Definden ve zikrolunan tilâvet ve duâdan sonra, bir salih kimse kalarak, kabrin baş tarafına, medfun meyyitin, vechi mukabelesine durarak, ona hitaben, ismiyle: (meselâ, ya Muhammed, yâ İbni Gülsüm) diye (2), üç kere nidadan sonra:
$
(Üzkür mâ künte aleyhi min şehâdeti en lâilâhe illallah ve enne Muhammeden resûlullahi ve enneke radîte billâhi rabben ve bil-islâmi dinen ve bi-Muhammedin sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem nebiyyen ve bil-kur'âni imâmen) der.
Beyanı geçen telkin, muhtazara mütaallik ifadatı müteakip, müellif, bu vech üzere olan, meyyitin telkini hakkında, üç kavli dermeyan ederek, diyor ki meyyiti gömdükten sonra dahi, telkin meşrûdur (3). Alâ kavlin, meyyit definden sonra, telkin olunmaz (4). Ve âlâ kavlin, meyyite telkin, ne emrolunur, ne de nehyolunur.
------------------
(2) Meyyitin, hem kendi ismini anar, hem de onu validesine izale eder. Çünkü,doğanın validesine nisbet!, babasına olan nisbetinden daha muhakkaktır. Validesininismi, malûm değilse, Hazreti Havvaya, izafe olunur. Kadında, kendi isminden sonrabin, yerine binti, lâfzı söylenir.
(3) Bu, ehli sünnet ve cemaate mensup, sözdür. (Mevtanıza telkin ediniz) Mealindeki, hadîsi şerif hükmüne göredir.
(4) Bu söz, mûtezileye nisbet olunmuştur.