A.Fikri Yavuz:
Ehl-i sünnettir. Mezhepsizliğe karşıdır. İlmihali de kıymetlidir. Ancak bin yıl önce kaplama diş yapıldığını sanmış, tadbib kelimesini kaplama diye yanlış tercüme ederek, kendine inananların cünüp gezmesine sebep olmuştur.
Abdülaziz Bayındır:
Allahü teâlânın, (Onları ölü sanmayın) âyetine ve Resulünün Buhari’deki, (Kâfir ölüleri de sizlerden daha iyi işitir) mealindeki hadis-i şerifine rağmen ölülerin işitmediğini sanan selefiyye itikadında birisidir.
Abdülkerim Polat:
Mezhepsizlik ve vehhabilik aleyhinde kitabı olan emekli bir müftüdür.
Acluni:
Sahih hadislere zayıf ve uydurma demekle kâzip bir şöhrete kavuşmuş birisidir.
Ahmed Davudoğlu:
Ezherden mezun olup da, vehhabiliğe ve mezhepsizliğe karşı olan nadide simalardan biridir. Mezhepsizler hakkında, Din tahripçileri isimli eseri vardır.
Ahmet Gürtaş:
İlahiyatçıdır. Mezhepsizlik Yaygarası isimli kitabı ile, Prof. Dr. Durmuş Ali Kayapınar’ın mezhepsizlik hakkındaki tercüme kitabına saldırıyor. Yaygara’sında, mezhebi olmayanlara mezhepsiz denmesine kızıyor. Mezhepsizleri hararetle savunan biridir.
Ahmet Hulusi:
Dinde aklı esas alan ve sigaranın zararını bilerek içene kâfir diyecek kadar ileri giden, çeşitli konularda ehl-i sünnet âlimlerinin ictihadlarına aykırı görüş bildiren bir felsefecidir.
Ahmet Kadiyani:
İsmâili [batini] fırkasından idi. İngilizler, İslamiyet’i içerden yıkmak için bunu seçtiler. Önce, Behai, Müceddid sonra da, Mehdiyim dedi. Daha sonra da, İsa olduğunu söyledi. Nihayet, Peygamberim diyerek yeni bir din getirdiğini ilan etti.
A. Selami Toscuoğlu:
Ehl-i sünnettir, mezhepsizliğe karşıdır.
Ali Bulaç:
Mevdudi, Hamidullah gibi mezhepsizleri savunan bir yazar olmasına rağmen, bazı mezhepsizlere de karşı olduğunu Ali Nar hoca bildirmektedir.
Ali Eren:
Ehl-i sünnettir. Dini içten yıkmak isteyen mezhepsizlere karşı yazılar yazmaktadır.
Ali Nar:
Mezhepsizlere karşıdır. Mezhepsizlik isimli bir kitabı da vardır.
Ali Turgut:
Suud vehhabilerine, Kur’an-ı kerimin Türkçe mealini hazırlayanlardan biridir.
Aliyy-ül-kari:
Aliyy-ül-kari, Ehadis-ül mevduad isimli kitabında, sahih hadislere mevdu demektedir. (Fıkh-ı ekber) kitabını şerh ederken Peygamber efendimizin mübarek ana-babasına hakaret etmiştir. Tasavvuf büyüklerine iftira etmiştir. (Bkz.El-Müstened-ül-mutemed)
Turub-ül-emasil kitabında buyuruluyor ki: (Aliyy-ül-kari, din büyüklerine çirkin itirazlarda bulundu. İmam-ı Şafiî ve İmam-ı Malik hazretlerinin ictihadlarına dil uzattı.)
Alusi Mahmut: Alusi Numan: Alusi Şihabuddin:
Üçü de ibni Teymiyeci idi.
Arif Güneş:İslam gerçeği isimli tesettürü inkâr eden kitapta imzası olanlardan biridir. Kur’an-ı kerimin ortaya çıkış süreci isimli kitabında ise, vahyi getiren Cebrail isimli bir melek olmadığını, bu vahy programının adı olduğunu söylüyor. Bunun gibi sapık görüşlerine de Pakistanlı mezhepsiz Prof. Fazlur Rahmanı delil olarak gösteriyor.
Bahattin Uzunkaya:
Resulüm diyen Reşat Halifeye inananlardandır. Sonra kendisi de Resul olduğunu iddia etti.
Bayrak Bayraktar:
TV'lerde Yaşar Nuri ve Zekeriya Beyaz vari konuşmaları ile meşhur olmaya çalışmaktadır.
Tefsirinde, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdiklerine aykırı şahsi görüşleri var. Mesela neshi inkâr etmektedir.
Behaullah:
Behailiği kuran ve kendisini Peygamber olduğunu söyleyen bir sapık idi.
Beykiyef:
Kazanlı Moskof Musa Carullah Beykiyef. İslamın Lutheri denilen ve İslam ile komünizmin arasını bulmaya çalışan, (Fıkıh, kelam, tefsir gibi din kitapları akla uygun değildir. Kur’anın bazı kuralları eskimiştir. Aklı olan dini esaretten kurtulmalı) diyen dinde reformcu bir mezhepsizdir.
D. Ali Kayapınar:
İslam dinini tehdit eden en korkunç fitne Mezhepsizliktir isimli kitabı mezhepsizlerin tepkisini üstüne çekmiş, Ahmet Gürtaş çok yaygara koparmıştı.
Dr. Alaeddin Yalçınkaya:
Mezhepsizliğe karşıdır. C. Efgani isminde bir kitabı da vardır.
Dr. Muhammed Reşad:
Tıp doktorudur. Mezhepsizlere karşıdır. Efgani Etrafında Makaleler adıyla kıymetli bir kitabı vardır. “Mutezile ile Cebriyeyi, Şia ile Vehhabiliği bir arada götüren mezhepsiz tiplere dünyada sadece Türkiye’de tesadüf edilir” diyor.
Ebu Müslim Horasani:
Emevilerin yıkılıp, Abbasilerin kurulmasında rolü büyüktür. Abbasi halifesi Ebu Mansur onu idam ettirdi. Batini gibi bazı fırkalar onu tarikatlarının kurucusu olarak bilirler.
Edip Yüksel:
19 culuk batıl dinini savunan ve Resulüm diyen Reşat Halifeye inananlardandır. Babası Sadrettin Yüksel hoca onun için, (Peygamberim diyen Reşat Halife’nin dinine girip mürted oldu) diyor.
Emrullah Fatiş:
Hz. İsa’nın gökten ineceğini, Deccal ve Mehdi’nin geleceğini inkâr ediyor. İbni Haceri Mekki hazretleri buyuruyor ki: (Deccalın veya Mehdinin geleceğine inanmayan kâfir olur) hadis-i şerifi, Ebu Bekir El-İskaf, Favaid-il Ehbar isimli kitapta, Ebu Kasım Es-Süheyli de şerh’is-Siyer isimli eserde zikretmiştir.
Enver Baytan:
Mezhepsizliğe karşıdır. Müctehid taslakları ve başka kitapları vardır.
Hasan el Benna:
İhvanül müslimin teşkilatını kuranlardandır. Fitne çıkarıp binlerce Müslümanın şehit edilmesine ve Mısır’da islama karşı devletin tavır koymasına sebep olmuştur.
Hempher:
İngiliz casusudur. Vehhabiliğin kurulmasındaki rolü büyüktür.
Hüsamettin Tokuş:
“Dindeki reformculara CEVAP” isimli kitabında, Yaşar Nuri’yi tenkit etmektedir.
Hüseyin Aşık:
Mezhepsizlere karşı imkânı nispetinde mücadele eden emekli müftülerdendir.
Hüseyin Atay:
Tesettürü inkâr eden İslam gerçeği kitabını yazanlardandır.
İbni Hazm:
Zâhiriye mezhebinde idi. Herkesin ictihad yapmasını ister, bir mezhebe uymaya haram derdi.
İbni Rüşd:
Din bilgilerini, kendi görüşüne göre anlatmış, İmam-ı Gazali hazretlerine karşı, felsefecileri savunmuştur. S. Uludağ, İrşad kitabında, İbni Rüşd için İslamın ilahiyatına inanmayan kimse diyor.
İbni Sebe:
Hurûfiliği ortaya çıkaran Yemenli bir yahudidir. Müslümanları saptırmak ve parçalamak ve İslam ışığının kaynağı olan Ehl-i beytten intikam almak için yapmıştır. Maksadının anlaşılmaması için, Hz. Ali’yi çok seviyor görünmüş, üç halifenin ve Eshab-ı kiramın kâfir olduklarını söylemiştir. Hz. Ali’ye düşmanlığını, Onu aşırı sevmek perdesi altında gizlemiştir. İmam-ı Rabbani hazretleri, (Eshab-ı kiramı kötüleyenlerin ilki, İbni Sebe'dir) buyuruyor.
Kâmil Miras:
Erkeklerin altın yüzük takmaları caiz diyen ibni Teymiyeci biri idi.
Lawrens:
Kendini şeyh olarak tanıtan bir ingiliz casusu idi. Osmanlıya bağlı vehhabileri ve âsileri Türk düşmanlığı ile körükleyip, Mekke ve Medine’de de hıyanetlere sebep oldu.
M. Avni Özmansur:
Seyyiddir. (Kur’andaki asıl islam bu) isimli kitabı ile ve diğer kitapları ile Yaşar Nuri Öztürk’ün kitaplarına ilmi olarak cevap vermiş kıymetli bir şahsiyettir.
M. Ebu Zehra:
Günümüzdeki mezhepsiz profesörlerden birisidir. Birçok kitabı vardır.
Mehmet Emre:
Mezhepsizlik ve vehhabilik aleyhinde kitapları vardır.
Mehmet Şevket Eygi:
Mezhepsizlere ve diğer bid’at fırkalara karşı yazdığı yazılarla meşhur bir zattır.
Mehmet Talu:
Ehl-i sünnettir, ancak ibni Teymiye gibi sakal kazımaya haram demektedir.
Muhammed bin Abdülvehhab Necdi:
Vehhabiliğin kurucusudur.
Muhammed Sıddık Hasan han:
İbni Teymiyeci süper bir mezhepsizdir.
Mustafa Çağrıcı:
Suud vehhabilerine, Kur’an-ı kerimin Türkçe mealini hazırlayanlardan biridir.
Mustafa Sabri efendi:
Ehl-i sünnet âlimi idi, mezhepsizliğe karşı eserleri vardır.
Mustafa Varlı:
Din işleri yüksek kurulu uzmanlığı yapmıştır. HANGİ İSLAM isimli bir kitap yazarak, Yaşar Nuri Öztürk’ü tenkit etmektedir.
İnşAllah yazarın bu kitabı, Mezhepsiz Kardavi ve S. Kutup gibi mezhepsizlerin kitaplarını tercüme etme günahlarına kefaret olur.
Müslim Gündüz:
İlk defa camiye def sokan Aczmendi tarikatının değnekli şeyhidir. Fadime Şahin’i de meşhur etmiştir.
Necip Fazıl:
Ehl-i sünnet idi. Mezhepsizleri tenkit eden eserleri vardır.
O. Hacı Ömeroğlu:
Yazdığı kitabında, mezhepleri yıkmaya çalışan Kardavi için (İki işçi, koca Süleymaniye’yi yıkar; fakat onu yapmak için bir Süleyman ve bir de Sinan gerekir) diyor.
Osman Akyıldız:
Mezhepsizliğe karşıdır. Beyan Dergisinde bu konulardaki yazıları ile meşhurdur.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ehl-i sünnettir. Eserlerinde bazı hatalar olmakla beraber genelde kıymetlidir.
Reşat Halife:
Ben resulüm diyen bir zındıktır. Allahü teâlânın, (Bu Kur’an değişmedi, değiştirilemez, onu biz indirdik, ancak biz koruruz) sözlerine rağmen, 19 rakamın katlarına uymayan âyetler Kur’ana sonradan ilave edildi diyor.
Sadık Albayrak:
Ehl-i sünnet yazarlarımızdan biridir.
Sadrettin Gümüş:
Suud vehhabilerine, Kur’an-ı kerimin Türkçe mealini hazırlayanlardan biridir.
Sadrettin Yüksel:
Mezhepsizliğe karşıdır, Ehl-i sünnettir. Bir ara Humeynici olmuş idi. Oğlu Edip Yüksel için, (Peygamberim diyen Reşat Halife’nin dinine girip mürted oldu) demektedir.
Sait Çekmegil:
Selefi itikadlı bir terzidir. Çeşitli kitapları vardır. Lokman suresinin, (Allaha ortak koşmak, doğrusu şirk, büyük bir zulümdür) mealindeki 13. âyeti kerimesini delil gösterip, (Gazali, peygamberlerden kıssalar anlatıyor, âyetler, hadisler yazıyor, kaynak vermiyor. Şirkten büyük zulüm işliyor, yani kâfirdir) diyor. Humeyni’ye de kâfir demektedir.
Şemsettin Yeşil:
Ömer Nasuhi hoca İstanbul müftüsü iken, hocaya kırktan fazla soru sormuş, hoca da buna verdiği cevapları Eshab-ı kiram adı ile neşretmiştir. Bu kitapta görüleceği gibi, Eshab-ı kiram düşmanı idi. Bilhassa Resulullahın kayınpederi ile kayınbiraderi ve vahy katibi olan Hz. Muaviye’ye saldırmış, Ömer Nasuhi hocadan gerekli tokadı yiyen bir rafizidir.
Şevkani:
Hindistanlı büyük âlim Abdülhay Lüknevi, (Şevkani, İbni Teymiye gibi ilmi çok, aklı az, hatta ondan daha aşağıdır) diyor. Zeydi mezhebinde bir sapıktır. (Cevab-üs-sail s.69), Süleyman Uludağ da, Şevkani’yi överek onun serbest fikirli bir vehhabi olduğunu söylüyor.
Tarhan Temizer:
Allah akıllı, Allah iyi düşünür diyerek Allahı süper bir insan gibi gösteren bir yazardır.
Yaşar Kaplan:
Mason Efgani’yi övmek için, müslümanların halifesi II. Abdülhamid Han için maskara adam ifadesini kullanmış, "Abdülhamidin Afgani hakkında maskara adam demesinin şer’i bir önemi yoktur. Abdülhamidin söylediği o söz niçin sultanın kendisi için de geçerli olmasın" demiştir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Tesettürü inkâr eden İslam Gerçeği isimli kitabın yazarlarından birisidir. Sol bir partiye üye olup, siyasete atılan Yaşar Nuri Öztürk, Kur'anda İslam kitabında diyor ki:
1- Ebrehe'nin ordusunu helak eden siccin taşları, veba mikroplarıdır. (s. 45)
2- Mirac ruhani bir olaydır. (s. 58
3- Ayın ikiye ayrılma mucizesi, fiili değildir. Resulullah, böyle görüntü meydana getirdi. (s. 90)
4- Kur'anda kadere iman diye bir şey yoktur. (s. 93,95)
5- Davud Peygamber günah işlemiştir. Peygamberler günahtan beri değildir. (s. 101)
6- Kur'anı anlamadan okumak hatim sayılmaz. (s. 102)
7- Yolculukta bakımsız mescitlerde namaz kılmamalı, namazları cem etmelidir. (s. 104)
8- Cennette Allah görülmeyecektir. (s. 108)
9- Hazret-i Peygamber, ümmî değildi. (s. 110,334)
10- Cihazdan dinlemekle hatim olur. (s. 117)
11- Ölüler için Kur'an okunmaz. (s. 118-317)
12- Camilerdeki Muhammed v.s.nin ismi yazılı tablolar tevhid inancına ters düşer. (s. 120)
13- Resulullah, tek bir hadisin bile yazılmasına izin vermemiştir. (s. 127)
14- Hazret-i İbrahimin babası putperest idi. (s. 55)
15- Kur'anın hiçbir âyeti nesh edilmemiştir. (s. 157)
16- İslamiyette tenasüh (reenkarnasyon) vardır. (s. 161,249,257,283,312,320)
17- Kur'ana abdestsiz, gusülsüz el sürülür ve okunur. (s. 162,163,288)
18- Hazret-i Musa, günah işlemiştir. Bir kıbtiyi öldürmüştür. (s. 165)
19- Namazda her millet kendi lisanı ile okuyabilir. (s. 295)
20- Allaha ve ahirete inanan ve barışa yönelik hizmetler sergileyen herkes, ister yahudi, ister hıristiyan olsun cennete girecektir. (s. 367,493,511)
21- Namaz kılarken kıbleye yönelme şartı yoktur. (s. 580)
22- Mezhebi dörtte sınırlamak, İslama yapılabilecek en büyük kötülüktür. (s. 399)
23- Oruç kefareti diye bir şey yoktur. (s. 415)
24- Dinden dönen, mürted olan öldürülmez. (s. 424)
25- Müslüman kadın, kitap ehli kâfirlerle evlenebilir. (s. 425)
26- Kadın hayz halinde, namaz kılar, oruç tutar, Kur'an okur, tavaf eder. (s. 429)
27- Şahitlikte iki kadının bir erkeğe eşitliği yanlıştır. (s. 453,452)
28- Kadınlara da cuma namazı farzdır. Cuma namazı iki rekattır, diğerleri bid’attir. (s. 515)
29- Eskiden, köle kadınlardan ayırt edilmesi için, hür kadınlar örtünürdü. Bugün için böyle bir şeye ihtiyaç olmadığı için, kadınların örtünmesi farz değildir. (s. 529, 615)
Yusuf Kandehlevi:
Kandehlevi mezhepsizinin, hadislerle müslümanlık diye yazdığı kitapta, (Hz. Ali Hz. Ömere kızını gönderip , kızıma bak beğenirsen senin karın olsun dedi, Hz. Ömer de kızın eteğini kaldırıp bacaklarına baktı) diye yazılı idi. Bunu 20 sene kadar önce tenkit etmiştim. O zaman bu kitabı basan yayınevi, (Bu Arap âdeti idi) diye itiraz etmişti. Ben de, İslamiyet, yanlış olan Arap âdetlerini kaldırmak için geldi, Kâbe'yi kadın erkek çırıl çıplak tavaf ederlerdi, bu da Arap âdeti idi, kız çocuklarını diri diri gömerlerdi, bu da Arap âdeti idi. Ama İslamiyet geldi bunları kaldırdı. Hz. Ömere böyle iftira yapılması ne kadar çirkindir demiştim.
Prof. Zuhayli de aynı görüşü paylaşarak diyor ki:
Hz. Ömer, Hz. Aliden kızı Ümmü Gülsümü istemişti. Hz. Ali, onu sana göndereyim, şayet razı olursan hanımın olsun” dedi. Hz. Ali kızını Hz. Ömere yolladı. Hz. Ömer kızın eteğini açıp dizine kadar baktı. Ümmü Gülsüm, “Emirül müminin [halife] olmasaydın gözüne bir yumruk yerdin” dedi. Ümmü Gülsüm Hz. Alinin sözünden itibaren, Hz. Ömerin hanımı olmuş, dolayısıyle bakması da helal hale gelmiştir.” (Zuhayli, islam fıkhı ansiklopedisi c.9, s.23)
CEVAP
1- Hz. Ömer nikah etmeden kızın bacağını açıp baktı demek ona büyük bir iftiradır.
2- Hz. Ömerin bu normal hareketi ise, kız ne diye gözüne yumruk yerdin diyor?
3- Halife olunca yumruk atmamak mı gerekir?
4- Hz. Alinin sözünden itibaren, Ümmü Gülsüm şahitsiz nikahsız nasıl karısı oluyor? Bu hangi dinde ve hangi mezhepte vardır? Karısı olduğu için bakması nasıl helal hale gelir? Yani nikahsız nasıl bakması helal olur? Nikahsız karı olur mu?
5- Sonra kızın bacaklarına bakmak niye lazım olsun? Şayet lazımsa güvendiği bir kadına söyler, mesela kızı Hafsa validemize söyler o gider bakardı.
Ne tarafından bakarsanız bakın bu büyük bir iftira, çok çirkin bir olaydır. (Benden sonra Peygamber gelseydi Ömer Peygamber olurdu) (Ben ilmin şehriyim, Ali ise kapısıdır) hadis-i şerifleriyle ilim ve makamları müjdelenen bu yüce din büyüklerimize, ki aynı zamanda birisi Allah Resulünün kayınpederi, diğeri damadı olan bu yüce insanlara iftira etmek bir müslümana yakışmaz. Buna inanmak ve bu gibi iftiraların yer aldığı kitapları yayınlamak da bir müslümana yakışmaz.
Yusuf Kerimoğlu:
(Hüsnü Aktaş), Ehl-i sünnettir. Mezhepsizlerden çekinmeden, diş dolgusunun gusle mani olduğunu söyleyebilen nadir kimselerden biridir.
Zahid-ül Kevseri :
Vehhabiliği red eden Esseyf-üs-sakil kitabı ile Makâlatı çok kıymetlidir.
Zekeriya Beyaz:
Yaşar Nuri gibi, tesettürün farz olduğunu kabul etmez. Tavuktan, horozdan, balıktan kurban olabileceğini de söylemiştir.
Zemahşeri:
Tefsir, fıkıh ve lügat âlimi bir mutezile idi.
Muallim abi / incemeseleler.com editörü