Günlük hayatta sürekli algılarda, evladım karıncaya basma, karıncayı ezme deriz. Peki gerçekten karıncalar ezilir mi. Bir de Karınca ile arının arasındaki ilginç fark Kur'an-ı Kerimde nasıl yer buluyor.
Yeryüzünde çalışarak üreten iki hayvan vardır. Bal ve arı. Peki aralarındaki ilginç ayrıntıyı hiç düşündünüz mü? Birisi kendisi için çalışır. Diğeri ise insanlık için çalışır.
Karınca hep kendisine çalışır. Hüç üretmez. Harmandan, mutfaktan depodan her yerden toplayıp toplayıp depolarlar. Kimseyle de paylaşmazlar.
Arılar ise hep üretirler. Doğa için, insanlık için hatta hayvan alemi için bile faideli hizmetleri vardır. Arı sınıfında üretim, emek ve paylaşma duygusu vardır. Tüm çiçek açan bitkiler arıların bal toplama esnasındaki oluşturdukları tozlanma ile ürün verirler, tohumlanırlar. Bu tohumlarla çoğalırlar. Diğer canlılarda bu tohumlarla doyunurlar. Ağaçlar ve bitkilerin sayısı artar. İnsanın kalbi için Kur'anın, bedeni için balın faide verdiğinden başlayarak bal hakkında onlarca can alıcı hadisi şerif vardır. Nahl suresinde;
"Rabbin dişi bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. — Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir delil vardır." (Nahl Suresi, 68–69)
buyrulur. Ayette dikkate şayan ifade, Allah'ın c.c. tek vahyettiği hayvan arıdır.
Süleyman a.s. ve karıncayla alakalı Kur'anda geçen bir ifade de;
"Karınca vadisine geldiklerinde, bir dişi karınca: 'Ey karınca topluluğu, kendi yuvalarınıza girin… Süleyman ve ordusu farkına varmadan sizi kırmasın!' dedi" (27 Neml Suresi 18)
buyrulmuştur. Dikkat edilirse ayette "kırmasın" ifadesi geçer. Bilimsel araştırma neticesinde karıncanın % 95 inin kristal ve cam olduğu tesbit edilmiştir. Dolayısı ile aslında karıncalar ezilmez. Tıpkı bir bardağın ezilmediği gibi.
Kemal Ekrem Soylu/ incemeseleler.com