إِذَا جَاء نَصْرُ اللَّهِ وَالْفَتْحُ
“Allah'ın
yardımı ve fetih geldiğinde,”
إِذَا جَاء Geldiği zaman. Ne
geldiği zaman?
نَصْرُ اللَّهِ Allahın yardımı. Daha
ne geldiği zaman?
وَالْفَتْحُ Fetih geldiği zaman.
وَرَأَيْتَ النَّاسَ يَدْخُلُونَ فِي دِينِ اللَّهِ أَفْوَاجًا
“insanları
bölük, bölük Allah'ın dinine girerlerken gördüğünde.”
وَرَأَيْتَ Ve sen gördün (ğün vakit) Kimi?
النَّاسَ İnsanları. Nasıl gördüğünde?
يَدْخُلُونَ insanlar dahil oluyorlar. Nereye?
فِي دِينِ اللَّهِ Allah’ın dinine. Nasıl?
أَفْوَاجًا Bölük bölük
فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُ إِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا
“Rabbine
hamd ile tesbih et ve O’ndan af dile.Çünkü O tevvabdır, tövbeleri çok kabul
eder.”
فَسَبِّحْ O halde sen tesbih et. Neyle?
بِحَمْدِ Hamd ile. Kimi tesbih et?
رَبِّكَ Rabbini.
إِنَّهُ Muhakkak ki o Allah !
كَانَ oldu. Ne oldu?
تَوَّابًا tevvab oldu. (tövbeleri çok kabul eden)