Bu husustaki yaygın görüşe göre ;
Arabistanın çoğu Vehhabi kökenlidir. O yüzden İmamları da vehhabi olarak seçiyorlar, vehhabinin arkasında da namaz kılınamayacağı için, sureten imama uyup sonra iade edilmelidir.
Peki, Arabistan, bizim sandığımız gibi Vehhabi bir halk mı? Hayır! Arabistanın şu anda % 95 ‘ inin Müslüman olduğunu biliyor muyuz? Ve Osmanlı kültüründe olduğu gibi Tekkelerin, dervişlerin olduğunu hiç duydunuz mu? Kraliyet ailesinin itikadları farklı olabilir. Azınlıkta olan bu yönetim kadrosuna istinaden İslamın merkezinin itikadı hakkında sui zanda bulunulabilir mi? Şu anda Türkiyenin bile % 88 i Sünni iken, Arabistanın Türkiyeden aşağı kalır bir yanda olmayan Sünni oranını bir kere iyi idrak etmemiz lazım.
Dolayısıyla, İslam hukukunda, “Beraeti zimmet asıldır.” Yani bir husus ya da kişi,delillendirilmedikçe beraet etmiştir. Araştırmadan, kulaktan dolma bilgiler ile, “İmamlar Vehhabidir.” Dememiz hukuken doğru değildir. “ Sallü külli berrin ve facirin ” hadisi meşhuresini bilen bizler için bunu kabul etmek fazla da zor olmasa gerek.
Ebrehe, Abdül Muddalib hazretlerinin develerini esir alıp Kabeyi yıkmaya geldiğinde, tepki koymayıp sadece kendisine develerinin verilmesini isteyince, Ebrehe şaşırmış ve neden Kabeyi savunmadığını sorduğunda, “Siz benim develerimi verin. Kabenin sahibi var. O sizi zaten men eder.” şeklinde müthiş bir cevap vermişti.
Peki Beytullahın sahibi, oraya gelen milyonlarca Müslümanın namazının sahih olmayacağı imama hiç izin verir mi? Elbette vermez.
Tasavvuf yolcuları bazen, içlerinde çürük kimselerin barınamayacağını, denizin dalgasının kıyıya çöpleri er ya da geç attığı gibi bu tür kimselerin de zamanla bu yoldan ayrılacağını hep söylerler. Peki Beytullahta bu hakikat evleviyetle geçerli değil midir?
Kainat kendi hürmetine yaratılmış bir Peygamberin evine, Ravzai mutahharei Muhammediyyeye, şebekei Muhammediyye, merkezi Muhammediyye ye, onun izni olmadan bir imam girebilir mi?
Hasılı kelam, Beraeti zimmetin asıl olduğunu bildiğimiz halde bu imamın itikadı bozuktur diyerek o namazdan iraz etmek fili küfre düşme tehlikesiyle insanı karşı karşıya bırakabilir.Biz Müminler, özellikle bu tür mühim mevzularda kulaktan dolma bilgilerle değil, araştırarak işin hakikatini öğrenerek hareket etmeliyiz.
Batuhan Alkan- incemeseleler.com editörü