Bir devlet adamıyla eski bir cânı aynı sofrada buluşmuşlar. Sofraya çeşitli yemekler gelmiş. Yemekler arkası arkasına gelip giderken, iki tane de pişmiş dişi geyik gelmiş. Geyik kebapları sofraya konulunca, cânı adam gülmeye başlamış. Sofrada bulunan yüksek rütbeli devlet adamı niçin güldüğünü sormuş. Soranın devlet erkanından olduğunu bilmeyen eski cânı anlatmaya başlamış:
- Ben bir defasında, bir tüccarın yolunu kesmiş, bütün paralarını ve mallarını almıştım. İhbar etmemesi için kendisini de öldürmek istedim. Canını bağışlamam için çok yalvardı, fakat bırakmadım. Benim kendisini öldürmekte kararlı olduğumu anlayınca çaresiz olarak etrafına bakmaya başladı. Kimseyi göremeyince, uzakta duran iki dişi geyiğe doğru:
- Ey geyikler! Bu adam beni haksız olarak öldürüyor. Siz bana şahit olun, diye bağırdı. Şimdi sofraya getirilen bu geyikleri görünce o aptal adamın aptallığını hatırladım da onun için güldüm. Geyik şahit olur mu?
Bunun üzerine, sofrada bulunan devlet adamı:
- O geyikler şimdi şahitlik yaptılar. Sen kendi suçunu itiraf ettin, deyip mahkemeye sevkettirdi. Sonunda kısas yapılıp cânı adam canından oldu.
.
.
Ali Eren - Dini Hikayeler
Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.
Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !