Bu şart, kızlarda ve kadınlarda ne kadar mühimse, erkek­lerde de aynı derece mühimdir. Bir sülalede hal ve hareketler, adetler, gelenek ve görenekler ve umumi ahlak, ne ise, olduğu gibi evlatlarına geçer. Asil ve soylu olmayan ailelerin oğulları da o ailenin özelliklerini taşırlar. Böyle bir ailede yetişen bir kimseyi damat olarak seçmek, ilerideki senelerde sıkıntı getir­mekten başka bir şey getirmez.

Cemiyetimizde; her gün sallana sallana sarhoş bir vaziyette, bağırarak evine gelip, evdekilere günlerini zehir eden, konu­ komşuya karşı rezil kepaze olan, daha beteri de karılarını başkalarına peşkeş çekecek kadar alçalabilen insanların varlığını unutmamalıdır. Bir zamanlar bu insanlar da bekar idiler ve masum bir kızla evlendiler. Asılları düzgün, kalpleri temiz, huyları iyi ve dinleri sağlam olmadığı için bu hale gelmiş oldular. Böyle bir damatla karşılaşmamak için, gerekli araştırmayı mutlaka yapmalıdır.

Şunu da unutmamak lazımdır:

Münasip biri yani, dini huyu uygun biri çıktığı halde ona kızını vermeyen veya ona varmayan kızlar ile onların ebeveyn­leri, eğer daha zengin ve para pul sahibi biri çıksın diye bekler­lerse, Allah tarafından gelen sıkıntılarla karşılaşırlar. Çünkü para-pul ve mevkiyi din ile değişmiş olmaktadırlar. Bu da Cenabı Hakk'ın hiç sevmediği bir şeydir. Cezası daha dünyada iken gelir.

Bu durumda o kız evlenmeyip yaşı ilerleyerek ya evde kala­cak veya nikahsız olarak her hangi birisiyle dolaşmaya başlayacaktır. Bu da aile için sıkıntıdan başka bir şey değildir.

Peygamberimiz buyuruyarlar ki:

" Oğullarınızı ve kızlarınızı evlendiriniz. Kızla­rınıza altın ve gümüş süsler takınız. Onlara yeni elbiseler giydiriniz ve kendilerine talip çıksın diye he­diye veriniz. "

(Muhtaru'l-Ehadis s. 82)

" Her kim kızını fasık birine nikahlarsa, üzerine günde 1000 kere lanet iner. Ameli semaya yükselmez; duası, farz ve nafilesi kabulolmaz."

(ş. Şir'ati'l-İslam, s 44)

Damat olarak seçecekleri kimsede arayacakları sıfatları ba­baları iyi bilmelidirler. Karşılarına kötü kimseler de iyi kimse­lerde de çıkabilir. Kötü kimselere kızlarını yermeyecekleri gibi, iyi bir damat adayı bulunca, hemen kızlarını ona vermelidirler.

Eski büyüklerimiz münasip buldukları kimselere kızlarını kendi elleriyle teslim ederlerdi. Said bin Müseyyeb Hazretleri, kızını Hz. Ebu Hüreyre'ye getirdi. Kapıdan içeri soktu ve geri döndü. 2 dirhem mehir ile Ebu Hüreyre'ye nikahlandı.

Peygamberimizin kızı Hz. Rukiyye, Hz. Osman ile evli bulu­nuyordu. Hz. Rukiyye vefat edince, Resulullah ile olan akra­balığı sona erdiğinden, Hz Osman üzüldü ve bu üzüntüsünü Hz. Ömer'e açtı. Hz. Ömer de

- Sana kızım Hafsa'yı vereyim öyleyse, dedi:

Hz. Osman da "Resulüllah'a bir sorayım" dedi. Bu husus Peygamberimize sorulduğunda, O:

"Ya Ömer, sana Osman'dan daha hayırlı bir damat, Osmana da senden daha hayırlı bir kayınpeder göste­reyim mi? Sen kızın Hafsa'yı bana ver, ben de kızım Ümmü Gülsüm'ü Osman'a vereyim," buyurdu ve öyle yaptı.

Eski milletlerden biri ibadette çok ileri idi. Bunu o zamanın peygamberine anlattılar. Peygamber:

- Çok iyi adamdır. Ne yazık ki sünnetlerden birini terk ediyor, dedi.

O zat bunu işitince üzüldü ve Peygambere kendisinin hangi sünneti terk ettiğini sordu. Peygamber de evlilik sünnetini terk ettiğini söyledi.

O abid;

- Ben haramdır düşüncesiyle evlenmiyor değilim. Ben faki­rim, halkın yardımı ile geçiniyorum, deyince, peygamber.

- Ben sana kızımı vereyim, dedi ve kızını ona verdi.

. 

. 

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri 

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !

Hz. Musa Firavun'un zulmünden kaçmış, Medyen'e gelmişti. Orada Şuayb (a.s.) bulunuyordu. Burada buluştular ve Hz. Musa, Hz. Şuayb'ın kızıyla evlendi. Teklif eden Hz. Şuayb oldu.

. 

. 

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri 

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !

Evlenecek çiftlerin birbirini görmesi, kurulacak yuvanın se­lameti bakımından yararlıdır. Zira gönlün sevmesi, gözün gör­mesiyle alakalıdır. Bu bakış günah olan bakıştan ayrıdır. Zira bu, sadece evlenmeye teşebbüs sebebiyledir.

İslam dini katı bir din değildir. Bu sebeple, evlenmek istediği kızı görmeye izin vardır. Avrupalının anladığı manada hareket edip, alacağı kadının ağzının kokup kokmadığını anlamak için dansa götürmesi, vücut hatlarını öğrenmek için plajlarda gez­dirmesi ve gönlünü hoş edebileceğini anlamak için seyahatlar tertip etmesi İslam'da yeri olmayan davranışlardır. Bu gibi soy­tarılıkların sonu, rezalet ve felaketlerle noktalanmaktadır. Zira basit insanlar, arzuları temin edildikçe daha büyük arzuların peşinde koşarlar. Bu husus, genç kızların kulağını daima çınlatan bir öğüt olarak hatırlardan çıkmamalıdır.

Bir kızı evlenmek için görmeye giden erkek, onun yüzünü görmeye haklı olduğu gibi, saçının şekli ve rengini bilmeye de hakkı vardır. Nitekim peygamberimiz buyuruyorlar ki.

"Biriniz bir kadını istemeyi dilediğinde gü­zelliğinden sorduğu gibi, saçın (ın rengin) den de soruştursun. Çünkü saç, iki güzelliğin biridir."

(Feyzü'l-kadir c. 1 s. 335)

- Ebu Hüreyre (r.a) den şöyde dediği rivayet olunmuştur:

Ben, Peygamber (s.a.v) in yanında bulunuyordum. O sırada bir adam geldi ve Ensardan bir kadın ile ev­lendiğini haber verdi.

Bunun üzerine Resul-i Ekrem:

- " O kadına baktın mı? dedi. Adam:

- "Hayır bakmadım, dedi. Resul-i Ekrem:

- " Git de ona bak. Zira Ensar'ın gözlerinde bir şey (küçüklük) bulunmaktadır" buyurdu.

(Müslim c. 4, s. 142)

Bu hadis-i şerifte bakmak emir şeklinde bir tavsiyedir. Fakat vacip değildir.

. 

. 

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri 

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !

Evlilikte geçimin iyi olması için erkek ve kadının birbirinin dengi olmaları lazımdır.

Peygamberimiz buyuruyarlar ki:

" Çocuklarınıza iyi anneler seçin. Denginiz olma­yanla evlenmeyin".

Denk olma sadece erkekte aranır. Yani erkeğin kıza denk olup olmamasına bakılır.

Birinci olarak, erkek müslümanlıkta kıza denk olmalıdır.

Erkek, baba ve dededen beri müslüman olmalıdır. Yalnız ken­disi müslüman olan bir erkek, hem kendisi hem de babası müs­lüman olan bir kıza denk olamaz.

Yine kendisi ve babası müslüman olan bir erkek de, annesi, babası ve kendisi müslüman olan bir kıza denk olamaz.

Nesep, soy-sap olarak da birbirlerine denk olmaları icap eder.

Dinine bağlılıkta da erkek kadına denk olmalıdır. Fasık bir erkek, dinine bağlı bir kadına veya iyi bir adamın kızına denk olamaz. Bu maddeye dikkat etmeden yapılacak bir evlilikte, icabında kadın, sarhoş kocasının mezesini hazırlamak mecbu­riyetinde kalacaktır ki çok acıdır.

Bu madde, bütün maddelere bedeldir. Yani dinine, bağlı olan bir erkek, her türlü meziyetleri üstünde bulunduran bir kıza denk sayılır. Çünkü üstünlüklerin tamamı islamdadır. Ondan daha üstün bir şey düşünülemez.

Hür olmakta da denklik aranır. Fakat günümüzde kölelik müessesesi yoktur.

Malda da denklik vardır. Bu, şu demektir: Erkek, kadının mehr-i muaccelini vermeye muktedir olmalıdır. Bu kadar mali güce sahip olan bir erkek, ne kadar serveti olursa olsun, bir kadına denk sayılır

Erkeğin kazanç yolunun, kızın babasının sanatına denk ol­ması demektir.

Erkeğin bu hususlarda kıza denk ve uygun olup olmadığına nikahtan önce dikkat etmelidir. Bir kadın, durumunu bilmediği ve araştırmadığı bir erkeğe vardıktan sonra, kendisine denk· olmadığını anlayacak olursa, kusur kendisinin olduğundan ni­kahtan dönemez. Böyle bir durumda isterse kız velisi nikahı feshedebilir.

Peygamberimiz buyuruyorlar ki:

"Çocuklarınız için hayır (lı kimseler) seçiniz.

Birbirine denk olanları evlendiriniz, (kadınlarınızı) den­gine nikahlayınız"

(Feyzü'l-kadir, c. 3, s. 237)

İslama bağlılık değerlerin en üstünüdür. O bakımdan di­nine bağlı bulunan bir erkek, evleneceği kız ne durumda olursa olsun, o kıza denk olur. O bakımdan peygamberimiz, en şerefli kabül edilen Kureyş kabilesinden Fatıma binti Kays'ı üstün zeka ve güzelliğine rağmen babası eskiden bir köle olan Hz. Üsame (R.A) ile evlendirmiştir. Yine Kureyş kabilesinden olan Abdurrahman b. Avf kız kardeşini, yine az adlı bir köle olan Bilal-i Habeşi ile evlendirmiş; Ebu Huzeyfe (R.A) da kardeşinin kızı Fatıma'yı kendi kölesi Salime (R.A) nikahlamıştır.

Müslüman olmayan bir erkek, hiç bir zaman müslüman bir kadına eş olacak seviyede olmadığı için, onunla evlenmeye layık değildir. Kuran-ı Kerim, Bakara süresi 221. ayetinde, müslü­man bir kadının, müslüman olmayan bir erkekle evlenmesini yasaklamaktadır:

Peygamberimizin Sünnetinde Evlilik kitabında Dr. Abdülvehhab Öztürk, Muhammed Ali es-Sabüni'den şunları naklediyor:

Bu ayet-i kerime, müslüman kadınların gayri muslimlerle evlenmesini kesinlikle haram ediyor. Buradaki gayri müslim­den maksat, İslam'ı din olarak kabul etmeyen her türlü kafir­dir. Bunun içerisine putperest, mecusi, Yahudi, Hıristiyan ve mürted (İslam'dan dönen) ler girer. Müslüman kadının bun­larla evlenmesi haramdır. Sebebi İslam'ın her şeyden yüce ol­masıdır. Hiç bir şey İslam'ın üzerine çıkamaz. Müslüman bir erkek Yahudi veya Hıristiyan bir kadınla evlenebilir. Fakat Yahudi ve Hıristiyan bir erkek müslüman bir kadınla evlene­mez. Cenab-ı Allah: "Onlar ateşe çağırırlar" demekle bunun se­bebini açıklamıştır. Yani bunlar küfre davet ederler; küfür de cehenneme girmeye sebeptir.

Yetki erkeğindir, evin reisi erkektir. Çoğu zaman erkek, kadını şirke davet eder ve onu küfre sürükler. Çocuklar da ba­baya tabidir. Baba Hıristiyan veya Yahudi olursa onlan kendi dinine göre terbiye eder. Çocuk da, dolayısı ile cehennemlik olur.

Ayrıca müslüman Hz. Musa ve Hz. İsa'ya hürmet eder.

Onları Peygamber olarak tanır. Tevrat ve İncil'in Allah ta­rafından nazil olduğuna inanır. İmanı onu Yahudi veya Hıristiyan olan karasına eziyet etmeye zorlamaz. Çünkü ikisi de Allah'a ve peygambere iman etmektedirler. Dinlerinin ayrı ol­ması birbirlerine eziyet etmeye veya birbirine saldırmağa sebep olmaz. Ama Kur'an'a ve Hz. Muhammed'in Peygamberliğine inanmayan bir gayri müslim için durum böyle değildir. Onun imansız oluşu, onu müslüman zevcesine eziyete ve dini ile alay etmeye sevk eder.

Halep'te ders verirken gayri müslim bir öğrencim bana sordu: " niçin müslüman bir erkek Hıristiyan bir kadınla evle­niyor da, Hıristiyan bir erkek müslüman bir kadınla evlenemi­yor?" dedi. Bu soruyu maksatlı sormuştu. Güya müslümanları mutaassıplıkla itham etmek istiyordu. Ben de ona: "Biz müslü­manlar, sizin Peygamberiniz İsa'ya ve kitabınız İncil'e iman ederiz. Eğer siz de bizim Peygamberimize ve kitabımıza inanırsanız kızlarımızı size veririz." dedim. Bunun üzerine ka­fir lal oldu, sesini kesti. "4

4) Sabuni, Ahkamü'l-Kur'an 1/290

. 

. 

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri 

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !

Hayırlı işlerde aracı olmak İslami bir vazifedir. Zira insan­ların hayırlısı insanların iyiliği için çalışandır. "Hayra öncü­lük yapan onu işlemiş gibidir" hadis-i şerifini kendine düstur denilen kimseler, hayır işlerinde aracı olurlar. Birbirinin dengi bulunan kadın ve erkeğin evlenmesine aracı olmak da bu gibi hayırların başında gelir ...

İnsan, birçok işi kendi ağzı ile ifade edip bir teklifte bu­lunduğu halde, erkek veya kadının, evlenme teklifini kendi ağzı ile söylemesi, hem zor hem de cemiyet içinde yadırganır olmuştur. Bu durum karşısında iki tarafı tanıyan kimselerin araya düşüp dünürcülük yapmaları, Peygamber efendimizin sünneti ve emirleri cümlesindendir. Bu iş, insanların saade­tine vesile ve felaketten kurtulmasına sebeptir. Şayet bu vazife ihmal edilecek olursa, kadın veya erkek, arzularına erişmek için nefsani yollardan hareket ederler. Bu da birçok fenalıkların yayılmasına yol açar. Sokaklarda başlayan el ve göz işaretleri, salonlarda ilan-ı aşka dönüşür.

Bu gizli işaretleşmelerin sonu da nikahsız beraberlikleri ge­tirmektedir.

Resulüllah Efendimiz buyuruyorlar ki:

"İki kimse arasında nikah hususunda aracılık yapmak, şefaatin üstün olanındandır"

(İbni Mace c: 1, s. 635).

. 

. 

Ali Eren - İzdivaç ve Mahremiyetleri 

Bu eser incemeseleler.com ile internete müsadeli olarak kazandırılmıştır.

Eseri başka sitelerde yayımlamak yasaktır !

   
© incemeseleler.com