Livata, şimdiki adıyla Homoseksüellik. İslam dininin şiddetle yasakladığı işlerdendir. Bu kötü fiil, erkeğin erkeğe şehvetle yaklaşması yani erkek-erkeğe yapılan fuhuştur. Tarihte bu kötü işi ilk defa yapan, Hz. Lut Aleyhisselamın ken­dilerine peygamber olarak gönderildiği azgın kavimdir.

Bu topluluk azıtmış, kudurmuş, kadınları bırakarak, erkek­lere yönelmiş sapık bir topluluktu. Hz. Lut'un bütün nasihat­larını reddetmiş, sapkınlıkta diretmiş, ona da düşman ke­silmişlerdi. Nihayet Allah'ın gazabı geldi ve hepsi, toptan mah­volup gittiler. Şimdi Ortadoğu'da Lut gölü olarak bilinen yer orasıdır. Allah'ın melekleri, o insanların yaşadıkları şehri kaldırıp ters çevirerek yere vurmuş, hepsi helak olmuşlardır. O vuruşta işte Lut gölü meydana gelmiştir.

Peygamberimiz, bu kötü fiili işleyenler hakkında, "Lut kav­minin işini yapan lanetlenmiştir.", "Livata yapanı da yaptıranı da öldürünüz" buyurmaktadırlar.

Bu kötü iş, bütün alimlerin ittifakıyla haramdır ve büyük günahlardandır.

Hz. Lut'un kavminin toptan helak olduğunu söylemiştik.

Onlar helak olmadan melekler Hz. Lut'a meseleyi haber verip, onların oradan uzaklaşmalarını söylediler. O da, kızları ve ken­dine inanan bir kaç kişiyle beraber o beldeden ayrıldı. Karısı da kafirlerdendi. O da onlarla beraber helak oldu.

Evet, o günün azgınları bu şekilde helak olup gittiler. Epey bir müddet dünya bu sapıklardan temizlendi.

Zamanla yine yavaş yavaş türemeye başladılar. Zaman za­man da yine helaklar oldu. Zamanımıza geldik nihayet. Bu za­manda da bu sapıklık yine çoğaldı. Bu sefer Hz. Allah bu tipleri AIDS hastalığıyla şereflendirdi (!) Şimdi insanlık bu AIDS be­lasıyla uğraşıp duruyor.

Aşağıda, bu AIDS belasına hoşgeldin diyen güzel bir yazıyı yorumsuz sunuyorum:

.

.

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır! Link verilebilir.

Akıl almaz rezaletleriyle insanı insan olmaktan utandıran, kudurmuş başıboş köpeklerin hali gibi hallenen insanoğlu ölümü unutmuşcasına sapmış olduğu batağın içinde, şimdi ölüm korkusu ile kıvranıyor. Bu korku kara ölüm olarak bilinen AIDS'in yürekleri titreten korkusudur.

Tüm insanlığı kıskacı altına almış bulunan AIDS!. .. Zamanında geldin, hoş geldin!. ..

Allah'ı unutmuşluğun, azıp sapmışlığın, ahlaksızlığın, ha­yasızlığın zirveye ulaştığı çağımıza hoş geldin!

Caddelerde, sokaklarda, tele- kızlardan adım atılmıyor! ...

Evlerimizin yanı başlarında hatta camilere yakın yerlerde harıl harıl genelevler çalıştırılıyor!' .. Homoseksüeller sokaklarda rahatlıkla adam avlayabiliyor. Kimsenin ilgilendiği yok!. ..

Zamanında geldin AIDS          Hoş geldin!

Yurdumuza döviz kazandırma sevdasıyla bitlisini, pireli­sini, ahlaksızını,eşcinselini yurdumuza soktuk. Kabullenmediğimiz pislik kalmadı. Kendi rızamızla seni davet ettik. ..

Zamanında geldin AIDS ... Hoş geldin!

Şu atladığımız çağımızda binbir dert, bela kol geziyorken, bunları bir yana atıp, inananların başörtüsüyle, çarşafıyla, sa­kalıyla uğraştık, uğraşıyoruz ...

Sen bize bir imtihansın, zamanında geldin AIDS Hoş geldin!

Dört bir yandan ezan sesleri yükselirken rahatsız olduk, ku­laklarımızı tıkadık. Tamirat bahanesiyle bazı camilerin kapısını Müslümanlara kapadık. Gerçekleri anlatanları suç­ladık, cezalandırdık! ...

Sen bize iyi bir belasın, zamanında geldin AIDS Hoş geldin!

Çocuklarımıza, gençlerimize zehir saçtık zehir... Nasıl mı?

TV ile, biri diğerinden iğrenç basınımızla, batılı ırz ve namus düşmanlarını bile solda sıfır bırakan, tüyler ürpertici yayın or­ganlarımızla .. İşte bu yollarla çocuklarımızın maneviyatını yıktık!.. Onları, belden aşağısından başka birşey düşünemez hale getirdik!.. İşte bu alçaklığı yaptık!..

Sen bize iyi bir tokatsın, zamanında geldin AIDS Hoş geldin!

Batı hızla İslama koşarken, biz İslamdan uzaklaştık. İslamı yaşayanlara yobaz, gerici, çağdışı dedik!.. Bununla da yetinme­dik; Islami yaşayanlara huzur vermedik!. ..

Sen bize iyi bir dertsin, zamanında gelsin AIDS ... Hoş geldin!

Var oluş sebebimizi anlayamadık! Dört ayaklıların yaşayışları gibi başı boş yaşadık!.. En yakınımız öldü, kendi elle­rimizle toprağa verdik. Yine ibret almadık!

Sen bize iyi bir cezasın, zamanında geldin AIDS ... Hoş gel­din!

Akıllanmamız için bize sen gerekliydin!. Bizi ancak sen dizginlersin! ..

Zamanında geldin AIDS .. Hoş geldin!

(Şükran Apaydın - 11 Ocak 1992 Hürriyet)

.

.

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır! Link verilebilir.

 

Bir kadının başka bir kadınla tatmin olma işine bu ad veril­mektedir. Bu çirkin ve nesilleri dejenere eden davranış, İslam hukukuna göre günah yönünden "Zina" derecesinde büyük bir suçtur ve ahiret hayatında feci bir sorumluluğu vardır.

Dilimizde bu ayıbı işlemeye "Sevicilik" denilmektedir. Peygamberimiz buyuruyorlar ki:

'İki adınların sürtüşmesi, kendi aralarında bir (nevi) zinadır."

(Feyzü'l-kadir c. 4, s. 103).

Kadın ve kızlar, kendisini soysuzlaştıracak ve şerefini alçal­tacak bu rezaletten korunmak için şu tavsiyelere dikkat ve riayet etmelidirler:

a) Çıplak veya yarı çıplak denecek dekolte elbise ile, aynı ör­tünün altında ve aynı yatağın içinde bir kadınla birlikte yatmamalı.

b) Ahlakına güvenmediği kadından, erkekten sakınır gibi sakınmalı ve bu gibilerle alakasını kesmeli.

c) Nefsani heveslerini kırmak için oruç tutmalı ve Allah korkusunu kalpten çıkarmamalıdır.

"Bir kadın, diğer bir kadınla çıplak vücudları birbi­rine değdirerek yapışmış halde yatmasınlar. Birisi, diğerinin vücudunu kocasına, kocası görürcesine an­latır da bir fenalığa sebep olur.

(Ebu Davud c. 2, s. 246).

Çıplak veya yarı çıplak kadınların, deri deriye değecek şekilde bir yatakta yatmaları, bu hadis-i şerifle yasaklanmak­tadır. Zamanımız kadınları arasında yaygınlaşan ahlak düşüklükleri, hep "Adam ne çıkar?" ihmalkarlığından türemektedir. Halbuki küçük sanılan ihmalkarlıklardan büyük zararlar çıkmaktadır. Bir yılan da küçük bir yumurtadan çıkmaktadır.

.

.

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır! Link verilebilir.

(Acguıred İmmune Defıcıenet Syndrome) 40)

Vücudumuz hastalık saçan mikrop ve virüslere karşı koruyucu bir sisteme sahiptir. Bu sisteme ilim dilinde, immüniter sistem denir. AIDS virüsü kan hücrelerine saldırarak bu sistemin yok olmasına sebebiyet verir. İlk AIDS teşhisi, 1981 senesinde Amerika'da Atlanta Devlet Hastanesi'nde Prof. Shandra tarafından konulmuştur. Bilahare, 1983 senesinde Paris'de Pasteur Hastanesi doktorlarından Jean Luc Montagnier, yine Amerika'da Bethesda Kanser Hastanesi doktorlarından Robert Gallo tarafından teşhis edilmiştir. İtalyan profesör Giovanni Battista Rossi de AIDS virüsünü diğer virüslerden katiyyetle ayırarak tıp dünyasına büyük hizmette bulunmuştur.

AIDS yeni bir hastalık değil. Tahminlere göre Orta Afrika'da önceleri maymunlar arasında yayılmış ve bilahare insanlara bulaşmış.

AIDS virüsü havada yaşayamaz. Bulaşması ancak cinsi münasebet, bilhassa erkek erkeğe ve kadın kadına icra edilen cinsi sapıklık esnasında bulaşır. Kan nakli, uyuşturucu madde müptelalarının vücutlarına morfin vs. şırınga etmeleri de virüsün bulaşmasını kolaylaştırıyor.

AIDS virüsü alındıktan 4-6 hafta sonra hastada gribe benzer bir hastalık görülür. Ateş yükselir. Eklem yerleri ve kaslar ağrımaya başlar. Deri üzerinde döküntüler hasıl olur. İshal başlar.

AIDS bunaması adı verilen ileri dönemde hastanın elleri titrer, konuşamaz. İdrar ve büyük abdestini tutamaz.

AIDS'le mücadelenin tek bir usulü vardır. Bu usulün adı da düzenli bir aile hayatıdır. Bunun dışında tavsiye edilen bütün usuller ve tedbirler palyatiftir. Cinsi münasebet esnasında prezervatif kullanmak vs. katiyen çözüm değildir.  

40) Cinsi Bilgiler Kitabı, Johannes Künzle, Terc: A. Mustafa Gedemeçoğlu

.

.

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır! Link verilebilir.

Hayvanlarla münasebet İslam Dinince yasaktır.

Peygamberimiz "Hayvanla münasebette bulunan kimseyi öldürünüz. O hayvanı da telef ediniz" buyuruyorlar. (Mişkatül Mesabih c. 2, s. 294).

İslam alimlerinden bir kısmı, bu suçu işleyenlere zina cezası verilmesi görüşünü ileri sürerken, bir kısmı da, zina cezasından daha aşağı bir ceza verilir, demektedirler. Fakat bu fiilin en büyük cezası ahirettedir.             

Bazı İnsanlarda bu işe meyil bir hastalık olarak, bir hayli fazladır. Bu tipler küçük hayvanları besleyerek bu hususta kullanmaktadırlar.

Nice sapık kadınlar vardır ki, bunların sevgilileri bir sürü kediler ve fino köpekleridir. Görünüşte onları sadece beslemektedirler, esasda ise onlardan cinsi yönden istifade edecek kadar sapıtmışlardır. İnsanları bırakıp da hayvanlarla birleşmek, insanın hayvan derecesine inebildiğinin en açık misalidir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de buyuruluyor ki: "Onlar hayvanlar gibidir. Şüphesiz hayvandan da aşağıdırlar."

İnsan olarak yaratıldığı halde, hayvanlarla çiftleşecek kadar alçalanlar, hayvandan daha aşağı değil de nedir?

.

.

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır! Link verilebilir.

   
© incemeseleler.com