413. Muhakkak kişi güzel ahlâkı sâyesinde gündüz oruç tutan gece ibâdet eden derecesine yükselir.

414. Muhakkak kişi güzel ahlâkı sâyesinde gündüz oruç tutan gece ibâdet edenlerin derecesine ulaşır. (İhya C.2 S.47)

415. İnsanların cennete girmelerine en çok yardımcı olan takvâ (Allah korkusu) ve güzel ahlaktır. (İhyâ C. 2 S. 391)

416. Ben, güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim. (İhyâ C. 2 S. 392)

417. Mizana konulacak en ağır amel güzel huydur. (İhyâ C. 2 S. 392)

418. Meclisime en yakın olanınız, ahlakı en güzel olan ve etrafındakilerle hoş geçinendir. Onlar herkesi sever, herkes de onları sever. (İhyâ C. 2 S. 393)

419. Mü’min sever ve sevilir, sevip sevmeyen (hoş geçinmeyen ve kendisiyle geçinilmeyen) insanda hayır yoktur. (İhyâ C. 2 S. 394)

420. Allahü Teâlâ hayır murat ettiği kimseye iyi bir dost verir ki unuttuğu zaman hatırlatır, hatırlarsa yardım eder.(İhya C.2 S. 394)

421. Mizana ilk konacak amel güzel ahlak ve cömert-liktir. (İhya C. 3 S. 116)

422. Malınızla insanlara yardıma malınız yetmez; onla-rı güzel huyla hoşnut etmeye gayret edin. (İhya C. 3 S. 115)

423. Sirke balı bozduğu gibi kötü huy ameli bozar. (İhya C. 3 S. 117)

424. Allah’ım senden sıhhat, âfiyet ve güzel ahlâk iste-rim. (İhya C. 3 S. 118)

425. Güneş donmuş suyu erittiği gibi, güzel ahlâk da günâhları eritir. (İhya C. 3 S. 119)

426. Tedbir gibi akıl, güzel huy gibi asâlet olmaz. (İhya C. 3 S. 120)

427. Bir şey yapmak istediğinde sonunu düşün, şeriata uygunsa yap, değilse vazgeç. (İhya C. 3 S. 416)

428. Biri sende bulunan bir kusurla seni ayıpladığında, onda bulunanla da sen onu ayıplama! (İhya C. 3 S. 402)

429.  Dünyada zulme uğrayanlar kıyâmette mutlaka felâha kavuşacaklar. (İhya C. 3 S. 409)

430. Allah için kardeşlik eden kimseye Allahü Teâlâ cennette hiç bir amelle ulaşamayacağı yüksek dereceye yükseltir. (İhya C.2 S. 393)

431. Allah için sevişen iki kişinin Allah indinde en sevimlisi kardeşini daha çok sevendir. (İhya C.2 S. 395)

432. İmanın en sağlam kulpu, Allah için sevmek, Allah için buğzetmektir. (İhya C.2 S. 398)

433. Ruhlar bölüklere ayrılan askerler gibidir; havada karşılaşır ve koklaşarak anlaşırlar. (İhya C.2 S. 404)

434. İki mü’minin ruhu bir günlük yolda buluşur. Hal-buki bu âna kadar sâhiplerini görmemişlerdir. (İhya C.2 S. 405)

435. Allah’ım! Dünyanın mihnet ve meşakkatinden ve âhiret azâbından beni koru! (İhya C.2 S. 409)

436. Kişi dostunun dini (ahlâkı) üzeredir. Dostluk ede-ceğin kimseye dikkat et. (İhya C.2 S. 423)

437. Dikkat et! Allahü Teâlâ’nın yer yüzünde kapları var, onlar kalplerdir. Bu kapların  Allah indinde en se-vimlisi (günâhlardan) temizlenmiş, (dinde) salâbetli, ve (kardeşlerine karşı) yumuşak olanıdır. (İhya C.2 S. 437)

438. Gördüğü iyilikleri gizleyip, kötülükleri teşhir eden kötü komşudan Allah’a sığının. (İhya C.2 S. 440)

439. Kötü söz ve edebiyat yapmak, nifaktan bir şûbe-dir. (İhya C.2 S. 440)

440. Sû-i zandan son derece sakının; Zira sû-i zan söz-lerin en yalanıdır. (İhya C.2 S. 441)

441. Kusur araştırmayın, sözünüzle kusur aramayın, ayrılmayın, birbirinize arka çevirmeyin. Ey Allah’ın kul-ları kardeş olun! (İhya C.2 S. 442)

442. Din kardeşinin ayıplarını örten kimsenin Allahü Teâlâ dünya ve âhirette kusurlarını örter. (İhya C.2 S. 443)

443. Kardeşinle mücâdele etme!  Onunla alay yapma! Ona verdiğin sözden dönme! (İhya C.2 S. 448)

444. Allahü Teâlâ’nın en çok buğzettiği, mücâdelede direnen kimsedir. (İhya C.1 S. 107)

445. Biriniz kardeşini sevdiğinde, sevgisini ona duyur-sun. (İhya C.2 S. 449)

446. Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Onu terk ve ihmal etmez. (İhya C.2 S. 450)

447. Ey Ebû Hüreyre! Komşunla güzel komşuluk et ki, Müslüman olasın; arkadaşınla iyi arkadaşlık yap ki, mü’min olasın. (İhya C.2 S. 451)

448. Mü’min Mü’minin aynasıdır. (İhya C.2 S. 452)

449. Âlimin yanılmasından sakının ve (yanıldığında) onunla münâsebeti kesmeyip düzelmesini bekleyin! (İhya C.2 S. 455)

450. Allahü Teâlâ’nın en kötü kulları, kovuculuk yapıp dost ve ahbapları birbirinden ayırandır. (İhya C.2 S. 457)

451. Sevdiğin kimseyi ölçülü sev, bir gün buğuz ettiğin biri olabilir, Buğuz ettiğin kimseye karşı da ihtiyatlı dav-ran; bir gün sevdiğin biri olabilir. (İhya C.2 S. 461)

452. Bir kimse kardeşinin gıyâbında duâ ettiğinde bir melek: “Allah sana da aynısını versin” der. (İhya C.2 S. 461)

453. Kişinin kendi hakkında kabul olmayan duâları, başkası hakkında kabul olur. (İhya C.2 S. 461)

454. Kişi kardeşinin gıyâbında yaptığı duâ red olun-maz. (İhya C.2 S. 462)

455. İnsan öldüğü zaman; vârisleri “ne bıraktı?” me-lekler “ne getirdi” derler. (İhya C.2 S. 457)

   
© incemeseleler.com