanımlara maydanoz suyu ve nane suyu içmelerini tavsiye ediyoruz.

. 

. 

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri 

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !

   
© incemeseleler.com