1- İnsan, gelen kötülüğü kalp gözüyle görse, gücenmez. Zira kötülük, yapana gücenmek, tevhid inancına zıd… Ariflere göre şirktir .[Yaratan yalnız Cenab-ı Hak'tır.] (M. İ. R. C-3 M-15--Muhiddin-i Arabî ks )
2- İnsanları ayıplamak kaderi görmemek, inkar ve cahilliktir. (Süfyan-ı Sevrl K.S.) [Kadere râzı ol, hâdiseyi Hak’tan bil!...]
3- Hazret-i Sıddık'ın sinesindeki sır: Vasıta ve sebeplere itibar etmeyip bütün hallerde Allah ile olmasındandır. (Aliyyül Havas K.S). (Hâdiseleri sebepten değil, Mevlâdan bilir)
4- İki iyi hal, çok da olsa kötülükten korur:
a) Cenab-ı Hakk'ın kazâ ve kaderine razı olmak, [Hiçbir şeyi sebepten bilmemek; hepsi ilâhî hükümdür demek]
b) Allah'ın kullarına iyilik etmek. [şefkatli olmak] (İmam-ı Şazili ks)
5- Kulluk davasında olup da hâlâ istekleri bulunan kimse yalancıdır. (Ebû Abdullah ibn-i Cela K.S.) ["Her iş Hakk'ın hükmüdür" de; İlâhî irâdeye teslim ol!]
6- Hakiki kul, Mevlâ'dan gayri her şeyden ümidini kesendir (Osman Kureşi ks ) [Hep O'ndan bekle!...]
7- Kulluk, doğru çalışmak, kendi arzûlarını silmek, murad-ı ilahide daim olmak ve her şeyi O'ndan bilmektir. (Ebu Abdullah ks) [Çeşitli yorumlara yol yok]
8- İyi huy, halkın cefâsından üzüntü duymamaktır. Bu da bütün işler Hakk'ın emri olduğunu bilip anlayınca başlar. [Haktan gelen her şey hoştur]
9- İşlerin ilahi hükümle olduğunu bildiği halde istediği olmayınca üzülene hayret ederim. (Hz.Osman RA) [Benim isteğim olaydı diye düşünmek yasak…] , .. , , _
10- Şikâyet ve gönül darlığı marifet azlığındandır (Nefahât S. 288) [Hakkıyla hakka tevekkül kıl, huzur bul!]
11- Eyyüp A.S. mânâda: "Ey Bâyezid, kişi neye güvenirse, o Allah'a perde olur. İnsan Allah'ın fadlından başkasına güvenmesin; ben Rabb'ime hiçlikle vardım." demiştir. [Sebeplere güvenme: onlar da senin gibi mahluk ve fânîdir.]
12- Hayır ve şerden meydana gelen bütün hadiseleri Hak Teala'dan bilip O'nun takdiri. hükmü ve iradesinin zuhuru olduğunu tasavvur ediniz (M.İ.M. C.3 M. 83)
13- A.C.: İyilikler Allah'ın lütfü, kötülükler nefsin suçundandır. (S. Nisa 79) İslâm îtikadının özü burada… (Ebulfâruk ks ) [Çünkü nefis: kalpde tasdik, lisanda ikrar varken de küfür ve inkarda israr eder.] (M.İ.M.C.1 M. 64)
14- Mihnet ve elemlerden kula ne gelirse, cümlesi takdir-i ilahi ve ezeli irade ve hükümdendir. (M.İ.M. C.3 M. 87) [Bunu bilen kul kederden kurtulur]
15- Hak Teala'dan her ne gelirse rağbet edilir ve sevimlidir. Gönül hoşluğu ile katlanıp razı olmak lazımdır. Kulluğun yolu işte budur. (M.İ.M. C.3 M. 132)
16- Musibet (sıkıntılar) ve ayrılık, gurbet acıları, Mevla Celle Şanühü'nun irade ve takdiriyledir. Razı olup teslim olmaktan gayri çare ve ilaç yoktur. (M.İ.M. C.3 M. 154) [İnsana bu kelam kafi değil mi?]
17- Hak Teâlâ'ya hakkıyla inanmış olan kimse her şeyden emin olur, Çünkü onun himâyesi altında bulunur.
18- Yakîn: Gelen hadiselerden Rabbini suçlamamandır. (Süfyan-ı Sevrî K.S.) [İyilikler Mevlâ'dan, sıkıntılar nefsindendir. Bunu bil!]
19- Hakkındaki takdir-i ilahi seni bulur, kaderi unutup da gam çekme! (Hz. Ali RA) [Bir mü'min şunu bilse yeter; Her hal ve hâdiseye "Rabbimin hükmüdür" der, kurtulur...]
20- Mü'min kişi kaderin acısına ve tatlısına katlanır. Zira insana gelen şey: tedbiri ve sakınmayı terkinden veya eksik yapmasından değil; kaderin hükmüdür (Birgivî Vasiyetnâmesi) [Huzur dolu bir hüküm]
21- H.Ş.: "Lâ ilahe illallah kelimesiyle îmanınızı tazeleyiniz." Lâ kelimesiyle kendi nefsinizin isteklerini (maksat ve muratları) defediniz. Zira kişinin kendi muradını istemesi, kendi ilahlığını iddia etmektir. Gönülde hiçbir murat için yer kalmadığı gibi, hayal kısmında da hevâ ve heves kalmasın. Kişi kendi muradını istemesi, Mevla'nın muradını reddetmek ve kendi sahibine karşı gelmektir. Bunun manâsı ise Mevla'sını bırakıp, kendisi mevlâlık iddia etmektir. Bu işin kötülüğünü iyi bilmeli ve ulühiyet davasını kökten silmelidir.
Tevhid okurken (Lâ) ile her şeyin tamamını silip, sinede hiçbir maksut ve murad kalmasın. Hatta ehemmiyetle düşündüğünüz, benim (hapisten) kurtulmam dahi maksudunuz olmayıp, Hak Teâlâ'nın takdirine, fiiline ve irâdesine râzı olunuz. (M.İ.R. C.3 M.2) [Gönül dirilten sözler, "keşke öyle olmasaydı, şöyle olsaydı" diye düşünmeye yol yok…]
22- Kişi gönül sahasında Allah'tan gayri her şeyi siler ve hiçbir isteği kalmaz. İnsan eşya (mevcut) ile olan alâka ve muhabbeti kesmeden rıza-i ilahiye ulaşamaz. Aslında bizler; dönen pervanenin havada çizdiği hayali görüntü gibiyiz. Kişi Kelime-i Tevhid'in tekrarıyla o hayali siler de yanlış düşünmekten, cehaletten kurtulur ve Mevla'dan başka var olan bir şey görmez olur. (M.İ.M. C. 3 M-7) [Haddini bil, Hakkı bul...]
23- Lâ ilahe illallahü'l-Meliküll-Cebbar'daki "Cebbar" ism-i Şerifinin esrarı: "Allahü Teâlâ, hidayete istidadı olanları bazen zorla hizaya getirir" demektir.
24- Cenâb-ı Hak "Hakîm" İsm-i Şerifinin hikmeti olarak: çeşitli âfat ve belalarla kullarını itaate çağırır. Allahü Teâlâ kaabiliyetini kaybetmeyen kulları itaat etsinler diye bir takım âfat ve belâlarla uyarır ve işledikleri bazı günâhların acısını bu dünyada kendilerine tattırır. (Ebulfâruk K..S,) [itaat kurtuluştur.]
25- H.Ş.: Kulun günâhları çoğalınca onu karşılayacak ameli yoksa günâhlarına kefâret olsun için Allah onu mahzun edecek bir belâya uğratır. (Muhtâru'l-Ehâdis)
26- Güzel söylemiş:
Hak kulundan intikamın yine kul ile alır
Bilmeyen İlm-i Ledünü onu kul yaptı sanır.
Açıklama: Hak Teala kulundan intikamını yine kul vasıtasıyla alır, manevi ilmi olmayan onu kul etti sanır.
27- Ne kahr-ı dest-i adadan, ne lütfu aşinadan bil,
Umurun Hakk'a havale et, Cenab-ı Kibriya'dan bil!
Açıklama: Ne gelen sıkıntıyı düşmandan, ne de lütfü dosttan bil! İşleri Allah'a havâle et, hepsini Hak Teala'dan bil! (Hikmetli sözler.)
28- H.Ş.: Haklı olduğu halde münakaşadan vazgeçmedikçe kişinin imanı tam olmaz. (Bezzar Buhari Kitabü'l Fiten) [Peygamber tavsiyesi; uyan kazanır, bütün sıkıntılara sebep olan kavga yasak...]
29- H.Ş.: Haksız olduğunu anlayıp, mücadeleden vazgeçen kimseye AIlahü Teala cennetin kenarında bir ev bina eder. Kim de haklı olduğu halde mücadeleyi terk ederse, AIlahü Teala ona cennetin en iyi yerinde bir bina inşa eder. (Tirmizı) [İradesine sahip olan; neler kazanır…]
30- Haklı da olsa kişi kavga ve münakaşayı terk etmedikçe kamil değildir. (Mühim Bilgiler S. 23) [Olgun insan çok şey kazanır]
31- Din selâmeti istiyorsan, husûmet ve devlet zoruyla alınacak haktan vazgeç! (Süleyman bin Uyeyne K.S.) [Ölümden sonra o yine senindir..]
32- İnsanlar uzun zaman din ile yaşayacak, din gidecek, hayaya sarılacak, onunla yaşayacak, o da yok olacak, onları itibar ve istek yaşatacak. Bir müddet sonra o da gidecek.. Hasılı: Her gelen zaman, birbirinden zor olacak. (Şâbî Rh..A.) [İnsanoğlu ne günlere kalmıştır...]
33- Allah dostları bir sözün hakîkatini görmeden söylemezler. (Ebulfâruk K..S.)
34- H.Ş.: Dünyalıktan yücelttiği bir şeyi alçaltmak, AIlahu Teala üzerine kat-î bir haktır. (Ramuz 385/2) [Fazla sivrilmeyi sevmek ve sevinmek lâzım gelmiyor]
İmtihan dünyasındayız; kazanan cennete, kaybeden cehenneme gider. Bu îtibarla: en büyük kazanç imtihan kazanmak için yardımlaşmaktır. Hakkın rızâsı da burada… (Büyüklerden)
[Bunlar: Kırk kitaptan kırk defa süzülmüş hakikatlerdir. Tekrar tekrar dikkatle okuyan, çok şey kazanır…]
İncemeseleler.com / Arşiv