İfrad Haca: Tarif olunan haccı ifrad, faziletçe temettü haccından daha aşağıdadır.
Temettû Haccı, ondan efdâl olduğu gibi, Kıran Haccı da temettû haccından efdâldir.
Kıran Haccı, hac ile omreyi cem etmek, yâni bir ihramda, hem hac ve hem omre eylemektir.İhrama girerken kıldığı iki rekât namazdan sonra: «Yâ rabbi ben hem omre, hem hac etmek istiyorum, onları bana kolay getir ve kabûl eyle,» diye niyyet ve duâ eder.
Sorara telbiye eder. Mekkei Mükerremeye dahil olduğunda, omre tavafından başlayıp, iztiba ve remel eder ve tavaf namazından sonra, mesâya çıkıp, saiy ve hervele eyler. Omre, bu fiiller ile tamam bulmakla, bundan sonra beyti muazzama varıp, hac için kudum tavafı eder ve iztiba ve remeli yapar. Tavaf ve salâttan sonra, mesâya çıkıp, yine saiy ve hervele eyler.
Bu iki tavafı namazları ile beraber arka arkaya yapmak ve sonra iki saayi birden etmek dahi câizdir. Ve lâkin bu, günahtır.
Sonra, muhrim olarak kalıp, vukuf ve tavafı ziyaret ve remyi cimar gibi, hac efâlinin bakiyyesini icrâ için, onların zamanına muntazır olur (1). Zamanı geldikte (2), onları icrâ ile haccını itmam edip ihramdan çıkar. Âfâkî ise, yâni Mekkede kalıcı değilse, vedâ tavafını dahi, tarif olunan teferruatiyle ifâ eyler.
Nahr günü, Minâda cemrei akebeden sonra, vücûben kurban keser. Çünkü, Cenabı Hak, onu iki nüsükün dahi edâsına muvaffak etmiştir.
Kesilen kurban, udhiye değil, kıran demidir. O da, ya bir şat yâni koyun veya keçi veyahut deve veya sığırın yedide biridir (3).
Kurban bulunmazsa, üçü nahr gününün hulûlünden evvel ve yedisi teşrik günlerinin geçmesinden sonra olmak üzere, on gün oruç tutar (4).
Eğer Nahr gününden evvel, üç oruç tutamadan, bayram oluverirse, şat zebhi, ona tahakkuk etmekle, sonraki —savm ve sadaka— kâfi olmaz.
Temettü Haccı: Hac ile omreyi başka başka iki ihram ile cem eylemektir. Mîkattan ihram ettiği sırada: «Yarabbi ben omre etmek istiyorum, onu bana teysîr ve kabul eyle,» diye yalnız omre için, niyyet ve telbiye eder. Mekkei Mükerremeye duhulde, önceki şekilde olduğu gibi, omre için, tavaf ve saiy ettikten sonra, tiraş veya taksir ile, ihramdan çıkar (5). Mekkede helâl olarak yâni muhrim olmayarak kalıp, mûtâd olan elbisesiyle tavaflar eder (6). Ve her helâl fiili işler. Halîlesiyle —içtima— bile eder. Minâya çıkılmak günü ihrama girer, arafatta ve bayram gecesi Müzdelifede bulunup, sabahleyin oranın, vukufundan sonra Minâya gelir. Orada cemrei akabeye remy ve vücuben kurban zebh veya nahr ettikten (7) ve tıraş veya taksirden sonra, Mekkeye inerek, ziyaret tavafını eder. Ve kudum tavafını müteakip, saiy etmemiş ise, onu da edip, yine Minâya çıkar ve remyi cimardan sonra, Mekkei Mükerremeye gelerek, orada kalmayacak olduğuna göre, veda tavafını dahi yapar.
------------------
(1) Dilediği kadar tavaf eder. Artık onlarda, iztiba ve remel olmaz.
(2) Ona başlangıç, zikrolunduğu üzere, zilhiccenin sekizinci günüdür.
(3) Lâkin telbiye hâmişinde, süneni İbni Mâceden naklen ve ondan evvel, hacve omre bahislerindeki huccac lâfzına dair olan hamişte geçen hadisler mefhumuncatelbiyede (ac) yâni bağırmak mendup olduğu gibi, kanın akıtılmasında dahi (sec)yâni şuruldamak mendup bulunduğundan kurbanın — bedene — yâni bir deve veyasığır olması efdaldir.
(4) Kitab-us-savmda zikri geçen, kurban orucu, işte bu, ve bir de, bu kabilden olan — âtîde zikrolunacak — temettü kurbanı orucudur. Niyyetin tebyit vetâyini şart olan, savm aksamına bakınız.
(5) Eğer, sevki hediy etmemişse ki, Minâya kurban göndermemiş ise demektir. Eğer müta kurbanını, kendinden evvel Minâya göndermemiş olursa omre ihramından çıkamaz.
(6) Onda, kudum tavafı yoktur.
(7) Zebh ile nahrın farkı, zebayih kitabında mezkûrdur. Kurban bulamayan(mütemetti), kaarin gibi, on gün oruç tutar.