Peygamberimiz Sallallahü Aleyhi ve Sellem Efendimiz "Zahid de olsa cimri olan cennete giremez" buyuruyarlar. Zahid, haram-helal çizgisini çok dikkat eden, takva sahibi kimse demektir. Cimrinin cennete girememesi de hiç girememek değil, o günahtan kurtulana kadar giremez demektir.

Çok zengin ve cimri mi cimri biri vardı. Bir gün hanımıyla beraber yemek yemek için sofraya oturdu, Önlerinde kızartılmış tavuk vardı. O sırada bir dilenci gelip birşey istedi. Cimri adam ona birşey vermeyip boş gönderdi. Daha sonra araları açılıp hanımıyla ayrıldılar. Hanımı başka birisiyle evlendi.

Hanım, diğer kocasıyla birgün yemek yiyorlarmış. Önlerinde de kızırtılmış tavuk varmış. O sofradan bir dilenci gelip birşeyler istemiş. Kocası hanımına, tavuğu olduğu gibi dilenciye vermesini söylemiş. Kadın da tavuğu olduğu gibi götürüp vermiş. Vermiş vermesine ama, hayret etmiş. Çünkü tavuğu verdiği dilenci, eski kocasıymış.

Bunu kocasına anlatmış. Kocası da,

"Evet, o cimriliği sebebiyle bu hale geldi. Bir zamanlar tavuk yerken birşey vermeden boş çevirdiği dilenci de bendim. Allah onu benim yerime koydu, bana da mal verdi. O çok cimri bir adamdı, Allah'ın verdiği nimetlere şükretmezdi. Bense Allah ne verirse şükrederdim. Sonunda Allah onu benim, beni de onun yerine koydu" demiş.