Kadının kocası öldüğü zaman kocası için dört ay on gün matemli kalır. Kokudan ve süsden bu müddet zarfında kaçınmalıdır. Ebu Seleme’nin kızı Zeynep anlatıyor:
"Resülüllah'ın pak zevcesi Ümmü Habibe'nin babası Ebu Süfyan öldüğü zaman, onun yanına gittim. Ümmü Habibe, içinde kına veya başka maddeler bulunan bir koku istedi. Getirdiler onu evvela bir kızın başına vurdu. Sonra onunla kendi yanaklarını ovaladı. Daha sonra şöyle buyurdu:
- Allah'a yemin ederim. Benim koku sürünmeye artık herhangi bir ihtiyacım yoktur. Ancak Allah'ın Resulünden dinledim, şöyle buyurdu:
"Allah'a ve ahiret gününe iman eden bir kadın için herhangi bir ölünün matemini üç günden fazla çekmek helal değildir. Kocasının matemi hariç. Onun için dört ay on gün matem çekmelidir."
Kadının, iddeti tamam oluncaya kadar nikahlıymış gibi kocasının evinden çıkmamalıdır. Ne ailesini ziyaret etmeli. Ve ne zaruret olmaksızın herhangi bir yere çıkmalıdır.
Kocası ölüp dört ay on gün geçtikten sonra kadın isterse evlenebilir. Fakat bir kadın ki, kocası ölmüş, fakat çocukları vardır. Bu kadın, evlenmeyip çocuklarını büyütürse, ona verilecek mükafat çok fazladır. Bu hususta peygamberimiz (s.a.v.) buyuruyorlar ki:
"Cenab-ı Hak benden önce cennete girmeyi her Ademoğluna haram kılmıştır. Ancak ben sağıma bakıyorum. Ne göreyim! Bir kadın benden evvel cennet kapısına varmak istiyor.
Sordum:
- Şu kadının durumu nedir ki benden evvel cennet kapısına varmak istiyor?
O zaman bana denildi ki:
- Ey Muhammed! Bu güzel bir kadındı. Yanında yetimleri vardı. Onları büyütmek için sabredip kocaya gitmedi. Onların işi amacına varıncaya kadar yani kendi kendilerinin ihtiyaçlarını görene kadar durum böyle kaldı. Binaenaleyh Cenab-ı Hak bu kuluna bu hareketinden ötürü bu dereceyi vermiştir."
.
.
Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !