Meşhur Marifetname kitabının müellifi, Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri, ilim tahsili için İsmail Fakirullah Hazretleri'ne talebe olmuştu. Henüz çocuk yaşta ilme başlamıştı. Birgün hocası eline testiyi vererek:
- Evladım git de şu testiyi doldur, dedi.
İbrahim Hakkı, pınarın başına vardı. Testisini doldurmakla meşgulken bir atlı geldi. Küçük yaştaki İbrahim Hakkı'yı iterek, kenara çekti. Bu itmeyle testi kırıldı. Atlı da atını sulamakla meşguldü. İbrahim Hakkı'nın çok zoruna gitmiş, kalbi kırılmıştı. Ağlayarak hocasının yanına gitti ve durumu anlattı.
Hocası:
- Evladım sen ona bir şey demedin mi? dedi.
İbrahim Hakkı:
- Hayır hocam, bir şey söylemedim, diye cevap verdi.
Hocası:
- Evladım, hemen git ve ona birşeyler söyle, acele et, dedi.
İbrahim Hakkı gitti. Biraz sonra döndü. Hocası sordu:
- Ne yaptın evladım?
- Efendim, ben vardığımda adam beyni parçalanmış vaziyette yatıyordu, At çifte atmış, o da adamın kafasına rastlamış ve beyni parçalanmış.
- Evladım, bir testi için adamı mahvettim desene. Sonra İbrahim Hakkı'ya şu meşhur cümleleri söylemiş:
- Bak oğlum! Eğer sen o adama birşeyler söyleseydin, o adam sana karşı yaptığı haksızlığın karşılığını görmüş olacaktı. Ama sen ona karşılık vermemişsin. Sen karşılık vermezsen o zaman iş Allah'a kalır. Allah da bir işi gördüğü zaman tam görür. Ben bunu bildiğim için, "Hemen git ve o adama birşeyler söyle, karşılık ver" demiştim. Ama geç kalındı. O zamana kadar Allah onun sana yaptığı karşılığı verdi. Şunu unutma ki, zulüm karşılıksız kalmaz. Zulmeden bir kimseye iyilik yapmak istersen mutlaka ona küçükde olsa bir karşılık ver. Eğer o adama kötülük yapmak istiyorsan, onun zulmüne sessiz kal. O zaman Allah onun cezasını en iyi bir şekilde verir. Nitekim bunu kendin de görmüş oldun.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !