Mumtehine suresi 10. ayeti kerime de belirtildiği üzere ehli kitap bir kadınla evliliğin caiz olduğuna dair ifadeler acaba tüm Hristiyan ve Yahudileri kapsar mı, Yani tüm hristiyan ve yahudiler ehli kitap mı?

 

 

وَلاَ تَنكِحُواْ الْمُشْرِكَاتِ حَتَّى يُؤْمِنَّ وَلأَمَةٌ مُّؤْمِنَةٌ خَيْرٌ مِّن مُّشْرِكَةٍ وَلَوْ أَعْجَبَتْكُمْ وَلاَ تُنكِحُواْ الْمُشِرِكِينَ حَتَّى يُؤْمِنُواْ وَلَعَبْدٌ مُّؤْمِنٌ خَيْرٌ مِّن مُّشْرِكٍ وَلَوْ أَعْجَبَكُمْ أُوْلَئِكَ

 

يَدْعُونَ إِلَى النَّارِ وَاللّهُ يَدْعُوَ إِلَى الْجَنَّةِ وَالْمَغْفِرَةِ بِإِذْنِهِ وَيُبَيِّنُ آيَاتِهِ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ

(Ey mü’minler) Müşrik kadınları, iman etmedikçe nikâhlamayın. Mü’min bir cariye, müşrik bir kadından daha hayırlıdır. Velev ki müşrik kadına imrenmiş olun. Müşrik erkekler de, iman etmedikçe onlara mü’min kadınları nikâhlamayın. Mü’min bir köle, müşrik’den daha hayırlıdır. Velev ki müşrik hoşunuza gitmiş olsun. Onlar sizi cehenneme davet ederler. Allah ise izni ile cennete ve mağfirete davet ediyor. Ve âyetlerini insanlara beyan buyuruyor. Umulur ki, düşünüp ibret alırlar. (Bakara 221 sh.36)

Hıristiyanları ve Yahudileri dost edinenler ve onlarla evlenmeğe kalkanların ne duruma düşeceğini bildiren âyet-i kerime ve tefsiri aynen aşağıya alınmıştır.
Ehl-i kitab’ın hakiki müşrik olduğu, açık şekilde bildirilmiştir. Hiçbir kelime ilave etmeden, tefsirde kaydedildiği gibi aynen alıyoruz :

 

(Elmalılı tefsiri 2-94)

MÜŞRİK İKİ TÜRLÜDÜR
Kur’an lisânında “MÜŞRİK” iki manaya gelir :
BİRİ : Zâhirî müşrik
DİĞERİ : Hakîki müşrik’dir.


Zâhiri müşrik, açıktan açığa Allaha şirk ve ortak koşan, birden fazla ilâh olduğu kanâatinde olandır. Bu manaya göre, kitap ehline müşrik denmez.
Hakiki müşrik de, gerçekten TEVHİD’İ ve İslâm dîni’ni inkâr edenler, yani mü’min olmayan gayr-i müslimlerdir.
Bu manaya göre, kitap ehli olan Yahudiler ve Hıristiyanlar da müşriktirler. Çünkü bunlar, dışdan TEVHİD’e inandıklarını ileri sürmelerine rağmen, gerçekte Allah’ın (hâşâ) çocuğu olduğu kanâatindedirler.


Hıristiyanlar, teslise inanır. (Baba, oğul ve Ruhul’kudüs olmak üzere, Allah’ın üç olduğuna) inanırlar. Ve “Mesih, Allah’ın oğludur” derler. Yahudiler de “Üzeyr Allah’ın oğludur” demişlerdir. Böyle demekle birlikte onlar, TEVHİD’e inandıklarını da iddia ederler. (Elmalılı tefsiri 2-94)


Demek ki, her ikisi de dıştan dışa müşrik değillerse de, gerçekte müşriktirler. Bunun için, mutlak olarak “müşrik” denildiği ve özellikle “imân” karşılığında söylendiği zaman, mutlak manası üzere kullanılmış demektir ve genel olarak bütün kâfirleri kapsar.

 

مَثَلُهُمْ كَمَثَلِ الَّذِي اسْتَوْقَدَ نَاراً فَلَمَّا أَضَاءتْ مَا حَوْلَهُ ذَهَبَ اللّهُ بِنُورِهِمْ وَتَرَكَهُمْ فِي ظُلُمَاتٍ لاَّ يُبْصِرُونَ

 

“Ne kitap ehli’nin kâfirleri ve ne de müşrikler, Rabbinizden size herhangi bir iyilik inmesini istemezler.”

وَلاَ تَنكِحُواْ الْمُشْرِكَاتِ

Ayet-i kerimesinde olduğu gibi “mutlak küfür”le karşılıklı olarak söylendiği zaman da ”müşrik” kâfirden daha özel olarak, kitap ehlinden başkalarına âit olur.
وَلاَ تَنكِحُواْ الْمُشْرِكَاتِ âyet-i kerimesinde de, “müşrikât” ve “müşrikîn” ifadeleri, mü’min karşılığı olarak mutlak “elif lâm”lı (cins) olarak içine aldığı fertleri daha çok kapsayan, umumilik ifâde eden bir kelime ile söylenmiş bulunduğundan “zâhirî” ve “hakîkî”, bütün müşrikleri yani, bütün kâfirleri içine alır.


Şöyle ki : “Ey iman ehli! Gerek zâhirî ve gerekse hakîki müşrik olan yani mü’min olmayan kadınlardan hiç birini nikâhınıza almayınız. Onlarla evlenmeyiniz.

 

حَتَّى يُؤْمِنَّ
Nihâyet iman etsinler, Müslüman olsunlar. O zaman evlenebilirsiniz. Buyurulmuş olmaktadır. (Elmalılı tefsiri 2-94)

 

Netice olarak Allahı bir ittihaz etmeyenler, onun oğlunun olduğunu vs. iddia edenler ehli kitap olmaktan çıkmışlar olup, itikadlarını düzetledikçede kendileriyle evlenmek sahih olmaz.

 

H. Yılmaz / incemeseleler.com

   
© incemeseleler.com