بسم الله الرحمن الرحيم
اَلْمَكْتُوبُ الْخَامِسُ وَالسَّبْعُونَ
75. mektup kime dir?
إِلَى الْمِرْزَا بَدِيعِ الزَّمَانَ أَيْضاً
Önceki mektupta olduğu gibi Mirzâ Bedîızzamana yazılmıştır
Ne hakkındadır?
فِى التَّحْرِيضِ عَلَى مُتَابَعَةِ سَيِّدِ الْكَوْنَيْنِ عَلِيْهِ وَعَلَى آلِهِ الصَّلَاةُ وَالسَّلَامُ
Seyyidül kevneyn’e ( İki Alemin efendisine )mutabeata (uymaya) teşvik hakkındadır. “Salat veselam onun ve âlinin üzerine olsun
Ne ile mutâbeat?
Evvela Akaidi (inancı)düzeltmek ile بِتَصْحِيحِ الْعَقَائِدِ أَوَّلاً
Daha?
وَتَعَلُّمِ الْأَحْكَامِ الْفِقْهِيٌّةِ الضَّرُورِيَّةِ ثَانِياً
İkinci olarak;zarûri olan ahkâmı fıkhı (fıkhi ilimleri) öğrenmek ile
Bu mevzuya münasib şeyler hakkındadır وَمَا يُنَاسِبُهُ
75.Mektup önceki mektupta olduğu gibi Mirzâ Bedî’ızzamanadır.Evvela Akâidi düzeltmek ,sâniyen Ahkâmı fıkhı öğrenmek ile Seyyidül kevneyne (salat ve selam Onun ve êlinin üzerine olsun) mutâbeata teşvik ve buna benzer meseleler hakkındadır.
Hz. Allah Sübhânehü, size selâmet ve afiyet versin سَلَّمَكُمُ اللهُ سُبْحَانَهُ وَعَافَاكُمْ
Sen bilki iki cihanda seâdet sermayesi اِعْلَمْ : أَنَّ نَقْدَ سَعَادَةِ الدَّارَيْنِ
Nedir?
Bağlıdır مَنُوطٌ
Neye?
Peygamberlerin Efendisi Rasulullah Efendimize tabi olmaya بِمُتَابَعَةِ سَيِّدِ الْمُرْسَلِينَ
عَلَيْهِ وَعَلَى آلِهِ الصَّلَوَاتُ وَالتَّسْلِيمَاتُ
Salat ve selam Onun ve elinin üzerine olsun
Ne üzerine ? Ne şekilde?
Ehli Sünnet ulemasının açıkladığı şekilde عَلىَ نَهْجٍ بَيَّنَهُ عُلَمَاءُ أَهْلِ السُّنَةِ
Hz Allah sa’ylerini meşkur kılsın (Gayretlerini kabul eylesin) شَكَرَ اللهُ سَعْيهُمْ
Hz. Allah Sübhânehü, size selâmet ve afiyet versin. Sen bilki iki cihanda seâdet sermayesi; Ehli Sünnet ulemasının açıkladığı şekilde, (Hz Allah o ulemanın sa’ylerini (gayretlerini)meşkur kılsın) Peygamberlerin efendisi Rasûlüllah efendimize tabi olmaya bağlıdır. Salat ve selam Rasûlullah efendimizin ve êlinin üzerine olsun.
Bu mutâbeat وَذَلِكَ
Ne ile olur?
Evvela I’tikatı düzeltmek ile olur بِتَصْحِيحِ الْاِعْتِقََادِ أَوَّلاً
Ne üzere tashıh?
عَلَى مُقْتَضَى آرَاءِ هَؤُلَاءِ الْأَكَابِرِ،
Şu Ekabirin, (büyüklerin) I’tikadının iktizası üzerine
Daha?
وَبِتَحْصِيلِ عِلْمِ الْحَلاَلِ وَالْحَرَامِ وَالْفَرْضِ وَالْوَاجِبِ وَالسُّنَةِ وَالْمَنْدُوبِ وَالْمُبَاحِ وَالْمُشْتَبَهِ ثََانِياً
"İkinci olarak Helal,haram ,farz,vacib,sünnet,mendub,mübah ve şübheli şeylerin ilmini tahsil ile
Elbette Amel etmek lazımdır وَلاَبُدَّ مِنَ الْعَمَلِ
Ne ile?
Şu ilmin igtizasınca( gereğince) بِمُقْتَضَى هَذَا الْعِلْمِ
Bu mutâbeat, (Rasûlüllah efendimize tabi olmak) Ekabirin, büyüklerin I’tikatının iktizası üzerine( görüşlerince) evvela I’tikatı düzeltmek ,ikinci olarak helal,haram ,farz,vacib,sünnet,mendub,mübah ve şübheli olan şeylerin ilmini tahsil(öğrenmek) ve şu ilmin igtizasınca( gereğince) Amel etmek elbette lazımdır.
وَبَعْدَ حُصُولِ هَذَيْنِ الْجَنَاحَيْنِ الْاِعْتِقَادِىِّ وَالْعَمَلِىِّ
İ’tikat ve Amele âid iki kanat hasıl olduktan sonra
Inâyeti ezeliyye sebgat ettiği zaman إِِذََا سَبَقَََتِ الْعِنَايَةُ الْأَزَلِيَّةُ
Ne sebebi ile?
Ebedi seâdet sermâyesi hasıl olması ile بِحُصُولِ السَّعَادَةِ السَّرْمَدِيَّةِ
Alemi kutsiyyeye yüksemek mümkün olur يَتَيَسَّرُ الطَّيْرَانُِ نَحْوَ عَالَمِ الْقُدْسِ
Bunlar olmadığında وَبِدُونِهَا
Maksuda kavuşmak mümkün değildir(imkansızdır) (1) خَرْطُ الْقَتَادَ
İ’tikat ve Amele âid iki kanat hasıl olduktan sonra Ebedi seâdet sermâyesi hasıl olması ile ınayeti ezeliyye sebgat ettiği zaman âlemi kutsiyyeye yüksemek mümkün olur. Bunlar olmadıkca Maksuda kavuşmak mümkün değildir (imkansızdır).
Alçak dünya وَالدُّنْيَا الدَنِيَّةُ
Nedir?
Fiileri gizli şeyerden değildir ki, لَيْسَتْ مِمَّا يَخْفَى فِعْلُهَا
Tâ ki dünya matlubdan sayılsın “istenilen şeyden sayılsın” حَتَّى تُعَدَّ مِنَ الْمَطَالِبِ
Ve emellerinin(arzuların) husulü zan edisin وَيُظَنَّ حُصُولُ آمَالِهَا
Daha?
Makam ve mevkinin husulü zan edilsin وَجَاهِهَا
Neden zan edilsin?
Maksutlardan (hedeflerden) zan edilsin مِنَ الْمَقَاصد
Alçak dünyanın fiileri,(geçici,oyalayıcı malum işleri) gizli değildir ki matlubdan sayılsın “istenilen şeyden sayılsın” ve emellerinin (arzuanan şeylerin) husulü,makam ve mevkinin husulü, maksutlardan (hedeflerden) zan edilsin,sayılsın.
Lazım gelir يَنْبَغِى
Ne?
Salikin Himmetinin (hedef ve gayretinin) yüce olması (2) أَنْ يَكُونَ عَالِىَ الْهِمَّةِ
Zira insan Hz Allahdan ne şey buluyor ise فَإِنَّ الْإِنْسَانَ كُلُمَا يَجِدُ مِنَ اللهِ سُبْحَانَهُ
Onu vesile ile bulur إِنَّمَا يَجِدُهُ بِالْوَسِيلَةِ
Bu taktirde Ona lazım gelir فَيَنْبَغِى إِذاً
Ne?
Allahü Teâlaya ulaştıracak bir vesile araması lazım gelir طَلَبُ الْوَسيِلَةِ إَليْهَ تَعَالَ .
( ع işte bu anlattığım هَذَا
Iş budur (Asıl budur) هُوَ الْأَمْرُ
Bakısi abesdendir وَالْبَاقِى مِنَ الْعَبَثِ *
Salikin Himmetinin(2) (hedef ve gayretinin) yüce olması lazımdır. Zira insan, Hz Allahdan ne şey buluyor ise bir vesile ile bulur. Bu taktirde, Allahü Teâlaya ulaştıracak bir vesile araması lazımdır.Anlatılan, asıl iş budur. Bâkisı (gerisi) faydasızdır,boştur.
Sen Himmet (dua ) istediğinden dolayı وَحَيْثُ طَلَبْتَ الْهِمَّةَ
Kemali iltifatından dolayı مِنْ كَمَالِ الْاِلْتِفَاتِ
Sana müjdelerolsun فَبُشْرَى لَكَ
Salimen ve kar ederek döneceksin تَرْجِعُ سَالِماً وَغَانِماً
Lakin senin riâyet etmen elbedde lazımdır مِنْ أَنْ تُرَاعِىَ لَكِنْ لاَبُدَّ
Neye?
Bir şarta شَرْطاً وَاحِداً
O şart وَهُوَ
Nedir?
Teveccüh (yöneliş) kıblesini bir yapmandır تَوْحِيدُ قِبْلَةِ التَّوَجُّهِ
Niçin?
Çünkü teveccüh kıblesini kılmak فَإِنَّ جَعْلَ قِبْلَةِ التَّوَجُّهِ
Ne?
Çok (Bir den fazla) kılmak مُتَعَدِّدَةً
Nedir?
Salikin (müridin) kendisini atmasıdır إِلْقَاءُ السَّالِكِ نَفْسَهُ
Nereye?
Tefrıkaya (tehlikeye) إِلَى التَّفْرِقَةِ
Muşhur misallerdendir وَمِنَ الْأَمْثَالِ الْمَشْهُورَةِ
Ne?
Bir mahalde ikamet eden (duran) kimse أَنَّ الْمُقِيمَ فِى مَحَلٍّ
Nedir?
Her mahaldedir فِى كُلِّ مَحَلٍّ
Mahaller Arasında tereddüt eden وَالْمُتَرَدِّدَ بَيْنَ الْمَحَالِّ
Nedir?
Asla hiçbir mahalde değildir لَيْسَ فِى مَحَلٍّ أَصْلاَ
Himmet (dua ) istediğinden, kamilen (tam) yöneldiğin için, Sana müjdeler olsun, Salimen ve kar ederek dönersin. Lakin senin bir şarta riâyet etmen elbedde lazımdır. O şart ; Tevccüh kıblesini bir yapmandır.
Çünkü Salikin teveccüh kıblesini çok (iki,üç tane) kılması, kendisini tefrıkaya (tehlikeye) atmasıdır. Muşhur Misallerdendir ki, Bir mahalde ikamet eden (duran) kimse, Her mahaldedir. Mahaller Arasında tereddüt eden Asla, hiçbir mahalde değildir.
Allah sübhânehü sizi ve bizi rızıklandırsın رَزَّقَناَ اللهُ سُبْحَانَهُ وَإِيَّاكُمْ
Ne ile?
Şerîati Mustafaviyye caddesinde istikamet ile الْاِسْتِقَامَةَ عَلَى جَادَّة ِالشَّرِيعَةَِ الْمُصْطَفَوِيَّةِ
Salat,selam ve tahıyyat o caddenin sahibi üzerine olsun عَلَى صَاحِبَهَا الصَّلاَةُ وَالَّسَلاَمُ وَالتَّحَِّيةُ
وَالسَّلاَمُ عَلَى مَنِ اتَّبَعَ الْهُدَى وَالْتَزَمَ مُتَابَعَةَ الْمُصْطَفَى
Muhammet S.A.V e yapışan, Hidayete tabi olan kimselere de selam olsun
عَلَيْهِ وَعَلَى آلهِ الصَّلَوَاتُ وَالتَّسْلِيمَاتُ
Salat ve selam onun ve elinin üzerine olsun
Allah sübhânehü sizi ve bizi Şerîati Mustafaviyye caddesinde istikamet ile rızıklandırsın. Salat,selam ve tahıyyat o caddenin sahibi üzerie olsun, Muhammet S.A.V e yapışan,Hidayete tabi olan kimselere de selam olsun. Salat ve selam onun ve elinin üzerine olsun.
جزي الله عنا امامارباني ورضي الله عنه وقدسه العزيز
Hz Allah İmam-ı Rabbânî Ahmed Farukî (k.s.) hz.lerini bizden dolayı mukafatlandırsın.
.....................................................................................................
1- خَرْطُ الْقَتَادَ: Dikenli otu tersine doğru sıyırmak.İmkansız şeyleri ifade darbı meseldir.
2- الْهِمَّةِ: 1 ) Kalbin bütün kuvveti ile Cenab-ı Hakk'a yönelmesi. Kalb isteği ile gösterilen ciddi gayret.
2) Allah indinde makbul ve mübârek bir kimsenin mânevi yardımı ile birisini koruması, yardım etmesi.
