Tâziyet, hüsnü sabır mânâsına olan, âzâ kelimesinin masdarıdır ki, bir kısım vefat edene ve sâir suretle, musibete uğrayana, teselli verme, ve Cenab-ı Hak, size sabır ve ecir ihsan buyursun, gibi sözlerle acısını hafifletmede bulunmaktır.
Mutevaatı teazzidir ki sabır ve tehammülden ibarettir. Onun da cevabı ;
$
diye, hakka tevessüldür.
Taziyet, erkeğe ve kadına müstahaptır. Meyyitin, bütün akrabaları taziye olunur.
Hadîsi şerifte, bir musibet karşısında, din kardeşlerinden birini, tâziye eden kimseyi, Cenab-ı Hak kıyamet gününde, tekrîme delîl olan hulleler ile, kisvelendirir, buyurulmuştur.
Tâziyetin, definden sonra olması, efdaldir. Çünkü, definden evvel meyyitin ehli, teçhiz ile meşgullerdir. Onların tevehhuşu ürküntüsü definden sonra, ziyadeleşir.
Definden evvel dahi, sabırsızlıkla fazlaca hüzün izhâr ettiklerinde tâziyet olunur.
Tâziyenin, kabristanda olması, mekruh olur.
Bir kere tâziyede bulunanın, tâziyeyi tekrarı, lâyık değildir.
Meyyitin velîsine mesnun olan, definden sonra, ilk gece geçmeden kolayında olanı, tasadduk etmek ve bir şey bulamadığına göre, iki rekât namaz kılıp, sevabını meyyitin ruhuna ihda eylemektir.
Meyyitin defninden sonra, her gün mümkün olanı vermek üzere, yedinci güne kadar, ruhu için tasaddukta bulunmak, müstahaptır.
Meyyit velîsinin, yemekler yapıp, ziyafet etmesi (helva yapması ve lokma dökmesi) mekruhtur.
Meyyitin komşularına, ve uzakta dahi olsa, akrabasına müstahap olan, o gün ve o gece, taam tertip edip, onları yâni, meyyitin ehlinin itamını temin etmektir (1).
-----------
(1) Şir'ada mezkûr olduğuna göre, Hazreti Hamzanın, ve asılda zikr edildiğinegöre, Hazreti Câfer Tayyarın şehadetlerinin vukuunda, Resûlü ekrem sallallahü teâlâaleyhi ve sellem efendimiz hazretleri, kendi evinin halkına, âli Hamza ve âli Câferiçin, taam tertibini emredip. «Zira onlara, kendilerine bakamayacak hal, hasıl oldu.»buyurdular. Müellif der ki, ve onlara, yemek için ısrar eylemelidir. Çünkü, hüzününağırlığı, kendilerini yemekten menederek, zayıflatır. Cenab-ı Hak, sabrı ilham veecri tâviz eder.