Şunlar orucu bozmaz:
1 — Unutarak yemek,
2 — Unutarak içmek,
3 — Unutarak vika' (cima)
4 — Unutarak hem yeme, hem içme, hem de vika' yâni aynı günde üçünü de işlemiş olmak.
İnsan oruçlu olduğunu unutabilir. Unutarak yemek hakkında, Nebiy aleyhissalâtü vesselâm: «Oruçlu eğer unutarak bir şey yerse o yediği kendisine Allahın bir ikramıdır.» buyurmuş olduğundan, ona kazâ yoktur. İçmek dahi, yemek gibidir. Vika' dahi, bu makamda yemek ve içmek gibidir. «Çünkü o yemek ve içmek gibi bedenin arzularındandır.» Hem de diğer hadîsi şerifte «Kim unutarak oruç yerse ona ne kaza gerekir, ne de kefaret.» buyurulmuştur ki, muftıratın kâffesine şâmildir. Orucunu hatırlarsa hemen bırakır ve oruca devam eder.
Unutarak orucunu bozan kimse, savmını itmama kadir ise, gören kimseye, onu ihtar etmek lâzım, ve ihtarı terk mekruh olup, orucu itmama kadir olmayana ise, görüp ihtar etmemek, evlâdır.
5 — Mes ve oynaşma veya öpmek ile değil de, mücerret nazar veya tefekkür ile inzal vaki olmak (1).
6 — İnzalsiz öpmek (2).
7 — Uyuyup ihtilâm olmak.
8 — Cünüp olarak sabahlamak ve hattâ, o gün veya günlerce cünüpkalmak (3).
9 — Ağıza gelen balgamı yutmak.
10 — Burnu içine gelen akıntıyı, çekip yutmak(4).
11 — Suya dalıp kulağına su kaçmak (5).
12 — Kendi sun'u olmayarak, boğazına duman girmek (6).
13 — Boğazına toz girmek (7).
14 — Boğazına sinek kaçmak.
15 — Ağzına aldığı ilâcın, tadının eseri boğaza vâsıl olmak (8).
16 — Dizleri arasında, sahur artığı olarak kalan ve nohut tanesindenküçük olan şeyi yutmak (9).
17 — Ağız haricinden, susam tanesi kadar bir şeyi alıp, ağızda tedricen azalarak yok olacak ve boğazda tadı bulunmayacak veçhile çiğnemek (10).
18 — İhlile (sidik yoluna) ilâç akıtmak.
19 — Bıyık yağlamak (saim için mekruh bile değildir).
20 — Kendi kendine - çok dahi olsa - kusuntu gelmek.
21 — Gelen kusma, geri gitmek!
22 — Parmak salıp, azıcık kusma getirmek.
23 — Ağıza - az miktarda - getirilen kusuntu geri gitmek, yahutgeri alınmak.
Kitab-ut-tahârede - malûm olduğu üzere - kusmanın çokluğu, ağzı doldurmak ve azlığı, o miktarda olmamaktır. Hadîsi şerifte: «Elinde olmayarak kusan oruçludur. Ona kaza gerekmez. Fakat kasden kusan o günü kaza etsin.» buyurulmuştur.
Kusmak ağız dolusu olup, olmamak ihtimaliyle, avdet ve iade suretlerini muhtemeldir. Bu muhtemel suretlerden, ağız dolusu istikae ile, ağız dolusu gelen veya getirilen kayi iâde suretlerinden maadasında, oruca halel gelmemek, - mecmuun aleyh veya kavli muhtar - dır. Ağız dolusu kusma icmâ ile savmı müfsit olduğu gibi, gerek tabiî kusma ve gerek zorla kusma ile gelen, ağız dolusu kusuntuyu iâde dahi icmâ ile orucu müfsit olup, ağız dolusu olmayan kusuntunun iâdesi suretinde, iki rivayet vardır. Doğrusu ifsat etmemektir.
24 — Hacamat olmak.
25 — Sürme çekmek.
26 — Gıybet etmek (11).
27 — Orucu bozmağa niyyet eylemek (çünkü fiil yoktur).
------------------
(1) Bundaki ve altıncıdaki kayıtların fevaidi, âtideki babta zahirdir. Onunotuzuncusuna bakınız.
(2) Takbilde ve mes ve oynaşmada, meninin gelmesi, savmı müfsit ise de, herhalde mezinin gelmesi, yalnız nazar ve tefekkür ile, gelen meni gibi, savmı müfsitdeğildir. Nitekim, kazâyı mûcip olan müfsidatın otuzuncusunun hamişine nakl edilmiştir. Mekruhlara da bakınız.
(3) Çünkü, âyeti kerime, siyam gecesinde mübaşeretin cevaz ve halâliyyetininatık olup, geceleyin yâni, fecrin tulûunun evvelcesine değin, mübaşeretin cevaz vehalâliyyeti ise, guslün - zaruret olarak - fecrin tulûundan sonraya kalmasını, istilzam eder. Hadîsi şerifte dahi cünüp sabahlayanın gusl ederek, oruca devam edeceğibuyurulmuştur.
(4) Ağızdan çıkan tükrük dahi, ağızdan ayrılmadan, yutulursa, çeneye doğruiplik gibi, inmiş bile olsa, orucu bozmaz. Lâyık olan, onu mendile almaktır.
(5) Bir kimse, oruçlu iken, kulağına bir çöp sokup karıştırsa, orucu bozulmaz.
(6) Kendi sun'u ile giren duman, orucu bozar. Nereden girerse girsin. Eğer udve anber dumanı ise, - içilen tütün gibi - ona kefaret lüzumu bile baîd olmaz.
(7) Çünkü, bunlardan korunmağa imkân yoktur. Ağzını kaparsa, burnundangirer. Kömürcülük ve kalburlayıcılık gibi, toz yutmak, işinin iktizası olanın hükmü,bundan malûm olur ki, onların oruçları fasit değildir.
(8) Bunlar, sakınılması mümkün olmamakla, orucu ifsat etmez. Bir kimse,ramazan günü saim iken, dişi ağrımakla, ağrıyı teskin için, dişine karanfil koyduktan sonra, hâsıl olan salya içine kaçsa, lâkin karanfil dahil olmasa, orucu fasitolur mu? El-cevap: Olmaz. Karanfil hataen boğaza dahil olup yutsa, savmı fasitolup, kazâ lâzım gelir olduğunu dahi, bundan sonra (Ali efendi) tasrih etmiştir. Gözünden akan yaşlar, yüzünden gelen terler, burnundan akan kan, yağan yağmur,veya kar, bunlardan ağzını yumarak ihtiraz üzere olmak, mümkün olmakla, bunlaroruçlunun ağzına kaçar ise orucu fasit olur. İsteyerek yutarsa, kefaret dahi lâzım gelir.
(9)Onu yutmuş veya çiğnemiş olmak, müsavidir. Yutmak kasdi olup olmamakdahi müsavidir. O kadar az şey, diş arasında kalabilir. Ve onu yutmak, insanınkendi ağzı içinde olan, salya ve tükrüğü yutmak kabilinden olur. Kalan şey, nohuttanesi kadar ise, onun yenmesi, savmı müfsit olmak, - âtide mezkûr olduğu gibi - nohut tanesinden küçük olarak, diş arasında kalan şeyi, ağzından çıkardıktan sonrayemenin, savmı müfsit olduğu dahi, mültekada, ve - bilâ hilâf - yalnız kazayı mucipolduğu şerhi, mecmâda mezkûrdur.
(10) Çiğnemek kaydi, yutmaktan ihtirazdır ki, hariçten ağıza alınan şey, küçükdahi olsa, onu yutmak orucu müfsittir. Kefaretin vücubunda musahhah iki kavilvardır. Müellif onu, kefareti mucip olan müfsitler arasında zikretmiştir. Babındagelecektir. Bu hususta - Savmın ifsadı - ile - salâtın ifsadı - mütehalifül-mânâdır.
(11) Giybet ki, insan çekiştirmektir. Hali bilinmeyen kimsenin gıyabından, onukederlendirecek söz söylemektir. Orucun sıhhatine değil, sevabına dokunur. Söylenensöz doğru ise, gıybet, yalan ise, iftiradır. Onun günahı daha ziyadedir. Günahı alenîişleyenin ve zalimin yaptığını söylemek gıybet sayılmaz.