Hz. Ömer devrinde yaşayan İbni Ebi Uzre, evlendiği kadınları zorlayıp, bir miktar mal vererek boşarmış. Bu zat bir gün Abdullah bin Erkam'ın yanında karısına:
- Allah için doğru söyle, benden nefret ediyor musun? diye sordu
Karısı:
- Bana Allah için yemin verme, dedi. O,
- Allah için doğru söyle, dedi. Bunun üzerine karısı,
- Öyleyse evet, senden nefret ediyorum dedi. İbni Ebi Uzre,
Abdullahbin Erkam'a: "İşitiyor musun?" dedi. Sonra Hz. Ömer'e geldiler. İbni Ebi Uzre, Hz. Ömer'e dedi ki: "Siz, benim kadınlara haksızlık ettiğimi ve onları para karşılığında boşadığımı söylüyorsunuz. İşte Abdullah bin Erkam, sor." Hz. Ömer sordu; o da işittiklerini anlattı. Bunun üzerine Hz. Ömer, İbni Ebi Uzre'nin karısına haber gönderdi. Karısı, halası ile beraber geldi.
Hz. Ömer: Sen kocanın yüzüne karşı, ondan nefret ettiğini söylüyormuşsun? dedi.
Kadın: Tövbe ediyorum, Allah'dan af diliyorum. O, bana yemin verdi; ben de yalan söylemek istemedim. Yani yalan mı söyleyeyim, ey Mü'minlerin Emiri? dedi.
Hz. Ömer: Evet yalan söyle. Eğer bir kadın, kocasını sevmiyorsa bunu ona söylemesin. Çünkü sevgi üzerine kurulu pek az ev vardır. Fakat bu insanların çoğu İslam ve şeref üzerine birbiri ile geçim ederler, buyurdu.
O bakımdan, kocasını sevmeyen kadın da, karısını sevmeyen erkek de, ailenin geçimi ve yuvanın devamı için, yalan söyleyerek, eşini sevdiğini söyleyebilir, söylemelidir.
.
.
Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !